Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

E. Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Öztürk

http://blog.milliyet.com.tr/emeklibirsubay

14 Ağustos '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Otobüs yolcuları!

Otobüs yolcuları!
 

İlk otobüs yolculuğumuzu Sivas'dan Zara'ya yaptık. Uzun burunlu bir otobüstü. Sürgülü pencerelerini bir türlü açamamıstım.

Sonra otobüs yolculuklarımız devam etti. Sivas'dan taa Ankara'ya babamla gittik. Sonrası, Kenan'la İzmir'e yalnız gittik. "O" 13 se ben 16 yaşındayım.

Burunsuz otobüsler çıktı. Radyo reklamlarında önce bir ses duyardık, vivvv, diye. Sonra biri öbürüne sorardı:

"Ne geçti?"

"Magurus gecti." Magurus otobüslere de bindik.

Otobüslere binmeden önce hep derdim. İnsallah yanımdaki adamla ortadaki kolluga dirseklerimizi koymada bir sorun cıkmaz. O öne koyarsa, ben arkaya dirsegimi ilistiririm ama, bazıları ha bire dirseginin yerini degistiriyor.

Bir de uyurken üstüme yıkılanlar. Eger iri yari biriyse ittirsen de ittiremiyorsun.

Neyse. Kimbilir kac yuz kere otobuse binmisizdir. Beraber yolculuk ettigimiz, yanak yanaga uyudugumuz, belki bir iki laf ettigimiz bu yolcularin hic birisini hatirlamayiz. Bazilari haric.

Eskisehir Otobus Gari'na Cuma aksami vardigimda saat sekiz gibiydi. Yuksel Turizm'in Izmire giden iki seferi var. Biri 10'da. Oburu gece bir de. On arabasinda yer yok dediler. Bir arabasina ahlaya vahlaya razi olduk. Diyelim iki bucuk, uc de Kutahya garinda oluruz. Cebimde taksi param var. Ucbucuk da yataktayim.

Benimle birlikte ahlayan vahlayan genc bir delikanli daha var. Ofluyor. Pohluyor. Biletini aldi. Bu gidisle sabah evde olurum, dedi. Iyi ya, dedim. Herkes ayaktayken! Yuzume kotu kotu bakti.

Disari da oturuyoruz. Sohbet koyulasti. Askerligini yeni bitirmis. Son bir ay Deniz Hastahenesi'nde kalmis. Istirahat. Pesinden de teskere. Tavsanli'nin bir koyune gidecek. Gidecek de, Tavsanli'dan koy yuruyerek iki saat. Parasi yok araba tutmaya. Yuruyerek giderse bu hesaba gore gun agaracak. Ana, baba ve de yavuklu ayaklanmis olacaklar? Soyleniyor, inliyor, baska sirketlere gidiyor. Yalvariyor. Yer yok.

Derdi, herkes yataktayken koye varip, kendini yataga atmak. Askere gittigimde alti aylik evliydim, diyor.

On otobusunde yer yok diye, butun hayaller buz gibi olmus. Deli danalar gibi bir oraya bir buraya kafasini vuruyor. Ne care? Herkes ayakta olacak!

Kac para Tavsanli'dan koye taksi, dedim. Dedigi paradan biraz fazla benim cebimde var. Benim taksi parasi. Benim de derdim, kimse ayakta olmadan yataga girmek!

Dur hele, dedim. Bekle burda. Simdi geliyorum. Karsida Merkez Komutanligi'nin karakolu var. Gittim. Kutahya Er Egitim Tugayi Nobetci Amiri'ne telefon ettim:

"Ustegmen Cemal!..."

"Cemal ben biliyorsun Ankara'da gorevliydim. Kutahya'ya geliyorum. Beni garajdan aldirir misin?"

"Kacta komutanim? Iki bucuk uc gibi..."

"Hangi sirket?"

"Yüksel."

"Tamam komutanim..."

(Cemal Ustegmenin hakkini yemiyelim. Emredersiniz komutanim, demistir.)

Dondum. Bizim Kutahya'li beni bekliyor. Sana taksi parasi buldum dedim. Sevincten deliye dondu.

Sohbet koyulasti. Benim de asker oldugumu soyledim. Cok karta kacmissin abi, dedi. He, dedim. Oyle oldu...

Bir otobusu ile yanyana, dirsek, dirsege, kol kola, bazan yanak yanaga giderken, o devresine koye vardiginda neleri nasil yapacagini butun perdeleri kaldirmis anlatiyordu.

Dort gibi yatakta olsa, sabaha kadar uyumazdi artik. Oglu olursa, ismini Kemal koymaya da soz verdi.

Adasim (olduysa) sanirim 21 yaslarindadir.

 
Toplam blog
: 798
: 2506
Kayıt tarihi
: 25.07.06
 
 

Harp Okulu 1974 mezunuyum. 1983'de Kurmay Subay olarak mezun oldum. 1987 yılında Silahlı Kuvv..