PKK Uludere’den kaçırdığı cesetleri getirir, ceset başına tazminat talep ederse

“İstihbarat birimleri Zap bölgesinde faaliyet gösteren PKK'nın sözde özel güç sorumluları Rojhilat ile Cilo telsiz kodlarını kullanan teröristler arasında geçen bir konuşmayı kayda aldı. Rapora göre 2 terörist saldırıdan sonra 4 Ocak'ta bir başka grupla bir araya geldi. Görüşmede Uludere'deki hava harekâtı konuşuldu.

Dinlemelere göre görüşmede, kaçakçılık yapan grubun içerisinde 6 PKK'lının olduğu şeklindeki konuşma yer aldı. Hava harekâtının sonrasında köylüler olay yerine gelmeden Haftanin kampındaki teröristlerden bir kısmı ölen teröristlerin cesetlerini ve silahlarını almak için bölgeye gitti. Cesetler Haftanin kampına götürüldü.( Milliyet)”

Terör işi ve eylemleri kaçakçılık ile o kadar karıştı ki içinden çıkılacak gibi değil.

Kaçakçılığın durumu sosyal boyutları ile tartışılıyordu, Şimdi de yasallığı nerdeyse tartışılır oldu.

Hangi kaçakçılık temiz ve masum! hangi kaçakçılık kirli o da belli değil.

Ya da, hangi tür kaçakçılık legal! hangi çeşit kaçakçılık illegal  karışık.

Kaçakçılığın masumu, temizi, yasalı olur mu demeyin!

Son Uludere olayı ayan beyan koydu ortaya kaçakçılığın boyutlarını.

Kimse çıkıp da açık bir şekilde,

“Can güvenliği açısından oldukça riskli, tehlikeli, kritik bölge ve zamanda yasalarda açık bir şekilde suç teşkil  eden bir işi icra ediyorlardı- kaçakçılık yapıyorlardı “ diyemedi.

Yukarıda verilen habere göre durum Gordion düğümüne benziyor, çöz çözebilirsen.

Dünyanın gidişatına ayak uyduramadığımızda daha çok Gordion düğümleri atılır üstümüze.

Şimdiye kadar sınırı geçerken güvenlik güçlerince vurulan, mayına basan, yaralanan, sakat bırakılan, ölen kaçakçılar durumu ne idi?

Yakında PKK denilen terör örgütü, serin mağaralara sakladığı cesetleri ortaya koyar, “şu masum terörist, şu temiz kaçakçı” derse ve ceset başı tazminat talep ederse kimse şaşırmasın bu memlekette.

Hüseyin Seyfi