Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ocak '10

 
Kategori
Spor
 

Penaltı olmasa Beşiktaş bu maçta gol atabilir miydi?

Penaltı olmasa Beşiktaş bu maçta gol atabilir miydi?
 

Beşiktaş seri yakalamış klasik kadrosundan Ferrari eksiği ile Antalya’da sahadaydı. Golden sonra yaptığı değişiklikle de orta sahasını biraz daha güçlendirerek haftayı 3 puan ile kapatmayı istedi.

Sezon başından beri bir iddia ortaya koyarak bunu detaylandırıp tartışıyoruz. Bu kupa maçlarında çok net ortaya çıkmıştı. Beşiktaş oyunun tek yönünde futbol oynayabiliyor o da defansif taraf oluyor. Antalyaspor karşısında geride çok dikkatli bir oyun ortaya koydular.

Beşiktaş’ın defans hattında oynayan sekiz oyuncusunun yaptığı kademeyi ligimizin birçok takımı gerçekleştirmede çok zorlanıyor. Hatta Fenerbahçe ile karşılaştırdığımızda bambaşka bir görüntü çıkıyor ortaya. Bu nedenle Fenerbahçe kupa rehaveti de olsa bu Antalyaspor’dan dört gol birden kalesinde görebilirken, Beşiktaş çok net pozisyon bile vermiyor.

Aynı takımın sahadaki diğer üç oyuncusunun ise ne Beşiktaş ile ne de birbirleriyle alakaları bile olmadığına şahit olmak ise oldukça şaşırtıcı.

Nihat’ın bu takımda ne yapıyor olduğunu anlayabilmek için insanın ekstra çaba harcaması bile yetmez. Oyundan çıkarken yüzündeki ifadeden kenar yönetimiyle de arasında bir soğukluk olduğunu hissediyordunuz. Tek başına ileride olmadık şeyler yapmak istiyor. Kuşkusuz beceremiyor. Yetmiyor.

Tabata, Bobo ve Tello için de fazlasıyla dağınık oldukları yönünde bir yorum getirmemiz mümkündür. Tabata bugün belki de geldiği günden bu zamana kadarki en iyi oyununu oynamış olabilir ancak diğer oyuncularla arasında bir uyum sağlanamıyor.

Bobo için konuşmak çok zor. Bazen sahanın en iyi oyuncusu gibi oynuyorken, öyle bir an geliyor “bu adamın burada ne işi var” sorusunu soruyorsunuz.

Tello’nun kuş mu deve mi olduğuna karar vermek kolay değil. Ancak yine de Beşiktaş’ın sahada işleyen, düşünen beyni durumunda. Belki biraz daha etkin olması beklenebilir. Tello defansif anlamda takıma katkı da sağlıyor. Bu nedenle onu sekizinci adam olarak değerlendirebiliyoruz.

Penaltı olmasa Beşiktaş bu maçta gol atabilir miydi?

Bu gerçekten önemli bir soru. 19. lig maçına çıkmış bir takımın hala doğru bir hücum organizasyonu gerçekleştiremiyor oluşu fazlasıyla düşündürücüdür.

Örneğin Galatasaray ve Fenerbahçe birbirinin tekrarı niteliğinde ya da benzer kalıplarda gol bulabiliyorken; belki iki üç pozisyon öncesinde “gol olur” diyebilme kolayımız varken aynı şeyi Beşiktaş için söylemek mümkün değil.

Bu Beşiktaş için “a gol oldu” şeklinde bir tepki yaratıyor.

Antalyaspor-Beşiktaş maçının herhangi bir dakikasında her iki takımın da “şimdi gol gelecek” tarzında bir baskısını göremedik.

Hatta televizyon başında birçok izleyicinin uyuma pozisyonuna geçtiğini tahmin etmek zor da değil.

Penaltının saha dışından bir müdahaleyle "zorlama bir yorumla" geldiğini söyleyebiliriz. O an penaltı kararı vermek için maçın genel seyrine göre ekstra “uyanık” olmak gerekiyordu. Yardımcı hakemin verdiği kararı anlayabilmek için bir çok televizyon yorumcusunun pozisyonu tekrar tekrar izlemesi gerektiği de bir gerçektir.

Bütün futbolcuların havada olduğu ve topun rakibin sırtından resmen Antalyasporlu futbolcunun eline düşmesinin penaltı şeklinde yorumlanması çok ciddi bir hakemlik kararıdır.

Bu kararı doğru verebilmek için üst düzey hakemlerin hemen hepsinin en az on kere üst üste pozisyonu izleyeceklerini ve ancak yedincisinden sonra "belki olabilir” diyebileceğini düşünüyorum ki böyle bir durumda kalmak devam kararı vermeyi gerekli kılmalıdır.

Maçın hakeminin kötü olduğunu düşünüyorum.

Futbol dışı hiçbir harekete doğru yorum yapamadı. Ömer’in Ernst’e yaptığı şeyin karşılığı kırmızı kart olmalıydı. Bobo’nun direkt kafasına gelen de Bobo’nun rakibine kayarak arkadan yaptıkları sarı kartlıktı. Yine penaltı kararı sonrasında Orhan Ak’ın hakemi itişi de kartlıktı. O gitti başka bir yerde çok konuşuyor diye kart çıkardı.

Hakemlerimizin futbol dışında futbolcuların yaptığı aşırı yorumlara kart göstermelerin de çok ilginç görüntüler oluşturuyor. Kuşkusuz benim fikrim komik oldukları yönünde.

Antalyaspor, bir kaç hafta önce Fenerbahçe karşısında izlediğimiz takımdan çok uzaktı. Özellikle Necati ve Djiehoua çok kötü tercihler kullandılar. Maç boyu Antalyaspor adına akılda kalan tek pozisyon Necati'nin kale direğini sıyıran kafa vuruşuydu. Yukarıda yazdığımız gibi burada etkili olan Beşiktaş'ın edfasnsıydı, Antalyaspor'u çaresiz bıraktı. Fenerbahçe maçının iyilerinden Yalçın kötüydü.

Kongre öncesinde Demirören için iyi bir sonuç oldu. Beşiktaş bu maçta puanlar kaybetmiş olsa hafta sonu çok zor geçebilirdi. Ancak galibiyet kongrede yönetimin elini biraz daha güçlendirecektir. Demirören çok güçlü bir kadro kurmuşa benziyor. Bundan birkaç ay öncesinde şekillenmiş fikrimin değişmediğini, başkanın kongreden zaferle çıkacağını tahmin ediyorum.

Hayırlı olsun.

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..