Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Eylül '08

 
Kategori
Futbol
 

Refakatçi Orta Saha, Buyurgan Defans

Refakatçi Orta Saha, Buyurgan Defans
 

Bir tek Guiza yetmez...


Marco, Wederson, Deivid, Deniz dörtlüsü ve sükseli bir futbol ve 3 puanla başlamıştı geçen sene şampiyonlar ligine Fenerbahçe. Oysa dün akşam Uğur, Selçuk, Maldonado ve Emre dörtlüsüyle Portodaydı. Bu kırılgan, naif ve birbiriyle uyumsuz, dikine top yapamayan ve hiçbir ciddi hücum pres yapamayan dörtlüydü yenilgiye davetiye çıkartan. Bir orta saha bu kadar rakibe eşlik etmez, etmemeli, helede Şampiyonlar Liginde. Nedendir ki ilk yarı bütün Porto’lulara eşlik etti bu dörtlü. Fenerbahçelileri yenilgiden daha çok üzen şey ise yenilgiye bir türlü isyan etmeyen, rakibe kafa tut(a)mayan oyuncular oldu. Burada, dönem dönem Kezman’a benzetilmesinden rahatsızlık duyduğumuz Guiza’yı ayırmamız olmalıdır. Yenilgiye Gökhan ile birlikte isyan eden ve olayın ciddiyetiyle saldıran bir kanaryalı olmasından dolayı kendisini tebrik etmemiz gerek.

Ancak tüm bu olumsuz futboldan futbolcular kadar Antrenör ve Başkan’da kendi payına düşeni elbet alacaktır. Son dönemde etrafımda kaç kişi varsa Başkan’ın transfer politikasında yaptığı açıklamayı tatmin edici bulmuyor. Bu doğal sonuç. Başarı yoksa politikanız da tutmamış demektir.

Emre’yi sağ tarafta oynatma mucidi Dede’yi de söyleyeceğiz yenilgi sorumlusu olarak.

Peki ya Dede ? Şimdilik Avrupa Şampiyonu apoletiyle kendisini koruyor ama Emre’yi sağ tarafta oynatma mucidi olan, sakatlanmadan önce orta sahada dinamik pres koyan Deniz’i tamamen kadro dışı bırakan, Önder gibi tecrübeli ve stoper kökenli bir oyuncu varken ısrarla Yasin’den bir bomba peşinde koşan Dede’yi de bugün 3 puan’ın uçup gitmesinde başrol oyuncularından birisi yapacağız elbet. Yoksa 1-2 mağlup iken yine orta sahadan Selçuk’u çıkartıp, yerine Josico tercihinide anlamamız mümkün değil. Oysa yavaş yavaş Porto’nun geri çekilmeye başladığı anlarda tek başına yüreğini koyan Gökhan’ın yanına Kazım’ı alması ve indirici yumruğu vurmaması eksi hanesine yazıldı.

Senna olmadı yerine Josico verelim şeklinde transfer edilen Josico’nun da bir anda kendini Şampiyonlar Liginde bulma sürprizi neticesinde forma için hazır olmadığını da 7 dakika da açıkca gösterdi.

Peki ya takım ? Bir futbol takımı Şampiyonlar Liginde oynuyorsa bu kadar bireysel hatalar yapamaz. Yapmamalı. Bunu görecek olan düzeltecek ve uyaracak olan da “disiplinli” sandığımız Dede’nin işi. Açıkcası ben Dede’nin disiplininden de şüphe duymaya başladım. Disiplinli bir hocanın Yasin’i bu kadar saçma sapan hatalar yapıp rakibe değil pozisyon pas vermez. Disiplinli bir hocanın Carlos’u bu kadar rakibe eskortluk yapmaz. Ne oldu bu Carlos’a ? Carlos geçen sene kendisini Avrupa’ya ıspat edercesine başlamıştı ama bu sene ilk defa Carlos’a birçok Fenerliden dün akşam protesto yağdığını söylemek için “uzman” olmaya gerek yok. Buradan tüm Fenerliler’e bir hatırlatma yapıyorum, Uğur’u protesto ediyoruz ancak dün akşam Uğur oyuna isyan eden ve takımı hücuma kaldırmaya çalışan ve efektif bir futbol oynamaya çalışan isim oldu. Ama iyi ama kötü. Sorarım, dün akşam Carlos Uğur’a ne kadar destek verdi ? Carlos bir defa çıktı orta-şut yaptı az kalsın gol oluyordu. Dünyanın eniyi solbekinden daha efektif bir futbol beklemek hakkımız. Carlos Ümit Özat’ın çıkışlarının yarısı kadar çıksa mutlaka maçlarda 1-2 gol ekstradan bulacağız. Ümit Özat’ın sol taraftan sağ dışıyla yaptığı ortaları özlemeye başlıyoruz. Carlos’un ismine yakışmıyor bu vurdumduymazlık. Üstelik gollerde de Carlos’un payı var.

Başkan transfer yaptık diyor ama transfer ettiği diğer isim olan Burak’a bu formanın biraz büyük geldiğini de görmüş bulunmaktayız. İşin ilginç yanı Kazım, Deivid’in yedeği iken Burak’ın bu takımda ancak Kazım’ın yedeği olacağını ve şampiyonlar ligine 3.yedek ile çıktığımızı kabul edelim.

Tüm Fenerliler olarak son haftalardaki futbolumuzu görünce bu yenilgiye çok üzülmediklerini ve sürpriz sayılmayacağını kabul etmemiz gerek. Ancak hepimizi üzen Fener’in ölüsü bile maçı 0-2’den neredeyse 2-2’ye getirecekti. Üzüldüğümüz şey 2.torbadan gelen bu takımı çok basit hatalarla elimizden kaçırdığımızdır. Bir daha böyle fırsatlar yakalayamayabilirz. Gruplar çekildiğinde söylediğim tek şey bu gruptan çıkmayı deplasmanda alınacak puanlar belirleyecek.

Yine de ikinci yarı oynadığımız futbol içinde Gökhan’ın sezonun en güzel futbolunu yansıtması, Guizanın performansı sonrası kendisi hakkında soru işaretlerinin ortadan kalkması, taraftarın eleştirdiği Uğur’un performansı ve bu takıma Edu ve Semih’in de katılacağını düşününce enseyi fazlada karartmamak lazım. Sonuçta Dede’nin takımı tanıma aşaması devam ediyor. Belki Şampiyonlar Liginden elenebiliriz ama madem Dede hocamız bu süre kendisine verilmelidir.


30 Eylül’de Kiev’i yenmek tek sonuçtur.


Ahmet ÇELİKSÜNGÜ
17.09.2008

 
Toplam blog
: 252
: 936
Kayıt tarihi
: 17.03.08
 
 

74'ün İstanbulunda, Sultan şehri Üsküdar'ın, kız çocuklarına "Zeynep" erkeklerine "Kamil" adı kon..