Ottoman – Osmanlı

İstanbul’da büyümedim, İstanbul’lu değilim, peki neden bu kadar seviyorum bu şehri, ya da ne zaman böyle bir sevdaya tutuldum?

Buldum. Sonunda buldum.

Ben çocukken yakalanmışım bu hastalığa, üstelik semt, sokak, cami, çarşı, Pazar isimlerinden.

Nasıl yani?

Ayazpaşa – Altunizade – Aynalı Kavak – Ayvansaray – Beylerbeyi – Beyoğlu – Çemberlitaş – Dikilitaş – Dolmabahçe – Gedikpaşa – Harem – Haydarpaşa – Mahmutpaşa – Okmeydanı – Rumelihisarı – Rumelikavağı – Sarayburnu – Sultanahmet – Sultan hamamı – Sultantepe – Şemsipaşa – Tophane – Vişnezade…

Sırayla yazdım ama sayfalarca yazmam gerekli. Bu semtlerin isimleri diğer şehirlerde rastlanmıyor. Daha o kadar değişik isimler var ki. Size hep Osmanlıyı hatırlatıyor.

Saray – Sultan – Valide – Paşa – Harem – Çeşme – Köprü, yine saymakla bitmeyecek kadar ek kelimeler.

Hatırlıyorum, Ankara’dan gitmiştik, rahmetli babamla İstanbul’a ilk dikkatimi çeken tabela isimleri olmuştu. Burada semtlerin isimleri; caddelerin, sokakların, çeşmelerin, meydanların, camilerin, bakkalların, pastahanelerin şu an aklıma gelmeyen bir çok yerin ismi değişikti. Üstelik Ankara’dan sonra olabildiğine enteresan gelmişti.

Topkapı Sarayını ziyaret ettiğimizde, birde Dolmabahçe Sarayına da gidince olay benim için bitmişti. Burası farklıydı.

Osmanlı’da benim bildiğim, okul kitaplarının haricinde neler vardı, ne yapmışlardı. Ezber bildiklerimizin haricinde neler olmuştu?

İşte benim İstanbul hastalığım gibi, Osmanlı merakımda o zamandan başladı…

Saraylar, padişahlar, krallar, kraliçeler, prens ve prensesler özellikle kızlar için çocukluğumuzda anlatılan masallarla bizim dünyamıza hayalden ülkelerde yaşayan hayyallerimizin süslediği güzelliklerdir. Bizler onların hikayelerini dinleyerek büyüdük.

Sonra yetişkinliğe yeni adım attığımızda; sarayları görünce nasıl etkilenmeyiz! Nasıl orada yaşayan hayal kahramanlarımızın gerçeklerini merak etmeyiz!

Osmanlı benim savaşları ve kazandığı zaferlerle hayatıma girmişti. Sonra sultanları dahil oldu, bu güzelliklere, ardından büyük padişahlar…

Bizlere, Ottoman hakkında sorular yöneten turistler de en çok Osmanlı’yı merak ediyorlardı.

Okumak gerekiyordu, araştırmak gerekiyordu.

Sizlere birde resmi tanımını aktarmalıyım.

Osmanlı, Osmanlı İmparatorluğu'nun vatandaşı olan kimse.

Bu sözcük günümüzde daha çok Osmanlı İmparatorluğu'nun kısaltması olarak kullanılır.

Osmanlı İmparatorluğuya da Osmanlı Devleti- Devlet-i ?Aliyye-i ?Osmâniyye)

&

1299–1923 yılları arasında varlığını sürdürmüş Türk-İslam devleti.

Doğu Avrupa, Güneybatı Asyave Kuzey Afrika'ya kadar topraklarını genişletmiş ve 16. yüzyılda dünyanın en güçlü imparatorluğu halini almıştır.

Devletin kurucusu ve Osmanlı Hanedanınınatası olan Osman Gazi, OğuzlarınBozok kolunun Kayıboyundandır.

Devlet, Bilecikilinin Söğütilçesinde kurulmuştur.

Osmanlı Devleti'nin bağımsız bir devlet olarak tarih sahnesine çıkması yaygın kabule göre 1299 yılında olmuştur.

İstanbulile sınırlı bir şehir devletine dönüşmüş olan Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu'nu yıkmış, bazı tarihçilere göre bu Yeni Çağ'ı başlatan olay olmuştur.

Osmanlı İmparatorluğu gücünün doruğunda olduğu 16. ve 17. yüzyıllarda üç kıtayayayılmış ve Güneydoğu Avrupa, Orta Doğuve Kuzey Afrika'nın büyük bölümünü egemenliği altında tutmuştur.

Ülkenin sınırları batıda Cebelitarık Boğazı(ve 1553'te Fas kıyıları'na, doğuda Hazar Denizive Basra Körfezi'ne, kuzeyde Avusturya, Macaristanve Ukrayna'nın bir bölümüne ve güneyde Sudan, Eritre, Somalive Yemen'e uzanmaktaydı.

Osmanlı İmparatorluğu 29 eyalettenve vergiye bağlanmış Boğdan, Erdelve Eflakprensliklerinden oluşmaktaydı.

Devlet zaman - zaman denizaşırı topraklarda da söz sahibi olmuştur.

Atlantik Okyanusu'ndaki kısa süreli toprak kazanımları Lanzarote(1585), Madeira(1617), Vestmannaeyjar^[(1627) ve Lundy^](1655) bu duruma örnek olarak gösterilebilir.

Devlet altı yüzyıl boyunca Doğu dünyası ile Batı dünyası arasında bir köprü işlevi görmüştür.

Hakimiyeti altında bulunan topraklarda yaşayan halklar zaman - zaman, toplu ya da yerel ayaklanmalar ile Osmanlı iktidarına karşı çıkmışlardır.

Genel olarak din, dilve ırkayrımından uzak durduğu için yüzyıllarca birçok devleti ve milleti hakimiyeti altında tutmayı başarmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu, eski Türk örf ve adetlerinin ve İslam kültürünün yükümlülüklerinin doğrultusunda bir yönetim şekli belirlemiştir. (alıntı)

Bir başka Osmanlı yazısında buluşmak üzere…

Nazan Şara Şatana

http:// http://www.facebook.com/#!/profile.php?id=100002892442552

https://twitter.com/#!/nazansarasatana