Pantolon Savaşları

Bu sabah  Milliyet gazetesinde okuduğum bir haber yıllardır giymeye alıştığımız ve artık gardrobumuzun ayrılmaz bir parçası olan pantolonu giyme hakkının da da bir savaş sonucu elde edildiğini anlamamı sağladı.

Gazetedeki haberde Fransa'da 17 Kasım 1800 yıllarında konmuş kadınların erkekler gibi giyinmesini engelleme amaçlı pantolon yasağının kaldırılması için harekete geçildiği yazıyordu.

Fransa Kadın Hakları Bakanı Najat Vallaud Belkacem halen yürürlükte olan fakat son otuz yıldır fazla uyulmayan yasanın  en kısa zamanda kaldırılacağını bildiriyordu.

Ben de bugün pantolan ve kadınların pantolon giymek için verdikleri mücadeleyi konu alan bir yazı yazmak istedim.

Ansiklopedilere göre pantolonu ilk kez Hunlar savaşırken kullanmış. Bazı kaynaklara göre Hititlerin ve Perslerin benimsediği giysi 16. yy da Venediklilerce Avrupa'ya getirilmiş. Fransız Kralı 13. Luis'in benimsemesinden sonra pantolon 1640 larda Fransiz Aristokrasisinde moda olmuş. 1830 larda erkek gardrobunun vazgeçilmez parçası olan pantolonun kadınların yaşamına girişi ise daha sonraki yıllara denk düşüyor.1909 yılında sadece Aristokrat kadınların ata binmek için giydikleri pantolon daha sonraları çeşitli modacılar sayesinde kadının günlük hayatına girmiş. Ünlü modacı Coco Chanel pantolonun kadın yaşamına girişinde çok büyük rol oynamış.

1965 yılında ise ünlü tasarımcı Yves-Saint Laurant smokinli kadınlar modasını başlatmış.

Faal yaşama erkekler kadar hızla katılan kadın için pantolon hareket yeteneği sağlaması bakımından çok büyük bir olay.

Ülkemizde pantolonun kadınların yaşamına girmesi daha yeni tarihlere rastlıyor. Devlet memurun kanununa yapılan değişiklikle' temiz ve ütülü' olmak kaydı ile kadın memurların pantolon giyebileceği 2001 yılında kabul edilmiş.T.B.M.M inde kadın milletvekili ve çalışanlarının pantolon giyebileceğine ilişkin değişiklik ise henüz geçtiğimiz yıllarda 2011 yılında kabul edildi.

Ben Üniversite ve arkasından devlet memuru olduğum günleri anımsıyorum. Üniversiteye giderken pantolon, külot çorap gibi imkanlarımız olamadığı için karlı, buzlu havalarda donardık. Erkekler kadar rahat hareket edemez. Toplu taşıma araçlarına binerken zorlanırdık. Bizi erkeklerin karşısında hareket eksikliği yaratarak ikicini sınıf yaratık durumuna düşüren yüksek topuk, uzun tırnak, uzun saç hep çalışma yaşamında uzak durduğım durumlar oldu.

Keza ilk çalışma yaşamıma başladığım dönemlerde devlet memurlarında pantolon giyme yasağı hep bizi zorluğa sevk eden etkenlerdi. Ben devlet memuriyetine başladığımda  Seydişehir Alüminyum Tesislerinde görevli idim. Belirli dönemlerde diğer Mühendis arkadaşlarla inşaa halindeki şantiye sahasına çıkmak ve bunun için de cipe binmek zorunda idik. Düşünebiliyor musunuz o kadar erkeğin arasında bir hanımın etekle cipe binmesinin zorluğunu.

Uzun zamandır hep pantolon giyiyoruz. Etek, elbise gibi feminen giysileri sadece toplantı ve özel günlerde tercih ediyoruz. Ben kendi hesabıma pantolondan çok memnunum ve keşke diyorum.Bizim okul yıllarımızda da , gençliğimizde de pantolon giyme imkanları olsaydı ve daha rahat hareket etseydik.