Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mayıs '08

 
Kategori
Tiyatro
 

Oyun içinde oyun: Gözü kara alaturka

Oyun içinde oyun: Gözü kara alaturka
 

1965 doğumlu yazar Özen Yula'nın kaleme aldığı "Gözü Kara Alaturka", hem hayatta unuttuğumuz bazı noktaları yeniden seyirciye hatırlatırken aynı zamanda bol bol şaşırtmakta ve aslında yaşamın oyun içinde oyun olduğunu gösteren harika bir oyun.

Oyunda üç katil, eski bir konsomatris Gönül ve raporlu ve bu raporuyla gurur duyan deli Rüstem bir apartman dairesinde kendilerinde hesaplaşmaktadır.

Gönül ve Rüstem'in hatırı sayılır bir geçmişleri olduğu görülmektedir. Komedi türünde bir oyun ama yer yer hayatın içinden de kesitler sunmakta.

Yula'nın hemen her oyununda seçtiği zayıf karakterler bu oyunda da mevcut. Her biri ayrı bir arayış içinde olan karakterler.

Oyunda sürekli adı geçen ve elden ele dolaşan ''Oblomov'' romanının oyunla alakasını pek kuramadım.

Rus aristokrasisine bir eleştiri niteliğinde olan Ivan Goncarov'un romanında gitgide maddi durumu kötüleşen zengin bir köylünün sıradan işçiler arasında yaşadığı zorluklar anlatılır.

Oblomov ismindeki bu adam karşılaştığı zorluklardan iyice zayıflaşır ve ölü gibi dolaşmaya başlar.

İsmi gibi alaturka döşenmiş bir yatak odasında geçen oyunun bitişine kadar yatağın altında bir oyundu durmakta. Bu da büyük bir başarı ve sabır göstergesi.

Sürpriz üzerine sürprizin geçtiği oyun hayatın da her türlü sürprizlere gebe olduğunu anlatıyor adeta.

Özen Yula yine her oyununda yaptığı gibi Gözü Kara Alaturka'da da ölüm temasına kendince bir yorum getirmiş.

Toplu katliamla biten oyunda ölmeyen tek kişi eski konsomatris Gönül'dür. Bu duruma rağmen vurdumduymazlığı elden bırakmaz.

"Ne gereği vardı, Herkes öldü!... Halbuki, güzel güzel yaşayabilirdik." der.

Ölüm bir kurtuluştur onlar için adeta. Yıkık dökök binalardan ve aynı yıkıntılar gibi yaşamlarından tek kaçış yoludur.

Deli Rüstem'in garip müneccim hali hayat tecrübesi gibi yansıltılıyor.

Oyunun en ilginç noktalarından birisi de dışarıdan gelen dayak ve ilişkiye giren karı kocanın sesleri. 3-4 defa oyunun çeşitli yerlerinde giren ve sonunda Tarzan gibi bir bağırışla biten seslerle oyunun komedi dozu artıtılmış.

En duygusal anında birden cıvıtabiliyor karakterler.

Bir dakika önce ağlarken anında deli moduna girebilen Rüstem'in ve yatağın altındaki cesetin korkusuyla ne yapacağını şaşıran Gönül'ün yaptıklarıyla oldukça keyifli bir oyun.

Herkese tavsiye ederim.

Mutlaka kendi yaşantılarınızdan da bir iz bulacaksınız..

 
Toplam blog
: 278
: 1369
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

Küçük bir kız çocuğu masumiyetidir yazmak, her satırı her cümleyi her kelimeyi tekrar tekrar gözden ..