Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Aralık '14

 
Kategori
Deneme
 

Öylesine...

Öylesine...
 

"Kulağından gireni ağzından çıkartan insan makbul değildir. Bir kulağından giren diğer kulağından çıkıyorsa o insanda makbul değildir. En değerli insan kulağından gireni yüreğine gömen insandır."

Bu küçük bir hikayeden çıkartılmış büyük derstir aslında. Kulağından gireni yüreğine gömen insan, sevgisini yüreğine gömen insan. Yine uykusuz gecelerimden biri bu akşam sabahı sabah yaptığım gündeyim bugün... Bugün doğan güneşin ışıklarını gözlerimde sıcaklığını kalbimde hissetmek için uyumadım. Bazen böyle zamanlara ihtiyacım oluyor yaşadığımı tekrar hatırlatmak için kendime gidişine değil bu isyanım gidiş şekline...

Sen gönlümün sahibiydin kiracı değil, öyle bir kaçtın ki gönül evimden korkma tadilat masrafını istemeyeceğim senden... Yaşadıklarımı inkar etmek bana yakışmaz, sevgimi hiçe saymak bana hiç uymaz diye düşündü. Ne anlamı kalırdı o zaman sevmelerin ben sevdim gibi adam gibi severim. Böyle uykusuz kaç akşam geçirdiğimi kim bilebilirdi ki? Bilinemezdi. Güçlüydüm hep sende... Güçte katıyordun gücüme, gönlüme eş olduğun zamanları hatırladım. Açıktığımda aş olduğun, üşüdüğümde yorgan, yorulduğumda yastık, korktuğumda ışık, yağmur yağarken güneş, geceyken şimdi ki gibi seni düşünürken gündüz olduğun zamanları hatırladım. Düşündü ne de çok şey olmuştu hayatında şimdi bunları nasıl inkar etseydi sırf "O" istedi diye... Çok şey isteme ne olur artık benden diye düşündü.

Bir şarkı sözü düştü dudaklarının arasından " Gücün var mı sevgilim / Derin sularda inci tanesi aramaya / Cesaretin kaldıysa hala benle aşktan konuşmaya / Söyle canım sevgilim / Hayat bize oyun oynuyor olabilir mi ? /
Yorgun gibi bir halin var / Duyguların karışık olobilir mi ? / Sil baştan başlamak gerek bazen / Hayatı sıfırlamak / Sil baştan sevmek gerek bazen / Herşeyi unutmak


Sonra tekrardan hatırladı, nerden nereye geldiklerini, ne kapıları kapattıklarını, hem de ne kapatmak çarparcasına... Herşey siliniyordu silinmesine zamanla ama benlikten nasıl silinecekti. Bunları düşünürken gökyüzüne baktı bir yıldız kayarken bir dilek diledi olmayacağını bildiği sonra biraz içi geçti gülümsedi olsun dedi.

Sonra gökyüzüne tekrar baktı yavaş yavaş aydınlanıyordu. Uzaklarda bir yerlerde güneşin etrafını aydınlatmaya çalıştığını gördü. Yaşamın kıpırtılarına şahit oldu. Ve derin sessizliğine... Sessiz, sessiz yükselişine ve çevresini aydınlatmasına şahit oldu gözleri... Yüreğinin yorgunluğunu unuttu, kapattığı kapısını son bir gayretle araladı. Kapatmak hiç bir şeye çare değildi. Tekrar derledi, toparladı, süpürdü, sildi. Bahar kokusunu hissetti içinde yeniden yenilenmiş olarak... Baharın çiçeklerini koydu yüreğine papatyalarını, kasımpatılarını, gelinciklerini belki bir gelen olur koklar diye düşündü... Dağıttı yüreğinin basılmayacak yerlerine koklansın ama koparılmasın isteğiyle.... Sonra baktı içine hala bir çiçek bahçesi gülümsedi umutla hala yeşerdiğini, yaşam kokusunu salmasının mutluluğunu hissetti.Buruktu olsun diye düşündü... Baharı hisetti yüreğinde.... Çok derinlerinde... 

 
Toplam blog
: 227
: 543
Kayıt tarihi
: 16.01.08
 
 

Fazla söyleyecek bir şey yok herkes gibiyim. Artık... Bazı acılar faydalıdır. Önce üzer, sonra he..