ÖSS 2. Ek yerleştirme de fiyasko…

ÖSS tarihinde ilk defa yapılan 2. ek yerleştirme de fiyasko ile sonuçlandı. Ve yine son zamanların en büyük kontenjan boşluğunda anlamlı bir değişiklik olmadı. Bence, “ Yetkili ” kurumlar kendilerini eleştirmek ve sistemi gözden geçirmek yerine 2. ek yerleştirme açarak göz boyadıklarının kendileri de farkında…

02.10.2006 tarihinde “ ÖSS’de 3. yerleştirme yapılacak mı? ” başlıklı blog yazımda, yani henüz 3. yerleştirme açıklanması bir yana tartışmalar bile başlamamışken, 3. yerleştirme yapılmasının bir anlam taşımayacağına işaret ederek, bu nedenle de 3. yerleştirme yapılmasını beklemediğimi yazmıştım.

Taa o günden işaret ettiğimiz sonuç bugün gün gibi ortaya çıkmışken, beklemememe rağmen 3. yerleştirme (2. ek yerleştirme) yapılacağı açıklandı. Bana göre YÖK'ün bu manevrası, yeni sistemle birlikte son yılların en büyük boş kontenjanlarından dolayı gelebilecek eleştiri ve kamuoyu baskısını azaltmak ve yönünü değiştirmek için yapılmış bir göz boyama hamlesi… Zira 11.10.2006 “ ÖSS boş kontenjanları neden dolmuyor? ” başlıklı blog yazımda da, kontenjanların neden dolmayacağı ve 2. ek yerleştirmenin neden anlamsız olduğuna değinmiştim…

Evet yapılan 2. ek yerleştirme sonuçlarına göre sadece 783 lisans programı doldurulabildi. Ve halen 23 bin 610 kontenjan boş… Bu rakam bütün lisans programlarının %11,5”i demek…

Bu fiyasko da diğer bloglarımdaki sorularımı yinelememi gerektiriyor;

Bu sonuçlar YÖK'ün Milli Eğitim Bakanlığı ile dalaşmak yerine, sistemini gözden geçirmesini gerektirmiyor mu?

Dahası bu sonuçlar, sistemin sos verdiğini haykırmıyor mu?

Ve bu vahameti, büyük gazetelerin(!), büyük köşelerinin(!), büyük yazarları(!), fark etmiyorlar mı?

Ve bütün bu yaşananlar gençlerimizin yetkililere haykırışlarıdır;

“ Ey yetkililer!, şu ÖSS sistemini tekrar gözden geçirin ve bizleri mağdur etmeyen bir sistemi ivedilikle oluşturun… ”

“ Ey YÖK!, özellikle lisans programlarının kontenjanlarını, Türkiye”nin gerçeklerini, program mezunlarının istihdam alanları ve meslek elemanı ihtiyacı koşullarıyla birlikte tekrar gözden geçirerek yeniden yapılandır. Gereksiz, ihtiyaç fazlası mezun veren ve istihdam alanı bulunmayan yada çok az olan programların kontenjanlarını sınırlandır. Bizlerin maddi-manevi çabalarını ve milli servetimizi zayii etme… ”

“Ey vakıf üniversiteleri!, öncelikli olarak ücretlerinizi değil KALİTENİZİ artırın. Vereceğiniz eğitimle ödediğimiz servetin karşılığını alabilelim… Fiyatlarınızı Türkiye”ye gerçeğini dikkate alarak, gerçekçi yaklaşımlarla belirleyin… ”

Anlayana sivri sinek saz… Anlamayana davul zurna az…

Heyyy! Oradakiler… Gençleri duyun artık!...