Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Aralık '07

 
Kategori
Yılbaşı
 

Özleyecek kimsesi olmayanlar....

Özleyecek kimsesi olmayanlar....
 

İyi yıllar ,mutlu ve dost kalabalıklar diliyorum.


Birini özlemek mi zor gelir, yada özleyecek kimsenin olmaması mı daha zor gelir. 2008 e yaklaştığımız şu günlerde, her anını, sizinle tadında paylaşacak,
mutlu kalabalıklar diliyorum.

Böyle eksiklikleri, hiç birimiz yaşamayalım diliyorum.

*.akşam yemeğini yalnız başına yerken birden anlatmak, paylaşmak istediğin binlerce cümle olduğunu ve bu cümlelerin boğazına dizildiğini anladığın an...

*.iceriden nefis yemek kokularinin gelmedigi, hosgeldin oglum/kizim/ sevgilim/ arkadasim seklinde karsilanmadigin, bir eve adim atmak.

*.yolda hicbiryere yetisme geregi olmadan yururken, birden yavas yavas yagmur baslar. kisi aliskanlik olarak adimlarini hizlandirir. sonra hatirlar ki nasilsa gorecek, seni umursayan, sirilsiklam olmus olmana uzulecek, seni seven biri yok. adimlari tekrar yavaslatir, evine yalniz basina aksam yemegini yemek uzere en uzun yoldan doner.

*.gozlerinizden yas duserken kendi mendilinizi kendiniz aldiginiz an.

*.sevdigin sarkiyi senin kadar sevebilecek hickimsenin yaninda olmadigi an.

*.digerlerinden olmadıgın, biraz daha farklı oldugun icin arkadaslarının seni terkettigini anladıgın anlar...

*.iş dönüşü kapıyı anahtarla açıp karanlık eve girdiğinizde "ben geldim" diyecek kimse olmadığında.
hatta daha beteri, kimse olmadığını bile bile "ben geldim ulan evim, nasıl geçti günün beyav" dediğinizde.
evle, bilgisayarla, televizyonla, puzzle'la, müzikle, mutfak penceresiyle, otla bokla yüksek sesle konuştuğunuzda.

*.gece çok geç olmuş sanıp yatarken saatin daha 12 bile olmadığı anlaşılan ve kendi kendine gülerek "tavuk gibi erken mi yatacaksın" denilen an.

*.bir bayram sabahı, ailece yaşayan karşı komşunuzun sizin yalnızlığınıza çare olsun diye 'istersen gel beraber kahvaltı yapalım' çağrısını duyduğunuz an

*.hastayken, nane-limon yapacak, atesinize bakacak, uzerinizi ortecek ve sefkat gosterecek kimsenin olmadigi anlar.

*.heves edip aldığınız tüm yiyeceklerin en küçük boy olmalarına rağmen bitmeden bayatlayıp atıldığı anlardır.

*.evinizde müzik dinlerken sevdiginiz bir sarkinin ciktigi bir anda, gaza gelip bagira bagira sarkiyi soylediginiz ve igrenc sesiniz yuzunden kimseden firca yemeyeceginizi anlayip kedere boğuldugunuz andir.

*.güzel bir yemek yaparsın tek başına yerken halıya bir parça dökülür eğilip sorarsın "nasıl güzel olmuş mu?" işte yalnızlığını anladığın an o andır.

*.televizyondaki sipiker sunumunu bitirip iyi akşamlar dediğinde "sanada" diye karşılık verme ihtiyacı duyduğun an.

*.yılbaşı akşamı eve gelirken sokaklardaki neşeli kalabalığı izlemek sonrasında boş evde yapacak birşey bulamamak . .

''En yalzın olduğumuz anlar ''diye bir mail aldım.
Bunu , mutlu bir günü, yeni yılı karşılamaya hazırlandığımız şu günlerde, sizin sesiniz ile karanlığı dağılacak biri olabilir mi ?
Ne dersiniz.

Sevgilerimle
ay-şe

 
Toplam blog
: 141
: 1767
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Önce anneyim, sonra eş, abla ve annemin kızıyım. Elbette yazmayı ve okumayı seven biriyim. Emekliliğ..