Piruze / Şam’da bir Türk Gelini - Sinan Akyüz

Bu kitabı arkadaşım hediye etti.

Hediye paketini açıp, önce yazarın sonra da kitabın adına baktım. Yazarı Sinan Akyüz idi ve ben daha önce Sinan Akyüz’ün kitabını okumamıştım.

Kitabı biraz karıştırınca yaşanmış bir öykü olduğunu öğrendim okumaya başladım ve beni kısa süre sonra kendine esir etti.

Okurken bu kadar da olamaz, pes dedirten, sizi heyecandan heyecana sürükleyen, tırnaklarınızı yedirten bir kitap. Puntosu da diğer kitaplara göre daha büyük basılmış. Rahat rahat gözleriniz yorulmadan okuyabilirsiniz.

Yazar Sinan Akyüz, Piruze Hanım’ın eşiyle tesadüfen bir kokteylde tanıştıklarını ve eşinin hayat hikâyesini yazmasını önerdiğini, bir röportajda anlatıyordu. Bunun üzerine yazılmış kitap. Tabii Piruze Hanım önce karşı çıkmış ve kitabın yazılmasını istememiş. Sonra Sinan Akyüz’ün teklifini geri çevirememiş ve kitap yazılmış.

Kitapta babası elçilikte görevli olan Piruze adlı bir Türk kızının hikâyesi anlatılıyor.

Babasının görevi nedeniyle dünyanın çeşitli yerlerinde büyümek ve eğitim hayatını sürdürmek zorunda kalan Piruze, ilk gençlik yıllarını Londra’da geçirir ve orada çok mutludur.

Sonrasında kötü haber gelir, babasının tayini Suriye, Şam’a çıkmıştır. Ağlayarak ve hiç istemeyerek Şam’a giderler.

Şam’da bir süre mutsuz bir hayat süren güzeller güzeli Piruze, orada hayatının aşkı bulur. Zengin bir Şam’lı ailenin oğlu Wassim’e aşık olur. Wassim’de ona sırılsıklam aşıktır.

Evlenmek isterler ama Piruze’nin ailesi şiddetle karşı çıkar. Kızlarını bir Arap’la evlendirmek istememektedirler. Her şeye rağmen aşkın gücü galip gelir ve Wassim ile Piruze dillere destan bir düğünle dünya evine girerler.

Önceleri her şey mükemmeldir, çok mutludurlar ve birbirlerini çok seviyorlardır. Ard arda 3 tane erkek evlatları olur.

Ancak sonra sonra oyun bozulur ve Piruze’nin başına hiç beklenmedik, oldukça tatsız ve acı olaylar gelir.

Kitabı daha fazla anlatmak istemiyorum.

Lütfen alın okuyun.

Hiç pişman olmayacaksınız.

Kitabı hediye ettiği ve beni yazar Sinan Akyüz ile tanıştırdığı için, canım arkadaşım Yeşim’e (Bayındır) teşekkürlerimi sunuyorum.