Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Kasım '07

 
Kategori
Haber
 

Osman Alifeyyaz Paksüt…

Osman Alifeyyaz Paksüt…
 

Cumhuriyet Gazetesi köşe yazarlarından ve Ankara Temsilcisi Mustafa BALBAY, 30 Ekim 2007 tarihli köşe yazısına şöyle başlık atmış.
“Anayasa Mahkemesi'nde 'Haşim'iler Dönemi!”


Tabidir ki bir yazar, yazısının başlığını tespit etmekte özgürdür ve istediği başlığı atar. O da öyle yapmış zaten.

“Anayasa Mahkemesi'nde 'Haşim'iler Dönemi!”

Yazısının içeriğinde de Anayasa Mahkemesinde yapılan Başkan ve Başkanvekilliği seçimi ile ilgili görüş ve düşüncelerin, yine “Özgür” biçimde aktarmış okuyucularına…

Ben de geçtiğimiz günlerde, Anayasa Mahkemesinde yapılan başkan seçimleri ile ilgili görüşlerimi, özgürce attığım “Başkanı iktisatçı imiş!” başlıklı yazımda yine “en özgürce” belirttim ve “Ancak, eğer o “Mahkeme”nin üyeliğine “İktisatçı” birisi “Üye” olarak seçiliyorsa “Başkan” olarak da seçilmesinde her hangi bir yanlış olmasa gerek.” Dedim…

Mademki “Anayasa Mahkemesi”ne hukukçu olmayan bir üye atanıyor, gün gelir “Başkan” olarak seçilir. Bundan daha doğal ne olabilir ki?

Diğer taraftan başkan seçilen kişi, örneğin Haşim KILIÇ veya Prof. Dr. Sacid ADALI olmasa da, onların dışında birisi olsa ve o da hukukçu olmasa bu kadar tantana olur muydu?

Çok eminim ki olmazdı.

Sacid ADALI için de aynı tantana kopacaktı. Çünkü Prof. Dr. Sacid ADALI da hukukçu değil ve üstelik o da “Nakşibendî” tarikatına yakınlığı ile biliniyor. 1945 Isparta doğumlu olan ADALI, Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) mezunu. 1967'de doktora için Fransa'ya gitmiş, dört yıl sonra yönetim bilimleri dalında doktorasını tamamlamış, Milli Eğitim Bakanlığı'nın çeşitli kademelerinde görev yapmış. 30 Aralık 1976'da doçent, 23 Temmuz 1983'de de "katılmalı yönetim" konulu profesörlük tezini vermiş. Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari İlimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü'nde öğretim üyeliği yapmış. 6 kitabı ve 120'nin üzerinde makalesi bulunan ADALI, Devlet Planlama Teşkilatı'nda (DPT) görev yaptıktan sonra, 9 Mart 1993'de YÖK kadrosundan Anayasa Mahkemesi'ne asil üye seçilmiş.

Benim sözü getirmek istediğim nokta ise daha başka bir şey…

Sayın BALBAY, yazısını başlığını ve içeriğini “Özgürce” yazarken, başkanvekilliğine seçilen Osman Alifeyyaz PAKSÜT hakkında şöyle demiş: “Kurtuluş Savaşı'nın kahramanlarından Ali Çetinkaya'nın torunu olan Osman Paksüt, örneğin "dedeler ve torunlar arasındaki uçurumlar" başlıklı bir dizinin çok önemli kahramanları arasında yer alabilir.”

Şimdi ben desem ki Mustafa BALBAY’a “Siz Sayın Mustafa BALBAY, Osman Alifeyyaz PAKSÜT hakkında ne biliyorsunuz?”

Olası cevabı “Kendisi, Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Ali Çetinkayalı’nın torunu, Bağdat’daki en zor günlerin Büyükelçisi, eski dışişleri mensubu. Ankara Hukuk Fakültesi mezunu” gibi, herkesin bilgi çağında en kolay erişebileceği bilgilerin dışında hiçbir şey söylemesi mümkün değil.

Desem ki Sayın BALBAY’a: “Sayın Mustafa BALBAY, siz Osman Alifeyyaz PAKSÜT ile hiç bir araya geldiniz mi? Sohbet ettiniz mi? Düşüncelerini ölçtünüz, tarttınız ve değerlendirdiniz mi? Bağdat elçilik binası bombalanırken yanında mıydınız? Oradaki Türk Ulusuna yaraşır çalışmalarını ve tavırlarını izlediniz mi? Atatürk ve düşünceleri hakkındaki eğilimleri nedir, kendi ağzından hiç dinlediniz mi?”

Her bir soruya vereceği olası cevap “Hayır” olacaktır.

Bu kadar “Hayır”dan hiç zaman bir “Hayır” gelmez.

Oysa Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Ali ÇETİNKAYALI’nın “Gerçek” ve en katkısız torunu.

Sayın Mustafa BALBAY da belki Ali ÇETİNKAYA gibi bir kişinin torunu olmak isterdi. Ama Ali ÇETİNKAYA’dan bir tane gelmiş ve geçmiş bu dünyadan.

Onun torunu Osman Alifeyyaz PAKSÜT de dedesi gibi…

Sadece ülkesinin varlığı, birliği, bütünlüğü ve mutluluğu için çalışan. Atatürk ilke ve inkılâplarına da en az, en az Mustafa BALBAY kadar bağlı olan…

Diğer taraftan…

Anayasa Mahkemesinde görev yapan 11 üyenin de kararlarda bir oyu var ve o oylardan dolayı millete karşı vicdanen sorumludurlar. Başkan Haşim KILIÇ’ın da bir oyu var.

Eğer Anayasa Mahkemesinde bir “Denge” aranıyorsa, başkanvekili sıfatıyla Osman Alifeyyaz PAKSÜT terazinin bir kefesinde epeyce ağır çeker…

10 KASIM 2007

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..