Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Aralık '15

 
Kategori
Güncel
 

PKK, Diyarbakır ve Şırnak’ı Kobani’ye çevirme niyetinde

PKK, Diyarbakır ve Şırnak’ı Kobani’ye çevirme niyetinde
 

Son günlerde Diyarbakır başta olmak üzere artan terör olayları farklı boyutlara ulaştı. Savaş dönemlerinde dahi dokunulmayacak yerler olan okullar, camiler PKK’lı hainler tarafından kurşunlanıyor, yakılıyor. Yüzleri maskeli hainler ve yandaşları yerel belediyelerin imkânlarını da kullanarak yollara, sokak aralarına hendekler kazıyor, barikatlar kuruyorlar.

Bu şekildeDiyarbakır merkez Sur ilçesinde, Şırnak’ın Silopi ve Cizre’de Nusaybin ilçelerinde ve daha birçok ilçe merkezlerinde terör örgütünün aylardır kazdığı hendekler ile köstebek yuvasına çevirdiği yerlerde yaşam felç olmuş adeta hayat durmuş vaziyette.

HDP’den terör örgütünün sözcülüğüne devam;

PKK’nın kazdığı hendekleri savunan ve sokağa çıkma yasağına karşı çıkan HDP, adeta terör örgütünün halkı kalkan olarak kullanma niyetine çanak tutuyor.

Güvenlik güçlerinin ilçe merkezlerinde kazılan hendeklerini kapatmak, terör yuvalarını dağıtmak için sürdürdüğü operasyonlar nedeniyle uygulanan sokağa çıkma yasağını protesto etmek için HDP’liler PKK yandaşları ile birlikte Diyarbakır’ın merkez Sur İlçesi’nde uygulanan sokağa çıkma yasağını protesto etmek için Valiliğin “Kanunsuz” olduğunu açıklamasına rağmen yürüyüş yapmaya kalkarak olaylar çıkarıyorlar.

Devletin terörle mücadelede kararlı tavrına rağmen hala terör örgütü ile bir türlü bağlarını koparmayan ve adeta terör örgütünün temsilciliği ve sözcülüğünü yapan HDP eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, yaptıkları kanunsuz eylemlerinin ardından dönüyor. Diyarbakır’da partisinin düzenlediği bir salon toplantısında, Sur, Cizre ve Silopi’de uygulanan sokağa çıkma yasağının “hukuka aykırı ve kanunsuz” olduğunu ifade edebiliyor.

Hükümetin 20 Temmuz’da artan terör eylemleri üzerine terör örgütü PKK’ya karşı içeride ve dışarıda başlattığı terörü bitirmeye yönelik kararlı mücadelesi karşısında terör örgütünün köşeye sıkıştığı her an ve her kaybı ile terör örgütünün meclisteki temsilcisi HDP eşbaşkanları, parti sözcüsü ve vekillerinin adeta paçaları tutuşuyor. Daha önceleri terör örgütüne sırtlarını dayamanın verdiği güven ve cesaretle tehditkâr tavırlarından biraz uzak çaresiz ve tedirgin tavırları olsa da yine de pervasız açıklamalarına devam ediyorlar.

Bölgeyi KOBANİ’ye çevirme niyetindeler;

Şırnak’ın Cizre ve Silopi ilçesinde aylardır devan eden çatışmalar ile Diyarbakır merkez Sur ilçesini ablukaya alan çatışmalarla terör örgütü PKK bu bölgeyi KOBANİ’ye çevirmeyi hedefliyor. Bölgeyi KOBANİ’ye çevirme çalışan terör örgütünün bu niyetini HDP eşbaşkanı Figen Yüksekdağ’ın “Rojova’daki, KOBANİ’deki direnişimiz gibi daha iyi yaşam koşullarına ulaşıncaya kadar direnişimiz devam edecektir”  açıklamalarından daha da net anlıyoruz.

İşin garip tarafı ise, bu bölgede insanlar, otuz yıldır PKK terör örgütü ve meclisteki temsilcileri tarafından uygulanan terör baskısı üstüne birde son aylarda yaşam alanlarının savaş meydanına çevrilmesi. Böylece sözde sahip çıktıkları halkın can ve mal güvenliğinin olmadığı, korku ve huzursuzluğun hüküm sürdüğü bir ortamda yaşamak zorunda kendileri tarafından bırakılmalarını göz ardı ederek konuşmaları pek de ahlaki olmasa gerek. Sizin daha iyi yaşam koşullarından anladığınız bu mudur? Figen Hanım demekten kendimizi alıkoyamıyoruz.

Cizre ve Silopi boşalıyor/boşaltılıyor;

Bölgede sık sık sokağa çıkma kararı ilan edilerek teröristlerin açtıkları hendekleri kapatırken yoğun çatışmalara sahne olurken. Gelinen noktada büyük zarar gören esnaf ve halk yaşadıkları bitmek bilmeyen acı ve korku ile yaşam alanlarını, KOBANİ halkı ve Suriyeli göçmenler gibi birer, birer terk etmeye, çevre il ve ilçelerdeki akrabaların yanlarına göç etmek zorunda kalmakta. Bütün bunlar yaşanırken milli eğitim il müdürlüğünden Şırnak’ın Silopi ve Cizre ilçelerinde görev yapan üç bine yakın öğretmene “Hizmet için eğitime tabi tutulacaksınız, ilçenizden çok acele ayrılın.” diye mesaj gönderilmesi. Binlerce öğretmenin ne olduğunu anlamadan ve korkarak, ellerinde acele toparlanmış bavulları ile iki ilçeden kaçarcasına ayrılması, insanların korku ve endişelerini bir kat daha arttırdı. Daha önce birçok sağlık çalışanı can güvenliğini öne sürerek bölgeyi terk etmişti.

Henüz evlerini terk etmeyen ve çatışmaların sıçraması beklenen çevre yerleşim merkezlerindeki halk çatışmaların daha da şiddetleneceği hava saldırıları, ağır silah ve bombalar kullanılacağı endişesini duymakta. Bu durum daha ne kadar sürecek halk bir saat sonrasından endişeli.

Bugün yaşananlar “çözüm süreci”’nin eseri;

AKP iktidarının çözüm ortaklığı yaptığı İmralı-PKK-HDP’nin, sözde çekilme sürecinde; “gitsinler de nasıl giderlerse gitsinler” mantığı ile başıboş bırakılan terör örgütünün, bölgeye iyice yerleşmesi, silah ve mühimmat yığması, kazdıkları tünellerin görmezden gelinmesi, terör örgütünün bölge il ve ilçe merkezlerinde aylardır çatışacak güce sahip olmasına. Yaşam merkezlerini savaş meydanlarına çevirmesine vesile oldu. Bu gaflet “aldatıldık”,“ Çözüm Süreci bunlar tarafından bir ihanetle değerlendirildi. Çözüm Süreci'ni bunlar adeta kendileri için silah stoklama süreci olarak değerlendirdiler. Çok ciddi bir silah stoklaması yaptılar.” Demek sureti ile geçiştirilecek kadar hafif bir mesele değildir. 

Hatalardan ders çıkarmak gerekir; 

Bugün bölgede yaşanan çatışmalar sadece bir hendek meselesi değildir. Bu hendeklerde bölücü terörün, isyan ve başkaldırının hain emelleri barınmaktadır. Bu hendeklerin içine bölücü terör örgütü ile birlikte hainlerin kirli emelleri ve talepleri beraber gömülünceye kadar iktidarın kararlılıkla mücadelesini sürdürmesi ve nihayetlendirmesi gerekmektedir.

Türkiye’nin bir Kürt sorunu olmadığı, terör sorunu olduğu bir kez daha açıkça ortaya çıkmış durumdadır. Bunun çözümü teröristler ve meclisteki temsilcileri ile masaya oturarak değil “kazıma operasyonu” ile topyekûn terörle mücadele ederek kökünü kazımak, ardından bölgede açılan yaraları sarmak ve halkına sahip çıkarak sorunlarını devlet olarak ele alıp çözmekten geçer. Bölge halkı da artık terörden bıkmış huzur ve güven ortamı istemekte ve bu konuda devletin yanında yer almaya başlamıştır. 

İbrahim Halil SİPAHİ

16.12.2015/Adana

Twitter.com/ihalilsipahi

 
Toplam blog
: 100
: 1366
Kayıt tarihi
: 12.08.14
 
 

Adana'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Adana'da Yüksek öğrenimini Konya Selçuk Üniversitesi Eğiti..