Özgürlüğü bir kuşun kanadına yüklemek...

Aslında hepimizin bildiği bir betimlemedir özgürlük bir kuşun kanadındadır sözü.Ne kadar ilginçtir ki biz insanlar özgürlük kadar ağır bir olguyu bir kuşun kanadına yükleriz çoğu zaman.

Oysa biliriz ki kuşlar tamamıyla tabiattaki yaşamsal faaliyetlerini devam ettirebilmek için geliştirmiştir uçma yetilerini…

Düşünsenize kafesinizin içindeki muhabbet kuşunun da kanatları vardır ama ne kadar özgür olduğu tartışma konusudur…

Oysa özgürlük bir kuş kanadına yüklenemeyecek kadar ağır ve tek bir platformda tartışılamayacak kadar değişken bir konudur…

Değişkendir özgürlük kavramı; çünkü tartışıldığı platforma ve zamana göre değişir.

Herhangi bir konu içinde geçtiğinde içinde geçtiği konuya göre de farklı özellikler taşır özgürlük.

Peki tüm bunların ışığında özgürlük nedir..

Kişilerin kendi iradeleri ile kendi istekleri doğrultusunda seçim yaparak yaşayabilme hakkı mı….

Diyelim ki özgürlüğün tanımı bu peki o zaman toplumsal bir çerçeve de düşünürsek bu ne kadar gerçek olabilir ki..

Çünkü toplumsal yaşamda bu tanım biraz sınırlandırmaya tabidir…

O zaman özgürlüğün tanımı toplumsal yaşama göre farklılaşır…

Diyelim ki şu şekilde değişir; başka kişilerin hak ve özgürlüklerine dokunmamak şartı ile yukarıdaki tanım geçerlidir…

Peki bitti mi özgürlüğün sınırlandırılması...

Tabi ki hayır bu aşamada devreye ahlaki kurallar girer.. Bir sınırlama da oradan gelir özgürlüğe…

O zaman tanım biraz daha değişir: Toplumsal ahlaki kuralların belirlediği çerçevede, başka kişilerin hak ve özgürlüklerine dokunmamak şartı ile yukarıdaki tanım geçerlidir… Böyle sürer gider özgürlüğün değişik zaman ve çevrelere göre sınırlandırılması… Ve insanoğlu bu sınırları belirleyen çerçevelerin içinde sürdürdüğü hayatında bir kuşun kanadına yükler özgürlüğü…

Aslında haksız da değildir hani… Bu çerçevelerle donatılmış hayatların içinden en kolay çıkış yoludur belki de bir çift kanat… Ve belki de o yüzden bir çift kanatta özgürlük bulur insanoğlu…

Herkesin bir çift kanadı olması dileğiyle…