Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Nisan '09

 
Kategori
Psikoloji
 

Ruhu anlamak ruhunuzla tanışmak

Çağlar boyunca âlimler ve tüm dinsel ve manevi gelenekler ruhun tanımı, önemi ve doğası üzerine kafa yormuşlar. Nedir ruh, nerede bulunur? En basit tanımıyla ruh bilinçtir. Bir, insanın gerçek özüdür. Aynaya baktığınızda ve kendi yansımanızla karşılaştığınızda bedeninizi, saçlarınızı, gülümsemenizi ve hatta kızgınlığınızı görürsünüz. Size bakan yansımanız, karşınızda gördüğünüz imge yalnızca sizin dış kabuğunuzdur, gerçekte olduğunuz şey değildir. Ruh, bedenin içindeki insandır. Kişiliğiniz çoğu zaman ruhunuzun kendini dış dünyaya anlatmak için kullandığı bir araç haline gelebilir. Ve bu sizin başkalarıyla ve kendinizle kurduğunuz ilişkide önemli bir rol oynar. Neyse ki hiçbir ruh bir diğerine benzemez, çünkü her birimiz eşsiz varlıklarız. Kim olduğunuzu ve sizi siz yapan şeyi belirleyen ruhunuzdur.

Bizler fiziksel beden içerisinde insani deneyimler yaşayan ruhsal varlıklarız. Hem fiziksel hem ruhsal varlıklar olduğunuza göre kendinizi bir bütün olarak onurlandırmalıyız. Eğer bu iki yönünüzü bir araya getirme deneyiminden mahrum biçimde günlerinizi geçirirseniz, yaşamın gerçekte size sunduklarının çoğunu kaçırırsınız. Niçin böyle yarım bir yaşam sürdürmeli?

Kendilerini sahip oldukları maddi varlıklarla çevreleyen pek çok insan böyle yapmalarının onlara mutluluk, tatmin ve bir yaşam amacı getirebileceği yanılgısına düşerler. Ama içlerindeki boşluk hissi gitmez. Oysa manevi bir yaşam süren ve ruhsal düzeyde çaba harcayan insanlar kendi varoluşlarında gözle görülür ve maddi fiziksel dünyadan çok daha fazlasının bulunduğunu fark ederler. Bu insanların gerçek meseleyi anlayabildiklerini, daha yüksek bir bakış açısından bakabildiklerini, dolayısıyla kim olduklarına, ne yaptıklarına ve yaşamlarını nasıl idare edeceklerine ilişkin daha zengin bir kavrayışa ve daha derin bir anlama sahip olduklarını gördüm. Siz yalnızca dışsal dünyadan cevaplar beklemeye devam ediyorsanız, ruhunuzla birlikte çalışmanın size gerçek bilgelik ve rehberliğin kendi içinizde hazır bulunduğunu göstereceğini umuyorum. O zaman bu dünyayı hissetmeye, görmeye ve deneyimlemeye başlayacaksınız.

Antik yazılarda ve incildeki göndermelerde insan üçlü bir varlık olarak tanımlanır. Bu onun birbiriyle bağlantılı üç parçadan, yani beden, ruh ve manevi güçten oluştuğu anlamına gelir. Kendinizi bir otomobil olarak düşünün. Otomobilin dış kabuğu sizin fiziksel bedeninizdir. Aracı farklı yönlere ve hedeflere götüren sürücü, sizin ruhunuzdur ve aracı harekete geçiren benzin sizin manevi gücünüzdür. Manevi güç yaşam gücümüzdür, yaşam enerjisidir. İlahi kaynağın bir parçası tüm canlı varlıkların içinde bulunan pırıltıdır ve kendine ait bir bilinci vardır. Doğu geleneklerinde manevi güç prana, chi olarak bilinir. Her birimiz farklı ve eşsiz varlıklarız ancak her birimizde ortak olan ve bizi birbirimize bağlayan şey manevi güçtür. Tüm evrende dolaşan aynı enerji her birimizin içinde mevcut. Antik çağda gökyüzündeki her yıldızın bir insanın ruhu olduğun inanılırdı. Bu yüzden tıpkı gökyüzünde parıldayan yıldızların karanlıkta yolumuzu bulmamıza yardımcı olması gibi ruhumuzun da bize rehberlik ettiği düşünülürdü.

KENDİ RUHUNUZLA TANIŞMAK

Kendinizi ne kadar iyi tanıyorsunuz? Çok sayıda farklı insanın gözünde farklı anlamlar ifade ederiz. Bu yüzdende gerçekte kim olduğumuzu bilmek aslında şaşılası bir şeydir. Toplumun bizden beklediklerine uygun hareket ederiz. Karşı karşıya olduğumuz insana, gruba veya durum uygun düşecek şekilde değişen maskeler takma eğilimi gösteririz. Mutlu maskeleriz, mağdur maskelerimiz, kontrol bende maskelerimiz, hiçbir sorunum yok maskelerimiz çok bilmiş maskelerimiz vs. vardır. Bu değişken maskelerimizi her türlü ihtiyaca uyarlarız. Ama bazen bir tanesini o kadar uzun süre giyeriz ki çıkarmakta zorlanırız. Sanki o maskeyi bir daha takmamak üzere çıkarırsak altında göreceğimiz şeylerden korkarız. Karşılaşacağımız insanı tanıyabilecek miyiz? Onu sevecek miyiz? Tekrar o insan olmak istiyor muyuz? Çoğunlukla kendimizi güvende hissetmek için gerçekte kim olduğumuzu göstermemizi engelleyen bu maskeler arkasına saklanırız.

Manevi ve fiziksel açıdan mutlu huzurlu ve sağlıklı bir yaşam sürdürmek ve sevgi dolu başarılı bir ilişki deneyimlemek için kendi özünüzü ruhunuzu tanımak ve anlamak son derece önemli. Ruhunuzla tanışmak için yıllar boyunca etrafınıza ördüğünüz duvarları aşıp içinize yönelmelisiniz. Bir kez ruhsal varlığınızı keşfettiğinizde ve onunla tanıştığınızda hem kendiniz hem başkaları için saf ışık, güven, cesaret ve koşulsuz sevgi yaymaya başlayacaksınız. Yaşamınıza ruhunuzun bakış açısından bakabildiğinizde ve buna uygun olarak yaşayabildiğinizde kendinizi ilahi bir varlık olarak tanımaya başlayacak ve başkalarının içindeki ruhsal öze ilişkin daha derin bir anlayış ve farkındalık kazanacaksınız.

Siz ne kadar görmezden gelseniz veya ona sırtınızı dönseniz de ruhunuzun başka deyişle gerçek içsel kişiliğiniz her zaman sizinle iletişim kurar, siz farkında olmasanız da bunu deneyimlersiniz. Sizi düşünmeye yönelten bir kitap, aklınıza gelen bir anının neden olduğu gözyaşları, başka bir insan için duyduğunuz sevgi, beklenmedik şekilde yaşamınızı değiştiren biriyle karşılaşmanız, dokunaklı bir film, yâda sizi kızdıran bir olay. Eğer ruhun kendini nasıl ifade ettiğini görmek istiyorsanız, yalnızca bir ressamın remine bakın yâda bir dansçıyı izleyin. Ruhun enerjisini harekete geçiren işte bu duygulardır. Ruhsal yönünüzle ne kadar çok iletişim kurarsanız, ilahi doğanızı o kadar hatırlarsınız. Ruhunuzla bağlantı kurmak pek çok şekilde gerçekleştirilebilir. Meditasyon, yoga, dua, yaratıcı bir proje üzerinde çalışmak, günlük tutmak yâda yalnızca hoşunuza giden bir şey yapmak…Ruhunuzla tanışmak için geç kalmayın...

 
Toplam blog
: 12
: 1291
Kayıt tarihi
: 08.04.09
 
 

2 sene olmuş İstanbul'a taşınalı.. Hayat ne hızlı akıyor diyorum bu günlerde... İzmirliyim aslen, gü..