Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Aralık '10

 
Kategori
Balıkçılık
 

Palamut avcılığım

Palamut avcılığım
 

Harika palamutlar, motorumuzun güvertesinde göbek atıyorlar adeta.....


Tarih : 21/09/2010
Saat : 13.50
Yer : Kıyıköy
Olay :Palamut avcılığı


Bir önceki gün, hava yazdan kalma bir günü yansıtıyor. Sıcaklık 21 derece ve rüzgar hafiften lodos esiyordu.
Kıyıdan 10-15 mil açıkta avlanıyorduk. Koskoca bir günde, (24 saat) tek bir adet balık göremedik...son bir haftamızda böyle geçmişti.....20 tonluk mazotumuz tükenmiş yeni mazot siparişimizi vermiştik...Ve gece mazot takviyesi için gelen Tankerden saat 21.30 da kıyıköyden mazotumuzu ve içme suyumuzun ikmalini yaptık...Bu işlemleri yaparken Agabeyimle beraber yarın için rotamızı, kıyıda balık arama kararını verdik...ikmal işimiz gece 24:00 te bitti ve bizlerde Limanda demirleyip yatmıştık....


Amacımız ertesi güne dinç ve moralle başlamaktı...sabah saat 06.00 da motor nöbetçisi gelip uyandırdı..ben ana makineleri çalıştırıp demiri aldıktan sonra liman içerisinden karadenize açıldık...Bu sırada esas reisimiz olan ağabeyim tıraş olmuş janti bir vaziyette Köprüde yerini almıştı...


Saat bu sırada 09.25 ve ahçı gelip kahvaltı alıp almayacağımızı sordu..Her ikimizde tansiyon ilacı kullandığımızdan kahvaltımızı aldık ve 30 dakikalık bir yemek molasından sonra tekrar hareketlendik...Güneş harika görünüyor hava 16 derecede ve rüzgar çok hafiften Lodostan Poyraz'a dönmüş ve tatlı bir esinti ile kendini hissettiriyordu.....
Ben Balık bulucu( 4 adet) cihazımızın başında denizin dibini gözlerken, ağabeyimde Kamaranın en üst kulesinden gözü ile ve dürbünle denizin üstünü gözlüyordu....kıyıdan 5 mil açıkta 1000 devir ile 2 makina şeklinde hareket ediyorduk...



Denizin üzerinde süt gibi bir görüntü ve güneş sabah olmasına rağmen bizleri ısıtıyordu....Tayfalarımız da gemimizin değişik yerlerinde mevzilenmiş gibi onlarda denizin üzerinde balık gözlüyorlar ve Mevcut Martı kuşlarınında hareketlerini hep birlikte izliyorduk...

Bu arada deniz derinliği 32 kulaca çıkmış ve ben tek makinayı da istop edip tek ana makine ile balık aramak için dolaşıyorduk...bu arada hızımız 7 mil civarında seyrediyorduk...



Aradan 3 saat geçmiştiki tek bir balık görememiştik....Güneş öğleni bulmuş olduğundan sıcaklık artmış ve bizlerde şapkalarımızı başımıza geçirmiştik...

Etrafımızda bizim gibi avlanan 5 balıkçı gemisi daha vardı....Fazla mazot yakmamak için tek kalan ana makinayıda stop etmiştim....

Etrafta martı kuşlarının sesleri ve motorumuzun denizde çalkantı ile çıkardığı seslerden başka ses yoktu...etraf inanılmayacak kadat sakindi...Bizim yıldız istikametimizde bulunan diğer geminin içinde konuşan mürettebatın seslerini duyabiliyorduk....

Bu şekilde denizin ortasında beşik gibi sallanırken saat 14.00 olmuştu...Karnımız açıkmış ve agabeyimle birlikte ahçımızın yapmış olduğu kurufasulye, beyaz pilav ve kayısı kompostosu menüsü ile karnımızı doyurmuştuk....



Cihazlarımız deniz dibini otomatik olarak 500 metre çapındaki bir alanı tarıyor fakat tek bir canlıya rastlayamıyorduk...

Yarım saat sonra çaylarımızı yudumladık ve ben ana makineyi çalıştırıp ileri vererek bulunduğumuz yerden Doğu istikametine doğru yani Karaburuna doğru harekete başladık...hızımız 4 mil derinliğimiz 25 kulaç ve kıyıdan mesafemiz 8 mil....Hava sıcaklığını hissettiriyordu...yazdan kalma bir hava ve antalya kıyıları gibi bir deniz....

Bu sırada saat 16.00 olmuştu...Rüzgar Poyrazdan biraz daha şiddetini arttırmış deniz üzeri sütlaç üstü gibi çırpıntılı olmaya başlamıştı...

Havanın bu durumu tam balık havasının durumunu çağrıştırıyordu...Derken Sonar cihazımızda bir kırmızı kahve renginde görüntüyü yakaladım...balık derinligi 3 kulaç hızı ise yarım mil gibiydi...anında kulede bulunan ağabeyimi ikaz ettim ve balığın bulunduğu bölgeyi gösterdim....

Amacımız mola atmeden önce balığın su üzerinde kefal balığı gibi atladığını görmek ve molamızı garanti ile yapmak ve balığı çember içerisine almaktı....Tam 45 dakika bu durumda boşta bekledik...Saat 17.30 olmuştu ..Nihayet balıklardan birkaç palamut artistik hareketler yaparak havada parande atıyordu....

Pozisyonumuzu aldık ve balığa olan açımızı ve mesafemizi sonardan belirledikten sonra...Mola ettik....

10 dakika sonunda ağın altına basmaya başladık ve 45 dakika sonunda ağımızın altını bir kepçe şeklinde topladık ve ağın bir ucunuda Ağ çekme makarasına vererek denizden balık ağımızı yavaş yavaş çekmeye başladık...bu süre 50 daki sürmüştü....



Ağımızın sonu gelmiş ve Bocilik dediğimiz 10 metrelik bölümde sıçrayan palamutları rahatlıkla görebiliyorduk....Ve neticede Bocilik dediğimiz ağımızın son kısmınıda balıklar ile birlikte motorumuzun güvertesine aldık....



Yakaladığımız Palamutların toplamı 155 çift palamuttu ve 3 ayrı boy uzunluğunda olmak üzere palamutları kasalara yerleştirip üzerlerinede buz koyduktan sonra ambarımızdaki 100 metrekarelik soğuk hava depomuza yerleştirdik...



saat gece 21.45 olmuştu...havada ay net bir şekilde kendisini gösteriyordu....rüzgar kalmış etraf anormal sakin ve sadece kıyıya vuran dalgaların ve makinelerimizin sesini duyuyorduk....gece balık olmuyordu, bu nedenle...tekrardan kıyıköy limanına gittik ve kamyoneti ayarladıktan sonra İrsaliyemizi kesip balıklarımızı günü birlik olmak üzere yenikapı balık haline gönderdik....Bizlerde limanda demirleyip istirahate çekildik...



İşte sezon 1.Eylülde açılmış olmasına rağmen yakaladığımız ilk palamut avımız 20 gün sonunda ne yazıkki sadece 155 çift palamut olmuştu...



Nuri DENİZ 

 
Toplam blog
: 282
: 4843
Kayıt tarihi
: 03.08.08
 
 

1949 istanbul doğumluyum, 1973 yılında Kimya ve işl. mühendisligini bitirdim. Halen agabeyimle bi..