Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Temmuz '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Poşetli demokrasi

Din, nasihattir.

Ahlak, insanın iç muhasebesi ve tarihiyle alakalıdır.

Din ve ahlak kurallarına uymak tamamen vicdani bir karardır.

Etik ise toplum ve insan ilişkilerini düzenleyen bir kavramdır.

Geçmişte ahlâk ve etiğin öznesi din veya iktidarken, günümüz dünyasının özneleri sermaye ve medya olmuştur. Türk toplumu siyasette ortak bir ahlak geliştiremediği için bu özneler gücünün doruğuna ulaşmış, sermaye ve medya aynı holding adı altında vücut bulmuştur.

Öyle ki, her özne Atatürk’ün makamına oturacak kişide bulunması gereken özellikleri sıralarken kendi tanımladığı ölçütleri etik kural olarak halka sunmaktadır. Bu öznelerin bir kısmı kendi gibi düşünenleri meydanlara davet ederken, diğer bir kısmı ise holdingin çıkarlarına ters düşmemek için sessiz kalmaktadır. Kısaca kimse kimseyi ortak bir akla davet etmemekte ve uzlaşma kültürü iğdiş edilmektedir.

Neden?

Çünkü, sık sık kesintiye uğrayan demokrasimizde yerleşik ilişkiler yeterli bir derinlik kazanmamıştır.

Hal böyle olunca ortaya konjonktür partileri çıkmış, bu partiler de siyasette kalıcı olabilmek için siyasi etik kurallarını tahrip etmiştir. Bu tahribatta yeni bir insan tipinin ortaya çıkmasına sebep olmuştur: homo economicus. Yani, siyaseti, ekonomik bir mübadele aracı olarak gören insan tipi.

Homo economicuslar, siyasi partileri bir fikrin, düşüncenin veya ideolojinin savunucu olarak görmezler.

Onlara göre siyasi parti kendine menfaat temin eden müesseslerledir.
Bir başka deyişle yaptıkları bir nevi siyasi dilenciliktir.

Ve bu “siyasi dilencilik kültürü” toplumda konjonktür partileri tarafından giderek kökleştirilmektedir.

Yine seçim var…

Ve yine içi erzak dolu parti amblemli naylon poşetler, özellikle büyük kentlerin varoşlarında çevre kirliliği oluşturacak.

Fakire dini söylemlerle dağıtılan poşetler, siyasi değerlere dönüşecek, her poşet sandığa oy olarak atılacak.

Yani sözde iyilik ahlâk ile mübadele edilecek. Parti amblemli poşetler sayesinde alınan oylarlarla seçilenler, daha sonra iktidarın nimetlerini kendine yakın öznelerle (sermaye ve medya) birlikte paylaşacak. Fakir ise gelecek seçimdeki parti amblemli poşeti beklerken, bu çirkin döngü, ortak ahlaki zemin oluşana kadar sömürülüp duracak…

Yine seçim var…

Ve yine ahlâk mübadeleye çıkacak.

Bakalım bu seçimde seçmene hangi siyasi görüş eşref-i mahlûkat, hangi siyasi görüş homo economicus muamelesi yapacak.
Unutmayalım ki Allah, insanı en çok bildiği konuda sınar.

 
Toplam blog
: 8
: 1045
Kayıt tarihi
: 22.01.07
 
 

1961 Gümüşhane doğumluyum. 1984 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesinden mezun oldu..