Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Eylül '09

 
Kategori
Futbol
 

Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan belli olur

Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan belli olur
 

Kaptan'da yoktu


Daum Türkleşme konusunda gayet başarılı. Türkçe konuşmaya çalışıyor, ağzından Atatürk’ü eksik etmiyor, İstiklâl Marşımızı bile söylemeye çalışıyor ama şu atasözünü de bilse iyi olurdu ; “Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli olurmuş”...

Manisaspor maçında ortaya çıkan bir mucizeydi, aldıran olmadı. Sion gibi bir rakibi çok zor atlattık. Bursaspor’un yumuşak futboluna sadece Alex’in akıldolu vuruşu ile karşılık verirken bangır bangır bağırdık durduk. “Fenerbahçe iyi oynamıyor” diye... Bir yerde takılacağı belliydi.

Fenerbahçe’nin geçen seneden iyi olması iyi takım olduğu anlamına gelmez deyip kendimi tekrar ediyorum...Ama dün akşam ki, Fenerbahçe’nin geçen seneki Aragones Fenerbahçe’sinden ne farkı vardı Allah aşkına...

En az 45 bin kişi gecenin 10’unda yeni bir Avrupa macerasına güzel bir başlangıç için koşmuştu Saracoğlu’na...Sahaya çıkacak 11’i çok merak ediyordum. Gözlerim sahaya çıkan 11 içinde Semih’i ve en azından Topuz’u ısrarla arıyordu ama bulamadım...

Önceki senelerde Daum’un 4-5 forvetle sahaya sürdüğünü kazanmak adına kenarda çırpındığı anları hatırladım ama bu sefer Kadıköy’de biçare Guiza’ya bu kadar sabreden, Semih’i yanında unutan, Yaratıcılıktan uzak Christian’ı seyreden, sol tarafta gezinip duran Carlos’la Dos Santos’u göremeyen, neredeyse sahaya inip Kâzım’ı kenara alacak taraftarı da farketmeyen Daum’u anlamakta çok zorluk çektim... Zaten bir takımda tribünler oyun devam ederken bir futbolcunun ismini oyuna girmesi için haykırıyorsa orada bir terslik var demektir. Ama Daum tribünlerden yükselen Semih Şentürk haykırışlarına kulaklarını kapattı. Sonrası ise komedi, Semih oyuna girdiğinde skor 1-2’ye gelmişti zaten ve Semih’in takımı kurtarması için şimdi 7 dakikası vardı. Beceriksiz ! Semih ise kurtaramadı takımını 7 dakikada !!!

Herşeyi bir kenara bırakalım, oyuna başladığı 11’i de kabul edelim ama ikinci yarıya aynı 11’le çıkmasını nasıl kabul izah edeceğiz ki... Çekirge bir sıçradı, iki sıçradı 3’de de sıçrayacaktı belki ama Volkan’ın Avrupa maçlarındaki yediği abuk gollere yenisini eklemesiyle o şans da gerçekleşmedi.

Dün geceki berbat futbol’a saha içinde eli değmeyenlerden de bahsetmek gerek. Başta Carlos... Tamam 2 sene önce çok büyük bir Reklam ve Tanıtım açısından ve bir proje kapsamında büyük bir transferdi ama artık daha da fazla zorlamanın anlamı yok... Carlos’a teşekkür edilmeli ve iş daha da tatsızlaşmadan yollar ayrılmalı... Carlos’un bu takıma artık katacağı hiçbirşey kalmamış. Suya sabuna dokunmadan tamamlıyor Carlos maçları... Dos Santos’la birlikte bir tane atak geliştiremediler. Sol taraf o kadar etkisizdi ki anlatamam. Hani Boral’a falan kızdık ama dün akşam kim oynasaydı o tarafta mutlaka Santos ve Carlos’dan daha iyi olacaktı... Vederson bile...

Peki ya Kâzım’a ne demeli... Korkuyorum ki, birgün sahaya bir taraftar inip Kâzım’ı sahadan atmaya kalkacak. Adam resmen maça küsüyor ve oyunu bırakıp taraftarla sohbet ediyor ve o kadar da laubali... Zavallı Gökhan futbol hayatının en faydalı dönemlerinde önünde bu gamsız ve vurdumduymaz Kâzım ile oynamak zorunda kalıyor... 2 yıldır yazıyorum Gökhan’ın en büyük talihsizliği önünde oynayan oyunculardır. En iyisi Gökhan’ı öne çekip arkasına Önder’i koymak. Hem orta saha dirençlenecektir hemde Gökhan’ı daha efektif kullanmış olacaktır Fenerbahçe.


Ve Alex ile Guiza... O kadar uyumsuzdular ki, Alex çarçabuk yıldı ve oyundan düştü. Oyunun hiçbir anında bir kaptan gibi çıkıp oyunu ateşleyemedi. Konsantrasyonu hiç yoktu. Yoksa o 2 top kaçıracağı cinsten değildi. Guiza ise tek başına bir hiç. Yanına daha fazla adam sokamazsanız o da kaybolup gidiyor.

Aziz Yıldırım öpen takım kuracağız diyordu. Carlos’la, Kâzım’la, Guiza ile Christian ile öpen takım kuramazsınız...

Ahmet ÇELİKSÜNGÜ

18 Eylül 2009

 
Toplam blog
: 252
: 936
Kayıt tarihi
: 17.03.08
 
 

74'ün İstanbulunda, Sultan şehri Üsküdar'ın, kız çocuklarına "Zeynep" erkeklerine "Kamil" adı kon..