Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ekim '14

 
Kategori
Pazarlama
 

Pazarlamanın gizli gücü: Koku

Pazarlamanın gizli gücü: Koku
 

Kokusal Pazarlama, en etkinpazarlama yöntemlerinden biridir.


Kurumsal kimlik, kurumsal logo, kurumsal itibar, kurumsal disiplin gibi tanımlamalar, iş dünyasında çok kullanılan, profesyonelliğin işareti olan kavramlardır. En azından yaptığımız bir sohbette, okuduğumuz bir makalede, izlediğimiz bir yayında yukarıda bahsedilen tanımlamalara illaki denk gelmişizdir. Peki “kurumsal koku”. Evet yanlış okumadınız; “Kurumsal Koku” da, günümüzde markaların kimliğini, pazarlama mesajlarını ifade eden, son kullanıcının satın alma fikri üzerinde oldukça etki eden bir olgu haline gelmiştir.

“Kokusal Pazarlama” (Scent Marketing) adı verilen pazarlama stratejisi markalar tarafından etkin bir şekilde kullanılıyor. İnsanın sahip olduğu 5 duyu arasında en etkin olanı koku alma duyusudur. Bir insan, görmeden, duymadan hayatını devam ettirebilir; fakat nefes almadan yaşaması mümkün değildir. Bilimsel olarakta açıklandığı üzere, insan günde 20 bin kez nefes alıp verir ve aynı zamanda aynı sayıda etrafını koklar. Bu gücü fark eden markalar, “Kokusal Pazarlama” stratejilerini devreye koyarak müşteriler satın alma kararlarında etkili olmaya çalışıyorlar.

Bir mağazaya ya da mekana girdiğimizde, neredeyse hepimizin ilk dikkatini çeken, ortamın kokusu olur. Ortamın kokusuna göre izlenimimiz olumlu ya da olumsuz olur. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki; bir kişi iyi bir izlenim edindiğinde mağazada ya da mekan da kalış süresi otomatik olarak %20 artıyor ve bu da %70 daha fazla satış yapma ihtimalini oluşturuyor.

Kendi yaşadığım bir deneyimi sizinle paylaşmak istiyorum. Yeni bebek sahibi biri olarak, eşimle birlikte, oğlumuza kıyafet almak için ürün çeşidi fazla olan ve ekonomik olarak uygun bebek ürünleri satan bir mağazaya girdik. Girdiğimiz anda oldukça kalabalık, havasız, kötü bir kokunun hakim olduğu mağazada duramadık ve kısa sürede geri çıktık. Sonrasın da başka bir mağazaya gittik. Bu mağaza da ürün çeşidi fazla olan fakat ; bir önceki firmaya göre ürün fiyatları yüksek bir yerdi. Tahmin ettiğiniz üzere, mağazaya girdiğimiz anda harika insanın rahatlatan fresh bir koku bizi karşıladı. Ferah, düzenli, ürün çeşitliliği fazla olan bir ortamda, güzel kokunun eşliğinde alışverişimizi tamamladık. Ortamın sağlamış olduğu olumlu psikoloji ile, planladığımız bütçenin üzerinde harcama yaptık; fakat evimize oğlumuzun ihtiyaçlarını karşılamanın vermiş olduğu keyifle döndük.

Benim gibi, güne kahve içerek başlayan ve hayatında kahvenin önemli bir yeri olan okuyucularım Starbucks’ın herhangi bir şubesine girdiğiniz anda sizi karşılayan müthiş kahve aromasının kokusunun cazibeliğini ya da yeni öğütülmüş Türk Kahvesi’nin bulunduğu bir dükkanın önünden geçerken sokağı saran harika kokunun zihinlerimizde uyandırdığı, kahve içme isteği duygusunu çok iyi anlayacaklardır.

Aslında konunun bir başka boyutu daha var. Kokunun oluşturacağı etkide kişiden kişiye değişmektedir. Tercih edilen bir koku, herkes tarafından beğenilmeyebilir, herkeste aynı olumlu etkiyi bırakmayabilir. Burada markaların tabii ki dikkatli olmaları, hedef kitlelerine göre hareket etmeleri gerekmektedir. Kokuya alerjisi olabilecek müşterilerin varlığı da göz önünde bulundurulmalıdır. Aynı zamanda koku seçiminin ortama ve ürünün özelliklerine uygun olması önemlidir.

Yapılan son çalışmalar, beyindeki satın alma kararının rasyonel gerçeklerle değil, duygularla verildiğini gösteriyor. Markalar artık klasik pazarlama yöntemlerinin dışına çıkarak, satın almayı etkileyen unsurları bilimsel verilerle araştırarak, farklı pazarlama stratejileri oluşturuyorlar. Klasik pazarlama yöntemlerinin dışına çıkamayan, kendini günün şartlarına göre yenilemeyen, markaların, gelecekte maalesef yeri yok…

Eren GÖKYER

e.gokyer@gmail.com

https://www.facebook.com/eren.gokyer

https://www.twitter.com/eren_gokyer

https://www.linkedin.com/pub/eren-gökyer/56/569/36a

 
Toplam blog
: 21
: 324
Kayıt tarihi
: 08.08.12
 
 

"Çıplak bir hakikat tanımıyorum. Ancak cehaletimin karşısında alçakgönüllülükle eğiliyorum. İşte ..