Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

26 Kasım '08

 
Kategori
Kozmetik
 

Parfüm ve Cinsellik (1)

Parfüm ve Cinsellik (1)
 


İnsanların kendilerini güzelleştirmek, daha çekici kılmak adına başvurdukları yollardan biri de, makyajın bir adım ilerisi sayılabilecek şekilde kısaca parfüm dediğimiz ve makyajı bütünleyen güzel kokular kullanmalarıdır. Makyaj olsun, dövme olsun göze seslenir. Oysa parfüm koku alma duyusuna, buruna seslenir ve koku başlıbaşına bir uyarıcı özellik taşımaktadır.


Kokular doğrudan doğruya tüm sinir sistemi üzerinde etkili olurlar. Tabii bu etkileme kokunun cinsine ve dozuna göre değişir. Örneğin kloroform bayıltıcı bir etkileme yaparken, nane ferahlatıcı, soğan canlandırıcı bir rol oynar. Aşırı miktarda koku insana baygınlık verir, bunaltır; lâkin inceltildiği, damıtıldığı takdirde güzelleşir. Bazı kokuların erotik bir özellik taşıdıkları anlaşılmış ve bundan ötürü çok eski devirlerden beri cinsel uyarı etkeni olarak kullanıla gelmişlerdir.


Kokunun bu erotik özelliği, onun öteki sinirlerin yanısıra cinsel sinirleri de doğrudan etkilemesinden ileri gelmektedir. Cinsel sinirlerin etkilenmesi doğallıkla burun aracılığıyla olmaktadır. Burun, tıpkı cinsel organ gibi sümüksü bir doku taşımaktadır ve "cinsel anten" adı verilen incecik sinirlere sahiptir. Koku kaynakları ise temelde ikiye ayrılır... Biri, bizzat insanın kendisinden yayılan kokudur... Diğeri ise, insanların yapay olarak kullandıkları, fakat hammaddesi bitkilerden veya hayvanlardan elde edilen kokulardır.


1975 yılında, insanın "feromon" (pheromone) adı verilen bir salgı saldığı bulunmuştur. Aslında bu salgının varlığı çok daha önceleri bilinmekteydi ama sadece hayvanlarda olduğu zannediliyordu. İlk defa 1975 yılında Dr. Richard P. Michael, kadının vagina salgıları arasında feromonun varlığını ortaya çıkarmayı başarmıştır. Bulgulara göre feromon en üst düzeye, kadının en üretken olduğu dönemde çıkmaktaydı.


Tabii feromonun yanısıra, burnun kolaylıkla farkedebileceği yoğunlukta kokular da salıyor insan vücudu. Bilhassa cinsel organlardan kaynaklanan kokuların son derece uyarıcı olabileceği bir gerçek. Terin dahi belirli bir dozda kalması koşuluyla uyarıcı bir rol oynayabileceği, deneysel olarak saptanmış bir olgu. Özellikle erkeklerde, terde bulunan "alpha androstenol" adı verilen bir maddenin, cinsel çekiciliğin temelinde yattığı öne sürülmektedir.


İnsanların her zaman içerisinde bulundukları çevreden, özellikle de çalıştıkları ortamdan kaynaklanan ve üzerlerine sinen bazı kokuların da, koklayanın alışkanlıklarına ve zevkine göre cinsel isteklerini uyarıcı, kamçılayıcı ya da aksine itici bir rol oynadıkları da bilinen bir şeydir. İşte tam bu noktada temizlik ile cinsellik ilişkisi işe karışıyor. Zira insanlar ter kokularını gidermek ya da özellikle kadınlar cinsel organlarından salgılanan ve bazı durumlarda ağır olabilen kokuları azaltmak üzere deodoran gibi koku siliciler kullanmakta, sık sık yıkanmaktadırlar...


Bunun bazı hoş olmayan ve cinsel istekleri kırıcı kokulardan vücudu arındırmak gibi olumlu bir tarafı varsa da, aynı zamanda, uyarıcı, doğal kokunun da kaybolmasına sebep olarak, bu kez cinselliğe ters düşen bir işlevleri olmaktadır. Örneğin, cinsel bölge kokularından hoşlanmayan kadınların başvurdukları çareler, feromonu azaltmaktadır. Oysa kimi erkeklerin tam da bu doğal kokudan etkilenmeleri, hoşlanmaları sıkça rastlanan bir durumdur...


Napolyon'un, karısı Josephine'e "üç gün sonra evde olacağım, sakın yıkanma" diye mektup yazması bu konuda ünlü bir örnektir.



Devam edecek...
 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..