Bir Emre Belözoglu hikayesi

Fatih’in aslanları, 2000 yılında Copenhag’da finalde Arsenal karşısındalar. Sahada, şampiyonluğa yürekten inanmış on bir futbolcu ve kulübede yedekler, teknik ekiple beraber. Tahmini olarak 20-21 kişilik bir kadrodan bahsediyorum. Bir kişi dışında, finale kadar gelen yolda büyük emekler veren herkes orada. Bulunmayan kişiyi sanırım hepimiz çok iyi hatırlıyoruz.

Olaylı yarı final maçında, attığı uçan tekmeyi ve onu genç yaşında bir stara dönüştüren hocası Fatih Terim’in tepkisini unutmak çok da kolay olmasa gerek Türk futbol meraklıları için. Evet, Emre Belözoğlu’ndan bahsediyorum. O gece sahada olamadı ancak, yetenekleri ona bir dünya devi olan İnter’in kapılarını ardına kadar açmıştı. Hep savunmuşumdur, Hakan Şükür, Okan Buruk ve Emre’nin verilebilecek en yanlış kararı verdiklerini.

Çünkü, İnter’in dünyanın en büyük futbolcu çöplüğü olduğunu o dönem sanırım bir tek bu üç milli futbolcumuz bilmiyordu. Konumuza dönersek, İtalya’nın yolunu tutan genç Emre, nispeten iyi oynuyor ve İnter’in komplike yapısında bile değerli görünüyordu. Sanki, ilk onbir de oynayacağı bir takımda harikalar yaratabilirdi. Ardından, dedikodular, teklifler derken, Emre, siyah beyazlı Newcastle forması altında, St. James’s Park çimlerinde basın mensuplarına top sektiriyordu. Beş numaralı formasıyla, Nicky Butt, Solano ve Scott Parker’la orta sahanın dördüncü ismiydi. O dönem tüm Türkiye uyum sürecinin kısa sürmesini bekledik ancak maalesef tahminlerimiz bizi haksız çıkardı. Her Newcastle maçında Emre acaba nasıl oynayacak diye ekran başına oturduğumuzda, milli futbolcumuzun sakat ve ya yedek olduğunu görüp hüsrana uğradık. Kevin Keagan yönetiminde de beklenilen performansı sergileyemeyince, devreye Fenerbahçe girdi ve bonservis sorununu çözüp, yıllık 3.5 milyon Euro gibi büyük bir ücretle Emre’yi Kadıköy’e getirdi. Euro 2008’de kaptan olarak sahaya çıkan çiçeği burnunda Fenerbahçeli Emre, Portekiz maçından sonra yine takımımızı yalnız bıraktı ve bir kez daha şüphelerin ne kadar haklı olduğunu gösterdi. Şimdi hem onun için, hem de Fenerbahçe için kritik bir dönem başlıyor.

Emre’nin tercihini doğru buluyorum. Çünkü, şu anda, Türkiye’de Avrupa’nın dikkatlerini üzerinde bulunduran takım tartışmasız Fenerbahçe’dir. Eğer ki Emre, Avrupa’ya geri dönme hedefinde ise, kendisine Newcastle’dan daha iyi bir vitrin buldu denilebilir. Ancak, duygusal ve fevri hareketleriyle tanıdığımız oyuncu, bu özelliklerini bastırabilirse hedefi tekrar gerçek olacaktır. Henüz lig başlamadı, hepimiz, kafamızda Emre ile ilgili soru işaretleri barındırsak da Türk futbolseverler olarak büyük yeteneğimize sahip çıkmalıyız. Umarım ki , Fenerbahçe, Emre için yeniden yükselişin başlangıcı olur. Çünkü bu yükseliş, Fenerbahçe’den çok Türk Milli Takımı’nın yararına olacaktır. Eski performansını yakalaman adına, başarılar Emre...