Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mart '11

 
Kategori
Güncel
 

Öyle güzel uyuyorsun ki, uyandırmaya gönül el vermiyor!

Öyle güzel uyuyorsun ki, uyandırmaya gönül el vermiyor!
 

Böyle bir ülkede yaşamak istemiyorum ben, çağdaş, huzur dolu bir ülke yaşamak istediğim. Bu kadar umarsız, devekuşu gibi başını kuma gömmüş, çıkartmaya da hiç niyeti olmayan bir toplumla sağlanamaz bu ama... 

Bakın, yayınevi bastılar şimdi de, polis bastı İthaki Yayınevini, basılmamış bir kitabı arıyorlar, piyasaya çıkmasın da kimse okumasın diye. İstemiyorlar okumamızı, heeeeey, duyuyor musunuz, kimse var mı orada? 

Daha ne kadar susup oturacaksınız merak ediyorum, cidden çok merak ediyorum. Hala şaşırıyorum ben bazı şeylere, hala! Ah bu benim salak kafam, aptal kafam. Nesine şaşırıyorsam! Yayınevinin basılmış olması niye beni şaşırtıyor bilmiyorum, halbuki adını çoktan koydum bu ülkenin yönetim biçiminin ben ve burada hiçbir şeyin beni şaşırtmıyor olması lazım. 

Polis şiddetine şaşırmıyorum ama mesela, hamile kadınların çocuklarını düşüren, öğrencileri yerlerde sürükleyen, başbakanları gelecek de protesto edilmesin diye o gelmeden insanları gözaltına alan polisin uyguladığı şiddete şaşırmıyorum. Anlatılamaz bir öfke dolsa da içime, şaşıramıyorum. 

Fakat daha dün haberlerde okuduğum "engelli vatandaş yavaş yürüyor diye tekmelendi" haberine şaşırıyorum. Vicdanını, iyi niyetini kaybetti bu toplum. Onu "iyi" yapan özelliklerin hepsini yitirdi bir şekilde yıllardan bu yana süren süreçte. Gerçi ne zaman umursadı ülkesini ilgilendiren sorunları? 

Heeeey, Mersinliler, yanı başınıza nükleer santral yapılıyor, öldürüyorlar sizi, heeeeey, kimse var mı orada, ilk önce sizin çıkıp da bağırmanız gerekmiyor mu şehrimizde nükleer santral istemiyoruz diye, kalkıp da Ankara'ya niye gelmiyorsunuz şikayete. O santral en çok ve ilk önce sizi etkileyecek, huuuuuu? Denizinizi, toprağınızı alıyorlar sizden... 

İstanbullular, bugüne kadar sorunların hiçbirine kalıcı çözüm yaratamamış bir proje, köprü projesi yine karşınızda. Akciğerlerinizi yok edecekler, heeeey, farkında mısınız, ses çıkarsanıza, ağaçlarınızı kesecekler, huuuuu? 

Türkiye, sizin de akciğerlerinizi yok ediyorlar. Milyonlarca ağaç kesiliyor, kesilecek! Yerlerine oteller, golf sahaları, yollar, inşaatlar, köprüler yapılıyor. Kaz Dağları gidiyor elden, dünyanın sayılı yerlerinden biri orası halbuki. Evinizde rahat rahat otururken dertlenmiyor musunuz hiç bu yüzden? Allianoi gitti, Hasankeyf gidiyor, hu hu? 

Böyle gamsız nasıl olur bir toplum, azıcık aşım, belasız başım geçinip gitmek midir tüm mesele, yoksa biraz da hayatın tadını çıkarmak için gerekli olan şeylere sahip çıkmak mı? Gitgide muhafazakarlaşan siz olsanız bile, yönetimin, ülkenin muhafazakarlaşmasına karşı çıksanıza, huzur gitti mi elden, kimse mutlu yaşayamaz artık o yerde. 

İnsanları sorgusuz, sualsiz alıp götürüyorlar, Ses çıkaranları alıp demir parmaklıklar ardına tıkıyorlar ve unutuyorlar onları orada. Heeeeeey, baksanıza, eliniz nasıl gidecek hala ampulun altına basılacak "evet" mührüne. Dalga geçiyorlar sizinle, kullanıyorlar sizi. Anlasanıza artık... Siz istediğiniz gibi yaşayın, ama başkasının yaşamına karışılmasına müsaade etmeyin. Edenlere de fırsat vermeyin artık, lütfen!.. Yayınevi basılması hiç mi rahatsız etmiyor sizi? "İmamın Ordusu" kitabında yazan her neyse, korkuyorlar işte, görüyorsunuz, bir şeyleri bilmenizi, bilmemizi istemiyorlar. Farz edelim ki bu yayınevi baskını "vergi borcu", "ruhsat kontrolü" bir şey bir şey diye yapıldı. İnandınız mı? Size cezaevleri vaat ediyor bu iktidar, daha çok savaş vaat ediyor, size dokunmayanlara karşı bu kadar mı gamsızsınız. Başkalarının acı çekiyor olması hoşunuza mı gidiyor, umurunuzda bile değil mi! Size dokunmayan yılan bin yaşamasın, bir kez olsun bin yaşamasın, size dokunmasını beklemeyin yılanın. 

Güzel insanlarınızı, aydınlık insanlarınızı yok ediyorlar Türkiye. Gözlerini açmıyor musun?.. Yılan sana geliyor, görmüyor musun? 

 
Toplam blog
: 142
: 1092
Kayıt tarihi
: 27.09.09
 
 

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakülteliyim. Seyahat benim için bir tutku, her fırsatta bir yerlere ka..