Parma olabilmek

İtalyan futbolunun en önemli kulüplerinden biridir AC Parma. Böyle bilinir hep, özellikle Serie A takipçileri, yıllarca Crespo, Veron, Mutu, Thuram ve Cannavaro’lu kadroları büyük bir zevkle izlemişlerdir. Bu oyuncuları birer marka haline dönüştüren, belki de en büyük patlamalarını yaptıkları bir okuldur Parma. Peki bu özelliklerin bizim için ne önemi var ? Dikkatli bakan gözler Parma ve Eskişehirspor arasındaki benzerlikleri hemen fark edebilir. Büyük ve ateşli bir taraftar kitlesi, bir dönem milli takıma damgasını vurmuş yıldız oyuncular ve alınan büyük başarılar (şaşırtıcı bir benzerlik de, Parma’nın sayısız başarılarına rağmen hiç İtalya Serie A şampiyonluğunun bulunmaması ) . Tabiî ki arada farklar da bulunmakta, mesela Parma, büyük başarılarını 90’lı yıllarda sağladığı için genç kuşak tarafından yakından takip edilebiliyor. Eskişehirspor bunu neden başarmasın ? Bu noktada, Parma’nın altın çağlarını yaşamasını sağlayan, son derece karakterli ve becerikli bir taktisyen olan Nevio Scala faktörü gözlerden kaçırılmamalıdır. Aslında, bu yazının oluşmasında en büyük etken, Rıza Çalımbay’ın, Scala’nın vizyonunun ne kadarına sahip olabildiğini irdeleme isteğim oldu. Evet, Rıza Çalımbay, istikrarı ile altın bir jenerasyon yakalayıp, futbolculuk yıllarından beri sahip olduğu, saygıdeğer kişiliği ve azimli çalışması sayesinde Eskişehirspor’u tekrar büyük başarılara koşturabilir. Bu konuda yönetimin de her koşul ve sonuçta Çalımbay’a destek olması gerekmektedir. Lisanslı ürün satışları, bilet gelirleri, yapılacak yeni bir stad ile büyük atılımlar sağlanırsa, Eskişehirspor’un Avrupa kupaları macerası kaldığı yerden devam edecektir. İşte bu noktada temel olarak, saygı, güven ve taraftarla bütünleşme ön plana çıkıyor. Ben de muhtemel başarıları göz önünde bulundurarak şunu rahatlıkla sorabiliyorum. Futbol severlerin gönlünde, Serie A’da küme düşen Parma’nın yerini neden Es Es almasın ?