Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Haziran '09

 
Kategori
Ruh Sağlığı
 

Ruh hastaları mecburi tedavi olsun..

Mahalle halkını rahatsız ve tedirgin eden insanlara mecburi tedavi uygulanmalı.

Bu tip aklı ve ruhi dengesi bozuk insanlar mahallede ve halkın arasında bir çok olumsuz olaylara sebebiyet vermekle kalmıyorlar. Mahallede küçük büyük herkesi maddi manevi zarara uğratabiliyorlar. Üç kişinin şikayeti veya o ruh hastasının bir zarar vermesini beklemeden, bir iki komşunun şikayeti ile o hasta zanlısının tedaviye alınsınmasını istiyorum.

"DELİDİR NE YAPSA YERİDİR" düşüncesine asla katılmıyorum. Aslında bunlar deli değiller. Deli neyi nerde yapacağını ve kime ne diyeceğini bilmeyen, üstü başı dökülen, yüzü gözü kir içinde olan biridir.

Ben bu tip deli dediklerimizden bahsetmiyorum. Ben üstü başı gayette şık. Toplumda gayette mantıklı konuşan fakat bazı takıntıları yüzünden yanında yöresinde yaşayan insanlara en ufak bir uyarıcıdan dolayı takarak, Ve gayette planlı programlı hareket ederek hiç kimsenin farkedemeyeceği bir şekilde, o taktığı kimseye zarar vermesinden bahsediyorum.

Bir takıntı hastası sadece kendine zarar verse "bir şekilde yaptığı kendine dersin" bu düşünce bile doğru değil tabiki. Ama bu insan evdeki yaşayanlara veya mahallede yaşayanlara sinsice zarar veriyorsa bu insanı zorlada olsa tedavi ettirmekten bahsediyorum. Böyle bir mecburi kanun olsa diyorum. Yani fenamı olur.

Her an acaba ne yaptı neyimi aldı. Neyimi çaldı, kedimimi boğdu, Çocuğum kayıp acaba o mu aldı gitti, evinemi gizledi diye . gözler üzerinde olmaz.Hemde insanlar huzur içinde işlerine güçlerine bakarlar.

Halamın mahallesindeki kadın; Her an birilerinin kapılarına domuz yağı sürer. Birilerinin penceresinden içeri büyüler atar. Mahalleye yeni gelen bir aileye o mahallede ki takdığı insanlar hakkında olmadık yalanları uydurur, anlatır.

Yani bir başka ve acayıp zarar veren, kedileri köpekleri zehirleyen biri. İlk önce o hayvana iyi davranarak yemek veriyor. Ama o hayvana yemek verirken ki bakışlarını gören bir başkası bu hayvana takdığını hemen de anlar. Sonra o hayvanı başkaları yanında yükses sesle sever bile. Bir kaç gün sonra o hayvan acılar içinde kalarak zehirlenir gider. Ve o şahıstan hiç kimse şüphelenmez. "O insan, hayvanı seviyordu gördüm derler".

Ama ne yazık ki böyle işte. Ben böyle insanlara, ebeveyinleri, yani yakınları sahip çıksınlar ve de tedavi ettirsinler diyorum ama bir taraftanda biliyorum ki bu tip insanlar asla Dr. veya hastane ye gitmeyi istemezler.

İşte bu aşamada Hastaneye götürmede mecburi bir yaptırım kanunu olsun diyorum. Hepimiz biliyoruz ki bu tip insanlar ceza almıyorlar. Başka ne yapılabilir ki?. Ancak ve ancak tedavi konusunda bir yaptırım olabilir.

Bu konudaki bir önceki blogumdaki yazıma yorum yazan bir arkadaş beni kınayarak." Bu insanlar toplum içinde rehabilite olur" demiş. Bu tip ruh hastalarını toplum içinde rehabilite etmek herkese bu kadar kolay gelmesin.

"Yaşayan, yaşayanın halinden anlar". Ama o beni tenkit eden arkadaşın başına gelmesin diyorum. Böyle bir hastası olanlar içinde zor, "ateşden gömlek". Bu hastaların etrafında yaşamak da zor, "ateşten gömlek"

 
Toplam blog
: 56
: 661
Kayıt tarihi
: 24.02.08
 
 

Emekli, 19 mayıs ..