Penguen'in söz hakkına saygı

Dün sabah gazete almak için markete uğradığımda, her Çarşamba olduğu gibi elimi dergilerin olduğu rafa uzattım kendimden emin bir şekilde. Derginin rengini gördüğümde anladım lakin, o geçen haftaki sayısıydı Penguen'in. Bu Çarşamba gelmemişti Ankara'ya Penguen ve emin olun olağan bir şey değildi bu. Benim her hafta Çarşamba günlerinin geleneği haline gelen eğlencemi almıştı birileri elimden. 

"Aman be sen de, Perşembe okuyuver ne olur" diyorsanız haklısınız, nitekim aldım bugün dergimi. Fakat karşımızda çok önemli bir sorun var: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ! 

Penguen, geçtiğimiz hafta Bahadır Baruter ve Fatih Solmaz'ın birlikte hazırladığı Lombak isimli köşedeki bir karikatür yüzünden uğraştığı bir takım şeyler yüzünden gecikti bu hafta benim tahminimce. Söz konusu karikatürde, bir camii çizilmiş ve duvarında da "Allah yok, din yalan" yazıyor. Nitekim Penguen'e yapılan açık tehditleri Facebook sayfasında çok rahat bir şekilde görebilirsiniz. Birilerinin incinmeye hazır hassas kalpleri, yine incindi ve yine tükürüklerini saçarak kelle istiyorlar: Bu dergi kapansın! Penguen de bu ülkede bu kitlenin kızdığında neler yapabileceğini bildiğinden bir gün kapılarında belirip binalarını yakmasınlar, dergilerini basıp bir de üstüne orada namaz kılıp da saldırıya geçmesinler diye olsa gerek özür diledi, evet özründe "bu ifade özgürlüğüdür ve bunu saygısızlık olarak görenlerden özür dileriz" diyorlardı ve evet bunda da bir hiciv, inceden bir alay vardı, ama geri adım atmalarını anlayışla karşılasam da doğru bulmadım. Lakin yapacak da bir şeyleri yoktu. 

Oysa ki kahveperisi'nin Milliyet Blog'daki yazısında* belirttiği gibi, bu ülkede birileri inançlarını istedikleri gibi empoze eder, herkesi o inançlar çerçevesinde yaşamaya davet ederken ve yaşamayanlara da baskı yaparken, başkalarının kendi inanç ya da inançsızlıklarını anlatması, belirtmesi kendilerini rahatsız ediyor. En büyük ironi de (kibarcası bu, ironi) sanırım aynı kitlenin AKP ile birlikte "demokrasiiii" diye her gün çığlıklar atıyor olması. Onların demokrasilerinde inançsızlara ise yer yok, demokrasi İslami bir demokrasi... Tabii ki onlara demokrasinin böyle bir şey olmadığını anlatamıyorsunuz, çünkü sabit fikirliler. Herkes onlar gibi inanmalı, onların inandıkları onlara göre mutlak doğru ve aksini söylemek yasak. Nasıl mümkün olsun ki? 

İnanç ya da inançsızlık değildir bu sorunun adı. İfade özgürlüğüdür... İfade özgürlüğüne sınırlar çizmeye hevesli bir kitlenin varlığıdır. Bir insanın inançsızlığını bildirmiş olması "dine hakaret" olarak ne zamandan beri algılanıyor? Niye böyle algılanıyor? 

Peki şu an benim sokakta Penguen ile dolaşmam güvenli mi sizce? Hadi Çankaya'yı, Kızılay'ı geçtim, Ulus'ta dolaşabilir miyim Penguen'imle? Biri bir laf atar da "bu dinsizleri okuma" derse bana cevap vermeli miyim, dönüp arkamı gitmeli miyim? Cevap verirsem cebinden bıçak-çakı bir şey çıkarıp bana saldırır mı din adına sevap işlediğine inanarak, yoksa iki bağırıp, küfrederek çeker gider mi? 

Ben hep bir çözüm bulmaya çalışıyorum. Ne yaparsak gerçek demokrasinin, gerçek ifade özgürlüğünün ne olduğunu anlatabiliriz bu insanlara diye ve bulamıyorum. Tek doğruları var onların çünkü ve aksi fikirleri imkanı yok kabul etmiyorlar. İnanca saygı diyorlar, inançsızlığa saygı göstermiyorlar. 

Bu hafta bir Penguen alın, daha önce almadıysanız da alın. İnançlı, ya da ateist... Bir Penguen alın, ifade özgürlüklerine destek için. Zalimlerden yana olmayın. Eğer ki istediğiniz demokrasi tek fikirli, tek düşünceli ve bir tek size saygılı bir demokrasi değilse, yukarıda bahsettiğim yobaz dincilerden yana değilseniz, siz GERÇEK BİR DEMOKRASİ istiyorsanız bir Penguen alın. 

Penguen'in söz söyleyebilme hakkına saygı için... Bir tane de siz...