Pişmiş aşa soğuk su

Aslına bakarsanız her yıl 24 Nisan günü yaklaşırken ülkemiz yöneticilerinde ve bir kısım medyada bir telaştır başlar.

Acaba 24 Nisanda ABD devlet başkanı soykırım diyecek mi demeyecek mi?

Ülkemiz gündemini uzun bir süre bu konu meşgul eder.

Eğer soykırım demeyip gecen yıl olduğu gibi “büyük felaket” gibi sözler söylerse içimiz biraz rahatlar.

Yok, soykırım derse, işte o zaman yandı canım keten helva.

Büyük felaket ya da soykırım, neredeyse söylendiği anlam itibariyle aynı kapıya çıkan iki sözcük olmakla beraber, biri o kadar kaygı yaratmazken diğeri Ülkemizi oldukça derin endişeye sürükler.

Olaya bir başka acıdan bakarsak da ABD ’nin elli eyaletinden 42 tanesi soykırımı kabul etmiş…

Yani kalmış sekiz…

Diğer yandan yaklaşık 20 civarında ülke de hiçbir kanıta dayanmayan bu suçlamaları kabul etmiş durumda.

Ve kabul eden ülkelerin sayıları da gün geçtikçe artmaktadır.

Peki, bu her yıl gündeme gelen 24 Nisan neyin tarihi?

Neden her 24 Nisan tarihinde ısrarla bu konu Türkiye’nin üstüne Demokles’in kılıcı gibi sallandırılır.

Sahi ne olmuş o tarihte, yeterince biliyor muyuz, işte bunu bilmek bu gün itibariyle bir anlamda mihenk tasıdır.

Olaylara kendi ülkemizin mi?

Yoksa…

Ermenilerin ya da ABD’lilerin pencerelerinden mi baktığınız özellikle bu gün çok önemlidir.

Yıl 1915, Birinci Dünya Savası.

Osmanlı birçok cephede düşmana karsı savaşmakta ama bu savaş sadece dıs düşmanla sınırlı da kalmamaktadır.

Bu savaşta aynı zamanda Rus ve İngilizlerin kışkırtıp desteklediği Osmanlıyı arkadan vuran Ermeni çetelerine karsı da savaşılmaktadır.

Ermeni komitaları o dönemde köyleri basmakta, çoluk çocuk kim varsa katletmektedir.

İşte bu nedenle cephe gerisini güvence altına almak isteyen Osmanlı, 24 Nisan 1915 tarihinde Ermeni komitalarını kapatarak 2345 kişiyi devlet aleyhine faaliyette bulunmaktan tutukluyor.

İşte her yıl ensemizde boza pişirilen 24 Nisan tarihi, işte o tutuklamaların yapıldığı tarihtir.

Yoksa sık sık gündeme getirdikleri yer değiştirmeyle ilgili bir tarih değildir.

İşte bu yıl da 24 Nisan yaklaşırken aynı konular tekrar gündeme getirilmiştir.
Geçtiğimiz günlerde Amerikan Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi “Ermeni soykırımı karar Tasarısı”nı kabul etti.

24 Nisan tarihinde senatoda görüşülecek tasarıda bu kez önemli bir fark bulunmaktadır.

Tasarının Bulgular başlıklı ikinci maddesinin birinci fıkrasında aynen şöyle denilmektedir.

“Ermeni soykırımı Osmanlı imparatorluğu tarafından tasarlanmış ve 1915’ten 1923’e kadar uygulanmıştır.”

Eski tasarıda bu tarihler 1915–1919 arasıyken bu gün…

Milli mücadele dönemini ve Atatürk’ü de içine almıştır.

Aslında Kabul etmek gerekir ki adamlar işi biliyorlar.

BOP ’u gerçekleştirmek…

Yani ulus devleti, üniter yapıyı çökertebilmek için önce milli mücadeleden ve Atatürk’ten başlamak gerekiyor.

Yoksa Atatürk döneminde…

Yani 1921 yılında Kars Anlaşmasıyla çözüme kavuşturulan konular, neden ısıtılıp ısıtılıp önümüze konsun ki…

11–03–2010
Nusret KEBAPÇI