Paris Azerbaycan-Türkiye kardeşligine gölge düşüremez

Fransa Senatosu Ocak 23-de kabul ettiği sözde "Ermeni soykırımı" nın inkarın göre suç sorumluluğu öngören söz ve ifade özgürlüğüne aykırı yasa tasarısının 15 gün içinde ülke Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy tarafından onaylanması bekleniyor.

Maalesef, tasarının Senato'da tartışmaya çıkarılmasından sonra hem Türkiye'de, hem de Fransa'da bazı medya kuruluşları Fransa Parlamentosu hasta tahminlere dayanan "Ermeni soykırımı" hakkında kanun tasarısını kabul etmesinin Türkiye'nin iç işi olduğu ve resmi Bakü'nün Ankara'dan farklı olarak, bu konuda sessiz kalacağı konusunda bilgiler yaymaya başladılar.

Ermenistan ve Ermeni lobisinin çıkarlarına hizmet eden yayınların hedefinde olan, aslında, Azerbaycan-Türkiye kardeşliğine darbe vurmaktan başka bir şey değildi.

Gerçekte ise Fransa parlamentosunda böyle tasarının kabul edilmesi sadece Türkiye'nin değil, Azerbaycan'ın da çıkarlarına aykırıdır.

Öyle ki, Fransa Senatosu demokrasi, insan hakları, söz ve ifade özgürlüğü ilkeleri ile ciddi çelişen tek taraflı adımları bu ülkenin bazı bölgesel süreçlerde katılımına ciddi zarar sağlamanın yanı sıra, bir takım olumsuz sonuçlara da neden olabilir.

20. yüzyılın sonlarında Ermenistan'ın tecavüzü neticesinde 1 milyona yakın Azeri'nin haklarının ihlaline ve Azerbaycan'ın topraklarının yüzde 20'sinin işgaline aldırmayan Fransız parlamenterlerin bu kararı Fransa'nın obyektivliyini şüphe altına alır.

En azından ona göre ki, Fransa AGİT Minsk grubunun üyesidir ve bölgede Dağlık Karabağ sorunu gibi hassas sorunun çözümünde arabulucu olarak yer alıyor.

İşte bu nedenle resmi Bakü'nün yaşanan olaya soğukkanlı yaklaşımı imkansızdır ve Azerbaycan yetkilileri Fransa parlamentosunun kararına şiddetle itiraz ettiler.

Ilk resmi itiraz Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı'ndan geldi. Bakanlık Fransa Senatosu düşünülmemiş adımını kararlılıkla kötüledi.

Dışişleri ile beraber, Azerbaycan'ın hakim Yeni Azerbaycan Partisi de Fransa parlamentosunun kabul ettiği yasaya sert tepki gösterdi. Öyle ki, YAP-ın Başkan Yardımcısı, icra katibi Ali Ahmedov yaptığı açıklamada bildirdi ki, Fransa açık şekilde kendini Ermenistan'ın savunucusu olarak sunuyor.

Ahmedov Azerbaycan'da Fransa'ya karşı olan eleştirel yaklaşımların bu ülkenin Minsk grubundaki h?ms?drlikd?n uzaklaştırılması çağrıları seviyesine kalkacağını da vurguladı.

Azerbaycan'ın hakim partisinin bu bu yanatından sonra Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu yerel medyaya yaptığı açıklamada Ankara'nın Fransa'nın AGİT Minsk Grubu h?ms?drliğinden çıkarılmasını desteklediğini bildirdi.

Türkiye Dışişleri Başkanı onu da kaydetti ki, Paris sözde "Ermeni soykırımı" nın inkarın göre suç sorumluluğu öngören yasayı kabul etmekle obyektivliyini kaybetti.

Tabii ki, Azerbaycan'ın Fransa parlamentosunun kararına itirazı bununla bitmedi ve ülkenin siyasi ve sosyal çevreleri de Fransa'nın Ermeni kararına itiraz ettiler.

Azerbaycan Milli Meclisi açıklaması ise resmi Paris'e tarih dersi verdi. Dolayısıyla, Azerbaycan hem siyasi, hem de sosyal düzlemde kardeş Türkiye'ye yönelik adımlara keskin tepki gösterdi.

Bir o kadar da uzak olmayan tarihe göz salınsa, birçok konularda Türkiye ve Azerbaycan'ın birbirlerine destek verdiğinin tanık olmak olur.

Aslında, Azerbaycan ve Türkiye yetkililerinin aynı siyasi açıklamalar vermesi iki ülkenin ilişkilerine zarar getirmek isteyenler için her iki ülkenin ayrılmaz stratejik e ?mekdaş olduğu ve bundan sonra da bu siyasi kursu devam etdirecekleri ilgili bir mesajdır.

Fransa Senatosu sözde "Ermeni soykırımı" nın inkarın göre suç sorumluluğu öngören tasarıyı kabul etmesi onu söylemeye esas verir ki, parlamento cumhuriyetin "Özgürlük, Eşitlik ve Kardeşlik" devizini yeni - "Kölelik, eşitsizlik ve Düşmanlık" devizine değişti.