Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Aralık '10

 
Kategori
Çocuk Sağlığı
 

Prematüre bebekler

Biraz mola demiştim, henüz tam dinlenemedim ama sağlıkla ilgili yaşadıklarım ve "insanlara faydalı olmak" gibi vazgeçemediğim hasletlerim yüzünden şu an sizlerle beraberim.

Bu blogu neden yazdığıma gelince;

Halen yaşamakta olduğum sağlık sorunları ve sağlam kaynaklı bilgilerimi aktarmak...

Çoğunuz biliyorsunuz, prematüre bir bebeğimiz var, Mehmet Burak... 40 haftalık doğması gerekirken henüz 28 haftayı doldurmadan, ağırlığı bir kg olarak dünyamıza teşrif ettiler :)) 9 ay 10 günü doldurmadığından bir takım komplikasyonları vardı.

Doğduğu ilk beşinci dakikada henüz gelişmemiş akciğerleri özel bir yöntem ve mucizevi bir ilaçla normal işlevine döndürüldü. 40 gün kuvözde tutularak, anne karnındaki ortamın noksan süreci tamamlanmaya çalışıldı. Sonra normal çocuk servisinde, elektronik aletlere bağlı, doktor ve hemşirelerin yoğun gözetiminde 10 gün daha tutulduktan sonra bize verildi.

Biz sanmıştık ki, herşey güllük-gülistanlık. Evde, deneyimlerimize güvenerek normal şartlarda bebeğimizi büyüteceğiz... Hiç de düşündüğümüz gibi olmadı. Prematüreler için uygulanması gereken bir yol haritası verdiler: Bebeğin bütün organlarının kontrolden geçmesi gerekiyormuş.

Önce "göz" dediler. Anne karnında 30-33 haftadan önce doğan bebeklerde sıklıkla görülen "rop" hastalığı bizim bebekte de teşhis edildi. Doğal kazanım süreci dedikleri 15 gün zarfında kendi kendini iyileştirmediği görülünce çift göz lâzer ameliyatına aldılar. Sonraki kontrollerde, vücut olumlu tepki vermiş. Şükürler olsun göz konusu halledildi. Zamanında teşhis ve tedavi uygulanmasaydı, Allah korusun kalıcı görmezlik olurmuş.

(Prematürelerde lazer göz ameliyatı üniti, Ankara, İstanbul, İzmir, Isparta üniversite hastanelerinde var, Erzurum'a da kurulmaktaymış.)

Prematüre uzmanı bir profösörün genel kontrolüne girdik, immün (bağışıklık) sistemi güçlendirici ayda bir kez uygulanan enjekte, beş ay devam edecek. Ayrıca rutin kontrollerde, çift kasık fıtığı tespit edildi, yine ameliyat...

Uzun süre aç kalarak soğuk ameliyat odasında üryan minnacık bebişimiz, aynı gün taburcu edildi ama akşamına 39, 5 derece ateşle acil servisten Memorial yoğun bakıma sevkedildi. Enfeksiyon sebebiyle, 5 gün yoğun bakımda daha sonra normal serviste tedavisi yapıldı.

Sırada çift aşamalı işitme testleri ve beyin ultrasonu ve ortopedik kontroller var.

Aşılarına başladık, hepatit ve diğer karma aşılar... yan etki olarak yüksek ateş ve devamında öksürükle seyreden bronşit oluştu... Tatlım, öksürmeyi bile bilmiyor... Etrafında pervaneyiz, sabah ve akşam tıp acile, kontrollere gidiyoruz.

Çocuklar, bilhassa torunlar karanlık günlere doğan güneş gibi, evimizi aydınlatıyor, içimizi ısıtıyor. Yalancı bir gülücüğü bile dünyalara bedel... Öyle masum, öyle savunmasız ve teslimiyet içinde, derinden hissediyorum, içim titreyerek... Ve bu öyle farklı bir sevgi ki, anlatılamaz ancak yaşanır.

Günümüzde kapitalizmin ısırgınlığı her yönden bizi sarmış. Yediğimiz içtiğimiz her şey, para hırsına yenik düşmüş. Faydalı olduğuna inandığımız genetiğiyle oynandığını bilmeden tükettiğimiz gıdalarımız... Zirai üretimde kimyasallarla ana özelliklerinden farklı, yüksek rekolte amaçlı üretim neticesi sağlımızın hiçe sayılması ... Bunun sonucu olarak da bebeklerin prematüre olarak dünyaya geliş sayılarında büyük artışlar görülmekte...

Eğer bebeğiniz prematüre (erken doğan) ise, bu veya bunun gibi birtakım olasılıkları bilmenin yanı sıra, sorunlarla baş edebilme yüreğine sahip olmanız gerekmektedir. Pes etmek olamaz sağlık gibi öncelikli konularda....

Hele burada sözkonusu, tatlı tatlı bakan ve mini mini ama çok sevimli torun ise...

Sağlıklı ve mutlu günler dileklerime ilâve,

Gönüller dolusu selam ve sevgilerimle...

Yurdagül Alkan.

 
Toplam blog
: 344
: 1671
Kayıt tarihi
: 09.04.09
 
 

Özel bir finans kuruluşundan emekliyim. Hayatın her aşamasını acısıyla tatlısıyla yaşamış biri ol..