Oylar çalındı masalı

Türkiye'de her seçim sonucunda mağlup olan partiler ve adaylar, 'Yenilen pehlivan güreşe doymazmış' hesabı, paranoyakça iddialarda bulunurlar: 'Oylar çalındı,' 'Oylar yakıldı,' 'Oylara şöyle oldu,' 'Oylar böyle oldu' diye.

 

Vallahi de billahi de yalandır, bu paranoyakça söylemler ve iddialar...

 

Karşı çıkanlar olabilir, meraklanmasınlar anlatacağım.

 

*

 

1999 seçimlerinden itibaren, yani 12 yaşından beri köyümüzün seçimleri takip ederim.

 

1999 genel ve yerel seçimi, 2002 genel seçimi, 2004 yerel seçimi, 2007 genel seçimi, 2010 referandumu, 2011 genel seçimi ve 2014 yerel seçimlerinin oy sayımlarına kalıp baştan sona heyecanla izledim(Bir 2009 yerel seçimine gidemedim.)

 

Seçimler köyümüzün ilkokulunda düzenlenir.

 

Sandık başkanı olarak görevli iki öğretmen gelir seçime. Sandık görevlisi olarak da köyden 7-8 kişi katılır. Saygı, dikkat ve aklı başında bir hal ile saat 17'e kadar seçimler devam eder.

 

Saat 17'de sandıklar açılır, köydeki ben gibi meraklılar da, sandıklar açılacağında boş bir köşeye birikip izlemeye koyulur.

 

Sandık, sandık başkanın eliyle, disiplinlice ve sakince açılıp sayılmaya başlanır.

 

Dikkatlice ve güvenlice kerelerce sayılarak sayım işlemi sona erdirilir.

 

İşlem bitince, Jandarma komutanının gözetiminde ve denetiminde oylar ilçeye yollanır.

 

*

 

Bu işlemler yapılırken oylara dokunmak bile mümkün değildir ki, yakılabilsin.

 

Yani yakıldı, çalındı, silindi, şu oldu, bu oldu iddiaları paranoyakçadır. 'Yenilen pehlivan güreşe doymazmış' deyişi hesabı mızmızlanmalardır bu.

 

***

 

Türkiye'de hiç şaibeli seçim olmadı mı derseniz.

 

Evet, olmuştur.

 

Yakın tarihimizdeki 1946 seçimleri tamamiyle şaibelidir.

 

1946 seçimlerinde şöyle bir sistem uygulanmıştır:

 

Açık oy, gizli sayım...

 

Evet, düşünebiliyor musunuz? 

 

Açık oy, gizli sayım... Yani oyu herkesin gözünün önünde vereceksin, ama sayımı göremeyeceksin.

 

Ne olur böyle bir seçimde?

 

Asıl o zaman olmaz mı, çalma, yakma, silme, hile, hırsızlık?

 

***

 

Ak Partiye muhalifseniz bile, en azından bir kere tebrik etmelisiniz.

 

Vicdanları sızlatan o kadar yıpratılmaya rağmen bu başarıları gösterebildiği için.

 

Ve aydınlarımız sınıfta kalmıştır, halkın nabzını okuyamamaktan...

 

-Mustafa Yıldırım - 31.03.2014