Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Haziran '07

 
Kategori
Blog
 

Reddedilmiş yazılar

Reddedilmiş yazılar
 

Yıllardır, işim gereği bilimsel dergilere yazılar yazarım. Yazılarım bilimsel, dergiler bilimsel, editörler bilimsel... Bilimsellikten yıkılan bir atmosferde aslında temel olanın doğru yazıyı doğru dergiye, doğru zamanda göndermek olduğu kuralını ancak kapabildim sanırım.

Ancak hala zaman zaman reddediliyorum. Kanıma da fena dokunuyor, hani, ne yalan söyleyim!

Kanıma dokunuyor da, küsüp çekilmiyorum bir kenara. Hatta yazımı dergisine mevcut haliyle uygun görmeyen editörler asıl hedefim oluyor kimi zaman, yazıyı revize edip bu kez kabul ettirmek bir tutkuya dönüşüyor...Konuda takıntılıyım da:).

Takıntı kimi zaman iyi bir şey.

Çözüm arattırıyor insana.

Herzaman işe iyi niyetle başlıyorum. 'Bu adamlar hasmım değil, hısmım değil yazımı niye reddettiler?' sorusunu mümkün olduğunca objektif yanıtlamaya çalışıyorum.

Birinci yaptığım,
Sorgusuz sualsiz reddedilen yazılarla çok uğraşmıyorum. Bunun en sık nedeni yanlış dergiye gönderilmiş bir yazı olmasıdır çünkü. Yazı, yayının ilgi alanının dışında olabilir. Üzerinde uğraşmadan konuyla ilgili bir dergiye yönlenmek en iyisidir. Zaman kazandırır.

Sorgu sual varsa, bu kesinlikle iyi bir şeydir. İlgi uyandırmış demektir.

Hemen yazımı gözden geçiriyorum:

Yazım ve dil kuralları: İyi ingilizce bilirim ama, onları hiç mutlu edemedim...İngilizce gramerine hakim birini buluyorum, danışıyorum. Onun kontrolünden geçmeden yollamıyorum yazılarımı.

Yazının gidişinde bütünlük problemi varsa ki yeniden (başka bir gözle) baktığımda bulduğum bir şeyler mutlaka oluyor, onları üşenmeden baştan düzeltiyorum.

Verdiğim bilgilerin bir kaynağı yoksa, asla kesin yargılar içeren cümleler kullanmıyorum.
Kullandığım bilgilerin kaynaklarını özenle belirtiyorum.

İddialarımın temellerini iyi oluşturmaya çalışıyorum.

Reddedilme nedenlerini madde madde gözden geçirip, gerekirse çalışmayı baştan alıyorum, üşenmiyorum...

İkinci denemede yeniden geri çevrildiğim olmuştur ama, onlardan öğrendiğim reddedilme gerekçeleri, sonraki yazılarımda kılavuzum oluyor...Yeni bakış açıları kazanmamı sağlıyor, yazılarımın kalitesini arttırıyor diye düşünüyorum.

Son olarak;

Bunca dergi editörü ile yazıştım; ortak yönleri, titizliğin zirvesinde olmalarıydı. Kendilerinden kattıkları şeyler dışında belli bir yayın organının yayın anlayışını öne çıkardıklarını ve bu süreli yayının ilkelerini temsil ettiklerini, bu yüzden azami titiz olduklarını gözlemledim. Yayın organının kalitesi, özgünlüğü bu adamların kılı kırk yaran düşünce yapılarıyla sağlanıyordu çünkü.

Bunun MB ile ne ilgisi var?

Bir blog dostu fikrimi sordu,

Reddedilmiş bir yazı, akılcı değerlendirilirse bir sonraki yazının ışığı olabilir, gözü kapamadan önce ışığa dönmek lazım...diye düşündüm,

oradan...


 
Toplam blog
: 146
: 1061
Kayıt tarihi
: 05.12.06
 
 

Hep yazmak istedim. İnsan düşüncelerini yazıya dökünce kendi başınadır çünkü, kaygısız, katıksız ..