Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '22

 
Kategori
Eğitim
 

REHBER

Günümüzde veriler dijitaldir ve sistem aslında anlık, saatlik, aylık, yıllık olarak izlenebilmektedir. Aynı durum bir yazılımla, nüfus verileri, büyüyecek sektörler, büyüme potansiyeli olan sektörler hemen her ihtiyaç dikkatli uzmanlar tarafından hesaplanabilmektedir. İnsan sayısını, personel ihtiyacını belirlemek de öyle uzun zaman alıcı bir şey olamaz, yeter ki sahadan sağlıklı veriler gelsin.

Yetiştirilen ve işsiz kalan on binlerce personel, eğer ki ihtiyaç yoksa neden böyle okullar var, eğer ihtiyaç şişirilmişse bunu yapanların hesapları nelerdir?

Son zamanlarda binlerce mezun, kamudan iş beklemektedir. Kamudan beklenen sayıda personel alımı yapmamaktadır. Özellikle öğretmen olarak mezun olan vatandaşlarımız, sınavlar ve sınavların adaletsizliğinden bu denli bunalmışken, derme çatma özel okul kapılarında açlık sınırının altında çalışmaya zorlanmaktadır ki neredeyse eğitimi tamamen ticaret olarak gören, işadamları hem eğitim devlet okullarının adını kötüye çıkarırken kurumsal özel okulların da isimlerinin kötüye çıkmasına neden olmaktadır. İddialar korkunç düzeydedir. Not alınıp satılması, öğretmenleri öğrencilere yüksek not vermesi için baskı yapılması, aksi halde öğrencilerin okulu terk edeceği, öte yandan öğrencilerin öğretmenleri saymaması, onlara babalarının verdiği parayla maaş alan dolayısıyla kendilerinin bir nevi bakıcısı, bir nevi hizmetçisi olarak gören bir anlayış da son yıllarda özellikle lise ve üniversite öğrencileri arasında iyice peyda olmuş bir davranış şeklidir. Bu özel okullarda öğrencilerin öğretmenlere patronluk taslamaları ilkokul ve anaokulu sıralarına kadar inmiştir. Burada okulun adının ne olursa olsun sadece eğitim veren kurum olması, not veren, ölçme değerlendirme yapan kurumla eğitim veren kurumun ayrılması gereği, gerekliliğidir.

Bu coğrafyadan torpilin, kayırmacılığın adı kalkmadıkça, ne Türk yükselebilir ne İslam! Çünkü hem Türklük hem de İslam doğru yolda ilerleyebilir. Bir toplum ancak doğru yolda ilerleyebilir. Sayılar ve istatistikler veriler doğru girildiğinde yalan söyleyen şeyler değildir.

Matematik bilimi bu dünyanın işi, bu dünyada fizik, kimya ve coğrafya kuralları kısaca Allah’ın yarattığı âlem doğa kurallarıyla uyumlu yine Allah’ın yarattığı şu anda bilinen veya gelecekte bilinecek olan, keşfedilecek yasalarıyla bir bütündür. Biz sadece bilmediğimiz zaman öyle olabilir diye kuruyor sonra da kurduklarımıza inanıyoruz. Bu durum bir yalan atıp, kendi yalanına sarılanları andırır. Bazen de Hıristiyan dünyanın Ortaçağ’da inananlarına yıkanmayı yasaklaması ve her yıl binlerce insanın sırf herhangi bir temeli olmayan dünya şartlarıyla tamamen zıt olan kuralları insana dayatmayı akıl eden ve sırf yanlışta direttiği için pislik içinde bir Avrupa, verem ve bir sürü bulaşıcı hastalıktan dolayı ölen milyonlarca dine inanan…

Bir rehber yanlışsa takipçilerini uçuruma sürükleyebilir, onları öldürtebilir. Maazallah kargayı kılavuz edenlerin, derler ki burnu gül kokusuna hasret kalır… Bir millet en çok da kendi kendine sağlıklı karar verdiğini düşündüğünde zarar görebilir ki zamanımız sadece mide ve mide gibi sadece organsal doyuma kilitleyen din adamlarımız da kendi Ortaçağlarından çıkıp insanın ödüllendirilmesinin sadece Huri, Nuri, Şarap, Üzüm ile ödüllendirilemeyeceğini de anlarlar.

 

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..