- Kategori
- İlişkiler
Oyun aynı oyun
Oyuncağını eline alıp atabildiği kadar uzağa fırlatıyor ve ardından onu almak üzere hareket ediyordu. Kendince böyle bir oyun belirlemişti, kuzenimin emekleme safhasındaki yaramazı. Önceleri salt oyun olarak gördüğüm bu aktiviteye kendimce önemli mesajlar eklemek de benim oyunum olmuştu. Çocukların hareketleri ile erişkenleri hareketlerini benzeştirme oyunu..
Oyuncaklar düşünceler oluyordu, oyunumda..Hayat, düşünceleri ortaya atıp onlara erişmek için kovalamak şeklinde devam ediyordu. Bir gün imkansız bir aşkın peşinde koşarken; diğer bir gün kariyer konulu hayallerinin etrafında dolanıyor olabiliyordun. Oyun aynı; objeler farklı oluyordu..Kah yakalayıp yeni bir oyun kurmak için yeniden fırlatıyordun objeyi; kah benden bu kadar diyerek yeniden kuruyordun oyununu.. Hayat aynı hayat yedisinde de; yetmişinde de..