Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Nisan '09

 
Kategori
Güncel
 

Peygamber ocağı!

Peygamber ocağı!
 

Başbuğ'dan kimlik dersleri..


Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, sıradan olmayan bir konuşma yaptı bugün.

Konuşmanın bütünü dikkate alındığında, rahatlıkla TSK için bir "konsept değişikliği"neden söz edebiliriz.

Sayın Başbuğ, oldukça "akademik" konuşmasında, adını çoğumuzun ilk kez duyduğu bir çok bilim adamından örnekler sundu.

Özellikle, etnik kimlik konusunda, ciddi referanslara baş vurduğu görüldü.

Her şeyden önce, Türkiyede ordu belli bir zihniyetin yaşama biçiminin garantörüdür, anlayışının dışında bir ordu portresi çizdi Genelkurmay Başkanı..

Ordunun " halkın ordusu" olduğunu ve halkının değerlerine saygılı bulunduğunu söyleyen Başbuğ, bu anlamda "mütedeyyin" insanları da anlamaktan söz etti ve Ordu için halk arasında kullanılan "Peygamber Ocağı" benzetmesine yer verdi, konuşmasında.

Başbuğ'un son günlerde yeniden canlanan "etnik kimlik" konusunda ortaya koyduğu "tez" de gerçekten dikkate değer:

Özellikle Atatürk'ün "Cumhuriyeti kuran Türkiye halkıdır" sözündeki "Türkiye" kelimesine dikkat çekerek, bunun neden "Türk" olmadığını ortaya koydu.

Türkiye halkının, bir çok alt kimlik ve kültürden oluştuğunu ancak, Türk kelimesinin bir sıfat olarak değil, bir "isim" olarak, ülkede yaşayan ve ülkesini seven herkes için geçerli bir "üst kimlik" olduğunu vurguladı.

Son derce iyi hazırlanmış bu konuşmada belki de üzerinde durulması gereken en önemli husus bu kimlik meselesidir.

Her ne kadar, bir iyi niyetin de ifadesi olarak Sayın Başbuğ, Türk ismini "üst kimlik" olarak ifade etmişse de, muhatap olanların bunu böyle kabul edip etmemesi önemlidir.

Aslında, Osmanlı'nın ve Amerika'nın üst kimlik olarak ortaya koydukları "Osmanlılık" ve "Amerikalılık" benzeri bir ismin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için bulunamaması zorluk yaratıyor.

"Türk" kelimesini bir isim olarak alıp Türkiyede yaşayan tüm etnik kimliklere "üst kimlik" yaptığınızda, aynı zamanda bir "alt kimlik" olduğu için, genel kabul görmeyebiliyor.

Yani, bu ülkede "Türkler" var ve "Kürtler" var. Bunları alt kimlik olarak kabul ettiğinizde, "üst kimlik" olarak her iki tarafında kabulleneceği bir isim bulmanız gerekir. Aksi halde, Türk alt kimliği aynı zamanda üst kimlik olursa, bugün olduğu gibi Kürt alt kimliği bunu kabul etmekte zorlanacaktır.

Oysa, geçmişte "Osmanlı" dediniz mi, Müslim, gayr-i Müslim her insan bu kimlik içerisinde kendini ifade edebiliyordu. Çünkü Osmanlı diye bir alt kimlik yoktu.

Aynı şey "Amerikalı" kimliği için de geçerlidir. ABD'deki yetmiş iki buçuk millet kendini "Amerikalı" olarak görür ve sorun orda biter.

Sayın Başbuğ'un "Türk" ismini bir "üst kimlik" olarak sunması, aslında tarihi sürece de uygun düşer. Çünkü yüz yıllardır, Türk ismi Müslüman coğrafyasında yaşayan herkesi içine almıştır. Hatta, bugün bile Avrupa'da Türk denince, Müslüman akla gelir.

Ancak, Türkiyenin aynı zamanda "laik" oluşu böyle bir üst kimlik tanımlamasını mümkün kılmıyor. O zaman, Türk ismini üst kimlik yaparak sorunu çözmek kolay olmayacak.

Belki Atatürk'ün dediği gibi "Türkiyeli" ismini öne çıkarmak gerekiyor.

Yani "Türk" olunca "mutlu" oluyorsak; "Türkiyeli" olunca niye olmayalım!


 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..