Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ocak '08

 
Kategori
Reklam
 

Reklamcışıpa ne dersiniz?

Reklamcışıpa ne dersiniz?
 

Türkiye'deki işsizlik oranının yüksek olması ve nitelikli işgücü yetiştirilememesi, yeni mezun her gencin çalışma hayatına hüsranla başlamasına sebep oluyor. Ancak bu hayal kırıklıkları her ne kadar Türkiye'nin istihdam karnesindeki başarısızlığının bir göstergesi olsa da, kaybedişleri fırsata dönüştürebilecek çeşitli seçenekler gençlerin önünde farkedilmeyi bekliyor..

Hem eğlenceli, hem de madden tatmin edebilecek, gelecek vadeden işler arasında birinci sırayı reklam sektörü alıyor. Reklamcılık gelişmiş ülkelerde ne kadar erken farkedilmiş bir madense de, Türkiye gibi yeni gelişmekte olan bir ülke için henüz emekleme aşamasından geçiyor. Özellikle büyük şehirlerde pazar pastasını paylaşmış holdinglerin bünyesindeki reklam ajanslarını saymazsak, küçük taşra şehirlerinde açık hava reklamcılığı kendine geniş bir müşteri yelpazesi oluşturmuş durumda. Kayseri, Gaziantep, Kırşehir, Niğde.. gibi İçanadolu ve Güneydoğuanadolunun ticaret kentleri bu konuda satış-pazarlamaya yönelik geleneksel tavırlarını bir kenara bırakmış, reklamcılık rüzgarına ayak uydurmaya çalışıyorlar. Acımasız iş dünyasında bir adım daha ilerde olabilmek için alternatif çözümler arayan küçük ve orta büyüklükteki işletmeler, bu taleplerini karşılayabilecek, onları yönlendirebilecek ve rakiplerini geride bırakacak formüller üretebilecek reklamcıların varlığına ihtiyaç duyuyor. Çoğu birleşmiş sermayelerle kurulan aile şirketlerinin başlıca sorunlarından biri, kalifiye eleman yetersizliği ve işletmenin reklam stratejilerini belirleyebilecek bir departmana bütçe ayrılamaması. İşte tam da bu noktada reklam ajansları devreye giriyor. Hem işletme açısından zamandan kazanım sağlayarak, hem de karlılığı artırıcı yöntemleri hızlı şekilde uygulayarak, işletmenin pazar sahasına geniş bir portföy kazandırıyor.

Peki bu küçük şehirlerde kendini besleyen ve dev reklam ajanslarının adımlarına yetişmeye çalışan girişimciler kimler? İşte konu bu noktada önem kazanıyor. Çünkü bu iş bitirici patronların büyük çoğunluğunu uzun süre kapılardan kovularak iş arayan yeni mezun gençler oluşturuyor. Şimdilerde kobilere uygun faizlerle kredi imkanı sağlayan banka müşterilerinin önemli bölümünü oluşturan bu gençler, karşılaştıkları tüm zorluklara ve deneyim yetesizliklerine rağmen piyasada tutunmanın yollarını arıyorlar. Koşulların uygun olup olmadığına bakmaksızın kendileri için uygun şartlar oluşturmaya çalışıyorlar. Küçük şehirlerin kendine özgü mütevazi tavrı ve karşılıklı güvene dayalı ilişkiler sonucu oldukça kısa sürede reklamcılık sektöründe bölgede konuşulur hale geliyorlar. Üstelik yüksek kiraların getirdiği külfet, ödenen kredi borçlarının ağırlığı ya da müşteri kaybetme korkularını bir kenara bırakarak yapıyorlar bunu..Risk alma güdülerini kontrol altında tutmak istemiyorlar.Çünkü onların bu işte kalıcı olabilmelerinin tek şartı bu..Bu farkındalıkla girişimlerine yön veriyorlar.Amatör ruhları hep bu yola çıkma ve başarma arzusuyla besleniyor...

Büyük şehirlerde ise bu işi yapan abiler ya da ablaların lokmasına ortak olmak, küçük şehirlere nazaran daha güç bir iş haline geliyor. Çünkü reklam verenler çoğunlukla alıştıkları ve bildikleri ajanslarla çalışmayı tercih ediyorlar. Holdinglerin ve uluslararası şirketlerin reklam konusunda alanında uzmanlaşmış ajanslarla çalışmak istemesi normal karşılanabilir bir durum.Bunun sebebi profesyonel reklam tanıtım şirketlerinin görsel her türlü medya iletişim araçlarını kullanması ve yeterince ekipmana sahip olması. Oysa küçük reklam ajansları için aynı şans sözkonusu olamıyor. Dolayısıyla rekabetin olduğu her ortam gibi, burda da adaletli bir paylaşımın var olmadığından söz edebiliriz. Bu durumda küçük ajans-şirketlerin en büyük sermayelerinin insan zekası ve yaratıcılık olduğu söylenebilir. Pek çok irili ufaklı ajans patronu hem sanatçı yaratıcılığında iş çıkaracak hem de reklamın müşteriye pazarlanması konusunda aktif rol oynayabilecek nitelikli eleman sıkıntısı çekiyor. Bu işi yapabilecek pek çok iş arayan genç, olmasına rağmen hem işçi hem işveren piyasası için kısır bir tablo ortaya çıkıyor. Bu geniş okyanusta kendine yer bulmaya çalışan ve yetenekli olduğunu düşünen herkesin bu sektöre yönelmesinin doğru bir tercih olabileceği söylenebilir.Çünkü iş piyasasının çarklarını en başta reklam dünyası döndürüyor..

 
Toplam blog
: 2
: 403
Kayıt tarihi
: 30.12.07
 
 

Gazi üniversitesinde İktisat okuyorum. Yazı yazmak benim tutkum.. Burda yazarak bunu gerçekleştiriyo..