Rtük uyuyor Mu?

Her televizyon kanalı çöpçatan oldu çıktı... Bizde de bi merak bi helecan ki sormayın gitsin. Kim kimi beğenecek, kimi elektrik çarpacak, kimin anası oğlunun beğendiği kıza olmadık kulp takıp tekerine taş koyacak, kimin babası kızını allayıp pullayıp elinden tutup koca aramaya getirecek diye dört göz bekler olduk.

Sanayi sitelerindeki ekmek fırınına bile taş çıkartır havlu attırır durumunda çalışıyor Tv. kanalları. Bir somun ekmeğin fırından çıkma süresinin bilmem kaçta kaçı sürede; "Aşık oldun mu, elektrik var mı, çay içmeye gidecekmisiniz, evlenince anası da sizinle otursun mu, daa ne istiyon kııı...?" Gibilerinden olmadık sorular.

Bi kırsal'dan kopup otobüse atlayınca ver elini İstanbul. Gözünü sevdiğim, taşı toprağı altın İstanbul, gönlüme göre bi kısmet diyenlerin son umuduna bile rahmet okuyan evlendirme kanalları.

Hiç evlenmemiş, kısmeti çıkmış ta o beğenmemiş "ben kalender meşrebim" diyenler.

1'den 3-4'de kadar denemiş, ne yazık ki aradığına, layığına bi türlü nail olamamış her nasılsa kısmetini kısmetine "denk" getirememiş onlarca yüzlerce mutsuz ordusu varmış ülkede de bizim haberimiz yokmuş.

Evlilik programı başlayınca müthiş bir müzik kulakların pasını siliyor.

"Kekliği düz ovada avlarlar"

"Ganadını ganadına bağlarlar" Ya da.

"Bıdı bıdı çekirge"

70'lik dede bilmez ki bu müziğin kensisinde afrodizyak etkisi yapacağını. Oynuyor ha oynuyor... Nefesi tükenene kadar yorulduğu anlaşılınca da oturtuluyor lazımlık gibi şeye. Kendisine talip olan kadın gelene kadar adam can çekişiyor.

Rtük'ten hala ses yok!

Belli ki o'da izliyor eğleniyor. İzlesin...

-Nirelisin?

-İçinden mi?

-Gaç çocuun vaaa?

Sunucu; Elektrik var mı dedeee?

-Akbanka mı didin gızımmm...?

Ben kalender meşrebim/ Güzel çirkin aramam/ Gönlüme bir eğlence isterim olsun/ Yan bakışı yaksın cilvesi yıksın/ Olur ise böylesi böylesi olsun/ yanağında bir beni mutlaka olsun...

İyi de dedem:) O yanaktaki "ben'i" sen hangi gözle görecen? Görsen ne yapacan...

-Çayımı çorbamı yapsın, beni duvarlara baktırmasın. Gezmeyi tozmayı severim, zevcemi elinden tutup parka bahçeye bile götürürüm.

Adam zangır zangır titrriyor, ellerini kollarını istemsiz çaresiz hareketlerle bi o yana bi bu yana sallıyor. "Çayım, çorbam, bi de... diyemiyor.

Rtük gaflete düşmüş uyuyor hala.

Susalım, uyandırmayalım mı...?

-Karizmatik' misin amca?

-Yok yavrum emekliyim ben.

Kadın kısmı; Ben görünüme çok önem veririm. Böööyle kaşlı gözlü, döşü kıllı, karizmatik olsun. Uzun boylu esmer zayıf olsun. Maddisi iyi, arabalı, işli dişli biri... Bide beni sahiplenecek taşıyacak biri olsun.

Olsun mu?

Olsun...

İlk kocan da böylemiydi?

.......

Evlilik denen müessese eskiden böyle mi kuruluyordu?

Görücü usulü, ya da tanışıp görüşerek olurdu. Uluorta; Ben senden, sen de benden şeeettin mi denilmezdi. Örf adetlerimize ters gelirdi. Ayıp karşılanırdı, haksızmıyım?

Uyuyan birileri var da kim?

Rtük uyansın artık. Çay demledik, rafadan bile yaptık. Soğutmasınlar...

Resim internet

Gülriz Yiğit