Öyle bir geçer zaman ki dizisinin sonu mu geldi, senaristleri mi değişti?

Arif'in diziye monte edilmesi kolaydı... Dönemi iyi bilen birisi olarak ''gençlere'' abilik yaparak giriverdi diziye... Gözümüzede gönlümüzede hoş geldi... Cemile'yede ''arkadaş'' oluverdi... Hatta bahtsız Cemile adına sevindik...

 

Fakat son dönemlerde dizi iyice eski yolundan saptı... Osman konusu bile sanki göstermelik hale geldi... Dizi sanki zorla yolundan çıkarırılıyor...

 

İlk önce Bahar öne çıkarıldı... Soner ile flörte başlamaları hoş bile geldi... Ancak Soner'in iş arkadaşı Filiz'e tavır alamaması baydı... Güya Filiz'i istemiyor... Ancak onunla zaman geçirmekten de vaz geçmeyen bir Soner oldu çıktı, o duygusal adam...

 

''Karolin'' konusu ise iyice çığrından çıktı artık... Kötü kadın imajının bile sınırları vardır... Fazla zorlarsan o imaj patlar... Hatta komik duruma düşer...

 

Arif'in amcaoğlu Tuğrul olayı ise zaten akıllara ziyan bir yola girdi... Bakalım nasıl toplanacak? Polislere bile saç baş yoldurtacak bir psikopata bağlıyor işleri...

 

Ayrıca Bahar'ın eski arkadaşı Ziya'da Soner'in evine rahatça girip çıkmaya başladı...

 

Hele son bölümde her şey delirdi: Güya aile toplanıyor... İki görmediği kızı ölen Tuğrul Cemile'ye aşkını ilan ediveriyor, nişanlanıyor...

 

Bütün bunları alt alta koyduğumuzda galiba bizler: ''Öyle bir değişti dizi ki'' izlemeye başladık...

 

Aklıma gelen ise; ya diziye müdahale edildi ya da senarist/leri değişti... Yakında ruhuna fatiha diyebiliriz...