Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ocak '14

 
Kategori
İlişkiler
 

Ruh eşinizi mi arıyorsunuz?

Ruh eşinizi mi arıyorsunuz?
 

İnsanoğlunun aramaktan vazgeçmediği tek şey Aşk' tır!

Zaman zaman ümidini yitirse de, hayal kırıklığı yaşasa da hep gizliden gizliye o ruh eşini, kendisini tamamlayacak diğer yarısını beklemekten vazgeçmiyor.

Aşk insana yaşadığını hissettiren, farklı bir yaşam enerjisi veren çok güçlü bir duygu çünkü…

Ait olma, sevme, sevilme, kendini değerli hissetme gibi en yoğun duygusal arzu ve ihtiyaçları karşılamak için aşka ihtiyacımız var.

Gerçek aşk hem duygusal, hem ruhsal hem de bedensel tatminin sağlandığı en güzel duygu…

Herkes kendisine bu sihirli ve kutsal hissi yaşatacak o “doğru insanı” bulmak ve ona “sahip olmak” istiyor.

“Ruh eşi…”

Kim peki o?

Nasıl tanıyacağız?

İnsan ruhu öyle karmaşık, öyle bilinmeyenlerle dolu bir sır ki…Ruh eşini aramadan önce,kendi ruhumuzu tanımak,çözmek gerek…

Kimiz? Ne arıyoruz? Nasıl bir yaşantımız oldu? Ne yaşamak istiyoruz? Bugüne kadar kimleri,neden tercih ettik? Seçimlerimizin sonucu ne oldu? Bunun gibi pek çok soruyu önce kendimize sormak gerek…

Şu an birisiyle ilişki içinde ama mutsuz biriyseniz, düşünün bakalım? Neden?

Bekar ve aradığını bulamamış, hep yanlış insanlarla zaman geçirmişseniz düşünün. Neden?

Bunların cevaplarını bulmak,kendi duygu ve düşünce dünyamızın haritasını çıkarabilmek için çok gerilere gitmek gerekiyor. Ta çocukluğunuza… İlk ilişkilerinize…

Anne ve babanızla olan ilişkileriniz, anne ve babanızın birbirleriyle olan ilişkileri, geniş ailenizin çekirdek ailenizle olan ilişkileri, yaşantılarınız,tanık olduklarınız, hissettiğiniz duygular, bilinçaltınızda kodlananlar, ileriki yaşlarda karşı cinse, hatta onun çevresine olan davranış ve yönelimlerinize çok etki ediyor.

Farkında olmadığımız bu bilinçaltı kayıtlarımızla tercihler yapıyoruz.

Kimi zaman tutkuyu aşk sanıyoruz, cinselliği aşk sanıyoruz.

Yaralı ya da arızalı yanlarımızı ilişkimiz yoluyla iyileştirmeye çalışıyoruz.

Geçmişte yaşadığımız travmaları ilişkimize taşıyoruz.

Ebeveynlerimize benzer ya da onların tam aksi kişilere çekiliyor ya da tam tersi uzaklaşıyoruz.

Bir ilişkiyi bitiren ya da sorunlu hale getiren bencillik, aldatma, kıskançlık, aşırı sahiplenme, baskı kurma vb gibi daha pek çok problemli davranış aslında bizi yöneten bilinçaltı duygularımızın marifeti…

Bunun farkında olmadığımız için her yaşadığımız hayal kırıklığı ya da mutsuzluğa  tüm erkekleri ve tüm kadınları içine alan genellemeler yaparak, kendimizi olayın içinden çekip rahatlatmaya çalışıyoruz.

Hep şanssız olduğumuzdan ya da anlaşılamadığımızdan, kullanıldığımızdan yakınıyoruz.

Halbuki iş çoğu zaman böyle değil…

Kişisel mutluluğumuzu bir  ruh eşine bağlı hale getirip, onu beklemekten önce kendimizle dürüstçe yüzleşebilmek, kendimizi kabul etmek, kendimizi sevmek gerek. Ancak o  zaman doğru tercihler yapıp, doğru kararlar verebiliriz. Başkalarını da sevmeye ve onların da davranışlarının nedenlerini anlamaya açık hale geliriz. Ruh eşimizi de öyle tanıyabiliriz.

Bir başka ruhu aramadan önce kendi ruhumuzun derinliklerine içsel bir yolculuk yapmak gerek.

Ancak o yolculuk bize yönümüzü, yolumuzu, yol arkadaşımızı buldurur.

Arayanlara iyi yolculuklar!

 

 

 

 
Toplam blog
: 115
: 830
Kayıt tarihi
: 18.11.12
 
 

1967 yılında İstanbul'da doğdum.Hacettepe Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesinden 1988 yılınd..