Ramazan, şehitler, biz, Dtp, ayrımcılık

Ramazan kendini müslüman olarak hissedenin en kutsal ayıdır. Çünkü kesin bir emir vardır.
Ramazanda oruç tutun diye.
Bunun da bir mantığı vardır. Nefsi köreltebildiğiniz kadar köreltin diye.
Yani; belirli bir müddet, yemeden, içmeden, ağız, göz ve cinsel zinadan uzak durmak.
En önemlisi de; müslümanlar ile müslüman olmayanlar kaynaşsın diye bu ay seçilmiş diyebiliriz.
Yardımlaşalım diye.
Ayrıca; liberalist olsun, neo-liberalist olsun, komünist olsun, sosyalist olsun, kapitalist olsun; bütün ekonomistlerin en önemli teorilerişnden birisi de, halkın refahı nasıl sağlanır ve de yoksul halkın gelişimi için ne gereklidir diye.
En acımasız sistem olan kapitalist ekonomsitler bile yoksula yardımı önerirler.(Friedrich Hayek, Kuntzel, Milton friedman vs.)
İslam dini de bizlere yardımlaşmayı önerir. Hatta bu 5 farzdan birisidir zekat.
Ve de; zenginin yoksulun halinden anlaması için de oruç kesin hüküm sayılmıştır.
Bu yüzden bizler de islamı yanlış anlamamalı, onu Şii şeriatıyla bir tutmamalıyız.
Bakınız; Türkiye 5-10 sene önce karanlık günler yaşıyordu.
Şunu sormak lazım; kimler rahattı acaba?
Şimdiki gibi sırf zihniyete düşmanlık yapmak için Akp'ye muhalif olanlar mı, herkes mi?

Allaha binlerce hamdü senalar olsun ki; şu anda da o kötü günleri atlattık. Atlatmaya da devam edeceğiz. (ekonomik olarak)

Ramazana girmek üzereyken çok üzücü bir haber aldık.
Neydi o?
Şehitlerimiz.
15 tane fidan, geriye kalanlar ise babasız, evlatsız, kardeşsiz bizler.
Bu niye yapılmıştır?
Bazılarına göre Dtp, Bazılarına göre Akp, Bazılarına göre Amerika politikası.
Herkes kendine göre haklı olabilir ama, biz Atatürk'ten sonraki dış ve iç politikadaki yumuşamanın acısını çekiyoruz.
Ve de şu anda suçlu hemen Başbakan oluyor.
Nasıl iş bu acep?
CHP VE SHP yanına Ahmet Türk, Leyla Zana, Aysel Tuğluk gibileri alsın, cenderesini bu hükümet çeksin?
Şimdi bu insanlık mıdır, delikanlılık mıdır?
Biz de onlara ve onlar gibi düşünenlere bir laf deriz ama demeyelim, ortamı, yeri ve zamanı değil.
Sonra Akp Güneydoğu'dan yüksek oy oranı alsın. Diyarbakır'da %25'den %40!a çıkarsın, sonra hemen akp'ye yüklenilsin.
Oldu mu şimdi?

Suçlu belli. Akp(mi acaba?)

Değil.

Dtp: Efendim; bakınız bu adamlar pkk cenazelerine gidiyorlar, pkk mezarlarına gidiyorlar. (hem de şimdi, bayramın 1. günü hemen gitmişler.)
ama bizde ceza husunda tık yok, olmalı ama yok. (Akp anayasasında cezaları Fazıl Hüsnü Erdem Hoca hazırlamıştır. Eski ceza yasası kimindi acaba?)
Keşke; Vural Savaşlar, Sabih Kanadoğulları ceza yasası çıkarsalardı o kadar iyilerse.
Ki; Dtp kimden güç alıyor. Halktan mı, ekonomi ve dıştan mı?
500 milyon dolar, gelirleri varmış adamların senede.
Ohaaa!!!

İşte Irkçılığın zihniyeti budur.
Ulusalcılığın da.
Ulusalcılar değil miydi bir kaç sene öncesine kadar Leyla Zanalarla birlikte siyaset yapan?

Savaş dersek ve de dışta güçlenmezsek olacağı da budur.
Fazla birşey değil.
Ve de sırf askeriyeye gübenirsek, yani bu işi askeriye halleder dersek olmaz.
Savaşla olmaz. (Bizde silah mı var? Binlerce makina mühendisini yurt dışına ve özel sektöre kaçıran YÖK değil miydi?)
Teknolojik güç devreye girer.
Biteriz!
Tek çare siyaset ve dış güç, askeriyenin de hükümeti desteklemesidir

Yoksa biteriz, millet olarak.