Otomobil sektörünün geleceği

20. yüzyılın başlarından itibaren otomobiller pahalı ulaşım araçı statüsünden çıkarak herkesin kullanmaya başladığı temel ulaşım araçlarına dönüşmeye başladı. 

Otomotiv endüstrisinin gelişmesi ve otomobillerin yaygınlaşması insanların mobilitesini arttırarak kültürel hayata da katkı yapmaya başlamıştır. Günümüzde özellikle halkın alım gücünün artmasıyla otomobiller kolay ulaşılır bir meta haline dönüşmüştür. Bu dönüşüm beraberin kültürel, sosyal ve çevresel değişimleri de getirmiştir. Kültürel hayatta mobilitenin artmasıyla ilişkilerde ve iletişimde artışlar meydana gelmiştir. Otoyolların ve gelişmiş altyapıların inşasıyla şehirlerin birbiriyle olan iletişimi ve alışveriş kabiliyetleri artmış bu da ekonomik hayata da bir canlılık getirmiştir. Günümüzde otomobiller bir vesaik olmanın da ötesinde toplumun kültürel gelişimini ve kullanıcıların kişisel tercihlerini yansıtan bir hal almıştır. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde otomotiv endüstrisinde meydana gelecek teknolojik gelişmelerle birlikte elektrikli ve hidrojen pilli araçlar yaygınlaşmaya başlayacak ve fosil yakıtlı otomobillerin devri yavaş yavaş kapanacaktır. Bu gelişmelerde beraberinde otomotiv dünyasında yeni bir çağı açacaktır. 

Yeni dünya düzeninde fosil yakıtlara olan gereksinim hızla azalarak yeni dünyanın önemli oyuncularını belirleyecektir. Özellikle yakıt pili kullanması planlanan araçlar özellikle lityum açısından zengin ülkelere önemli roller yükleyecektir. Aynı şekilde hızlı şarj edilebilen ve uzun süre kullanılabilen üniteleri geliştirmeyi başaran ülkeler yeni dünya düzeninde bir adım ön plana çıkacaktır. 

Türkiye olarak gelişen otomotiv endüstrimizin yeni teknolojileri hızla benimsemesi hatta benimsemenin ötesinde yeni teknolojilerin geliştirilmesinde önemli roller oynaması sektörde öncü ülkeler arasına girmemize zemin hazırlayacaktır. Bu konuda üniversitelerimize ve Tübitak gibi araştırma geliştirmeye öncülük eden kurumlarımıza çok önemli görevler düşmektedir. İçten yanmalı motorların geliştirilmesinde ve kendi otomotiv markalarımızın yaratılmasında geri kalan ülkemiz bu yeni başlayan yarışı kaçırmamalıdır. Bu devrimsel gelişim ülkemizi çok farklı bir kulvarda teknoloji üreten ülkeler arasına sokacaktır. 

Hakan Ercin 

21 Mayıs 2011