Özel dersaneleri kaldırdım!

Ülkemizde yıllarca büyük servetler yanında gençlerimizin ruh sağlıklarını da alıp götüren dersanelere hiç mi, hiç ihtiyaç yoktur. "Nasıl olur" diyerek çıkışmadan, lütfen bekleyiniz...

Bir kere, bu gençlik "yarış atı" değildir. Okuyup öğrenmek zorunda olsa da, onun da:

1- Uyumaya ihtiyacı vardır.
2- Spor yapma hakkı vardır.
3- Dinlenme ihtiyacı vardır.
4- Gezmek, dolaşmak onun da hakkıdır.
5- Geleceğe güvenle bakma arzusu vardır.
6- Güzel hayalleri vardır. vs...

Bütün bunlara rağmen, dersaneler ne diyorlar: " Ben seni en iyi şekilde yetiştiririm, fakat garanti veremem, zira göğüs farkıyla seni geçen kazanır"... Kazanamazsan seneye yine gel. Baban senetleri şimdiden imzalarsa indirim de yaparız... Şu gençlerimizin sinirleri ne kadar sağlam? Bunca yıldır hep aynı oyunla "tuş" olurlar da yine de mindere küsmezler... Bu kısır döngüye alışıp, niçin ruh sağlığını kaybattiğini bilmeyenlere ne mutlu. Yoksa azimlerini yitirirler, dersanelerdeki yerleri boş kalırdı...

Olayın içine girenler, yani kendilerini çarkın dişlileri arasında bulunanlar için, kurtuluş yoktur. Onlar, bahis oynamaya alışmış insanlar gibi, dersane sektorünü bilinçsiz ve çaresizlikle beslerler. Bir çözüm aramaya niyetleri de zamanları da yoktur... Onların tek amaçları, kendi çocuklarının benim çocuğumu sollamasıdır... İşte bu kısır döngü yıllardır devam etmekte, servetler heba olmakta iken ben nereden, ne için çıkıp, bu tekere çomak soktum...

Çünkü, ülkemizde dersaneye değil özel okula ihtiyaç vardır. Ülke olanakları, yeterli okulu sağlayamadığı için, sınav sıstemi ile eleme yapılıyor. Okul sayısı yeterli olsa herkes yeteneği ölçüsünde bir fakülteye girebilecektir. O halde kapattığım dersaneleri özel okul haline dönüştürürsem okul ihtiyacını kolaylıkla hallederim.
Kimse açıkta kalmayacağı için bunca servet de boşuna harcanmamış olur.

Acaba bizim Millî Eğitim Bakanlığı bu uygulamayı nasıl karşılayacak: Benim kararımı onaylayarak gençleri yasaların desteklediği sömürüden kurtaracak mı, yoksa "eski tas eski hamam mı?...