Pop kralı mı, insan mı ama efsane olmayı başaran bir kişi

En son bir nekroloji yazmıştım. Oysa en uzak olduğum konudur karamsar haberler. Sevilen ve sevilmeyende olsa , hatalarıyla sevaplarıyla alıp başını gidenlerin ardından asla eleştiri kötüleme tarzım değil. İlk başlangıcım, böyle bir değerli ortamda ben espri ve mizah anlayışınla nasıl doğal olabilirim çatışmalarıyla biraz dikkatli yazdım. Aslında kendimden kaçak duygularımla yine başaramadım bunu. İlle de eğitimci yanımla, subjektif duygularımı arıtamadım. Zaten ne roman ne makale ne de yazmada iddialı değildim. Yazmaktan bu kadar bahsetmem, bir daha asla bu tarz yazmayacağım diyerek, en son yazımı noktalamışken şimdi yine bir kayıptan bahsetmemek elimde olmadı bu son olacak.. Bir sanatçıyı kaybetti dünya. Aldı başını kendi sonsuzluğunu seçti. Tek başarısı çok büyük o yaşarken bir efsane olmayı başardı. Michael Jackson..
Her ne tutkusu olursa olsun, ayrılık insanlar için ama efsane olmak için ille de asosyal mi olmalı? Bu kişi zaten yaşayan bir ölümüydü yoksa, ölüme meydan okuyan biri mi? Kişiliğindeki çatışmaları dışa yansıtmak bir yana, yaptığı işler ve dünya barışı ve dünyayı sevgi kardeşliği ile kucaklama çabalarıyla, diğer yandan suçlanmalarıyla, hayatı tam anlamıyla karmaşayla doluyken, tutarlı tutarsız yanlarıyla, bir salgın virüs gibi girmişti toplumun kanına. Tanımayan yoktu onu, dünyanın dört yanında. Böyle bir kişilikle, Sir unvanı alan, böyle bir kişi alıyor böyle liyakat madalyalarını toplumlarda.. Aklıma bir fıkra geldi, ancak böyle aktarmalıyım düşüncelerimi..

Bir dükkanda en pahalı papağan en tüyü dökük ve işe yaramaz hatta ötemeyen bir hayvanken nasıl bu kadar diğerlerinden pahalı olduğu sorulduğunda sahibinin cevabı şu olmuş; Bende bilmiyorum ama her sabah kafesteki tüm hayvanlar önce buna gelip günaydın üstadım diyorlar. İşte böyle bir şey şöhret ama bedeli ağır oluyor. Bir ölünün ardından ille de nekroloji yazmak istemiyordum en son yazım da böyleydi. Ölenin ardından eleştirmek değil amaç, kötülemek hiç değil. İnancı ne olursa olsun sadece toplumsal açıdan bakıldığında kitleleri etkileyen, hayranlık oluşturan bazı ünlüleri tanımak amaçlı baktım olaya. Bir bukalemun gibi mi yoksa... Adam gibi adam mı dersek, bence hiç kişiliksiz değildi. Çünkü olduğu gibi değil, olmak istediği gibi yaşayanlardandı. Üstelik alternatifin en belirgin özelliğiydi. Tıpkı ying yang gibi…