Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Kasım '09

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Rahat Uyu Atam

Rahat Uyu Atam
 

Yurt Toprağı, sana her şey feda olsun!


Kurduğun Cumhuriyet’in 86. yıl dönümünü bütün yurtta büyük coşkuyla kutladık. Naciz vücudunun toprak oluşun 71. yılında da binlerce insan, ” Ne senden, ne de eserinden” vazgeçmediğini göstermek için Anıtkabir’e yürüdü, yürüyor…Her toplantıda ellerimizde bayraklar 10. Yıl Marşını hep bir ağızdan söylüyoruz…

Atam, Cumhuriyet’i gençliğe, Milletini yurt toprağına emanet ettin. Dedin ki, ” Yurt Toprağı, sana her şey feda olsun. Kutlu olan sensin. Hepimiz senin için fedaiyiz. Fakat sen Türk Ulusunu yaşatmak için verimli kalacaksın” Ne zor bir görev verdin “toprağa” Atam.

O, bu zorlukların altından bir başına nasıl kalksın? Binlerce yıldır sömürülmekten öte bu topraklara ne kattık ki? Yedik, içtik, ev - yol yaptık, giyindik, toprağın kardeşi yaprağı üzerinden attık…. Erozyona açık bıraktık. Yoksulluğu dolaysıyla göçü hızlandırdık. Göç, yeni sosyal-ekonomik-kültürel-siyasal ve ekolojik felaketleri tetikledi. Aç, işsiz ve evsiz insanlar sosyal bir yara olarak hergün karşımıza birinci haber olarak çıkıyor. “Hiç mi güzel bir şey olmaz bu memlekette? “diye birbirimize sorar olduk.

Atam, hala tarımdaki istihdamı dengeye kavuşturamadık. Hala, tarım ülkesiyken tarım ürünleri ithal ediyoruz. Hala, çiftçinin ürünü para etmiyor. Hala dışarıdan gelecek yardımlarla tarımı kurtarmaya çalışıyoruz.

Oysa, 1950’lerden bu yana dünya gıda gereksinimi iki kat arttı. Her yıl çiftçiler dünyaya yeni gelen 80 milyon insanı beslemek zorundalar. Ama, toprak üzerindeki baskı gitgide artıyor. Dünya tarım alanlarının yaklaşık yarısı verimliliğini tüketme aşamasında. Biliyoruz ki, dünya ekonominin temeli tarım ve endüstrinin hammaddesinin %93.7’si topraktan geliyor.

Atam, Sen bunu1937’de söyledin;” Milli ekonominin temeli ziraattir “ dedin. “ Bunun için ziraata büyük önem vermekteyiz; köylere kadar yayılacak programlı ve pratik çalışmalar bu maksada erişmeyi kolaylaştıracaktır. Fakat, bu hayati işi isabetle amacına ulaştırabilmek için ilkönce ciddi etütlere dayalı bir ziraat siyaseti tespit etmek ve onun için her köylünün ve bütün vatandaşların kolayca kavrayabileceği ve severek tatbik edeceği bir ziraat rejimi kurmak lazımdır “dedin. Kuramadık Atam.

Hükümetler geldi geçti. Tarımla ilgili binlerce konuşma yapıldı. Hepsi, “Kalkınma köyden başlayacak “ dedi. Ama başlamadı Atam. H.ayrettin Karaca’nın deyişiyle, ”Toprağın derdini çözmeden tarımın derdi çözülemezdi” ki Atam. Raporlarda bunu söylüyor; “ Tarım anlaşmaları gibi halen yürürlükte olan ticaret anlaşmaları Avrupa ve ABD ‘nin sanayileşmesi için tarım ürünlerinin, yağlarının ve gıda fazlasının, gelişmekte olan ülkelere ucuza satılmasına olanak sağlamaktadır. Bu durum, yerel çiftçileri zor durumda bırakmakta ve çoğu çiftçiyi, besin güvencesi olan toprağından vazgeçmeye zorlamaktadır.”

Atam, ileri görüşlülüğüne hayranım. Bir o kadar da üzgünüm. Bizi emanet ettiğin bu kutsal toprakların kıymetini benim jenerasyonum da bilemedi. Toprağı koruyacak kanunu 2005 Temmuz’unda çıkarılmasında bir vatandaş olarak ancak yardımcı olabildim. Onu da uygulamıyorlar Atam. Çok üzgünüm.

Ancak, inan Atam, bütün samimiyetimle söylüyorum; “Yurt toprağının fedaisi olmaya ömür boyu devam edeceğim. Kurduğun Cumhuriyeti, bizi emanet ettiğin vatan topraklarını erozyona teslim etmemek için -ömrüm boyunca- elimden geleni yapacağım!”

 
Toplam blog
: 272
: 734
Kayıt tarihi
: 13.10.07
 
 

1959 Sinop Bektaşağa Köyü doğumluyum. Yaşamda, anlaşılacak bir şeyi olanlara ve bunu öğreti yapan..