Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Eylül '12

 
Kategori
Anılar
 

Paris'te Güz

Aşkın şehri Paris. Hiçbir plan yapmadan, haydi deyip Fransa’ya dört günlük romantik bir tatile gitmeyi hangi çift istemez ki. Tabi yanınızda sürekli tartışan bir başka çift ve mızmız bir çocuk ile giderseniz hiç de düşünüldüğü kadar romantik olmayabilir. Paris benim için alışveriş şehriydi, yalnızca dört gün için gitmiş olsam bile her günün birkaç saatini Champ-Elyses mağazalarında geçirmek, giysilerin, aksesuarların arasında kendimi kaybetmek Paris’teki en büyük eğlencemdi. 

Gitmeden önce iyi bir plan yapılmış olsaydı, dört gün içinde bitirilmeyecek bir şehir değil. Ancak biz bir anda “haydi gidelim” deyip kendimizi yola attığımız için herşeyi yüzeysel olarak gördük, Louvre müzesini de, Eiffel kulesini de. Müze meraklısı değilim, hatta beni en çok sıkan şey müze gezmektir. Ancak Eiffel’in karşısında saatlerce oturmak, düşünmek, hayal kurmak, birşeyler içmek isterdim. Yani güzelliğinin tadına varmak isterdim. Kısmet değilmiş.

Mızmız çocuk dediğim küçük kızla ortak bir isteğimiz de vardı: Disneyland! İki parktan hangisine gideceğimize karar vermek oldukça zordu. Sonunda film stüdyoları yerine eğlence parkını seçtik. Kesinlikle doğru karardı! Hayatımdaki en korkunç trene burada bindim: Indiana Jones! Akşam ışıklandırıldığında Disneyland öyle güzel, öyle büyüleyiciydi ki bir gün çocuğumuzun doğum gününü kutlamak için mutlaka buraya gelelim diye düşündük. Dev oyuncaklardan yapılmış ayrı bir ülkeydi burası.  Rengarenk binaların arasında yürüyor, hayaller kuruyorduk. Burası bizim için hayaller diyarıydı.

 

 

 
Toplam blog
: 4
: 272
Kayıt tarihi
: 26.03.12
 
 

Mütercim Tercümanlık öğrencisiyim. Yabancı dil öğrenmeyi, gezip farklı kültürler görmeyi, herşeyi..