Rüyanız hayrolsun: 3. bölüm

Tilkilerim sabah ziyareti yaptı bugün. Özür dilediler gizli toplantılar için. Elimi öptüler, affettim. 

“Ayarsız Film Rüyacısı” olarak yepyeni bir “film” daha ekledim bilinçaltıma. Buyurun görelim. 

Rüya: 

Bir vapurdayım. Sanırım Marmara Denizi idi. Hava güzel, rüzgar hafif. Dışarıdayım. Yanımda kuzenim, kardeşim ve ablam var. Dayanmışız demirlere etrafı izliyoruz. Ve birden biri bağırıyor “yukarı bakın!” diye. Neler oluyor demeye kalmadan gökyüzünde, güneşin gözlerimizi aldığı bir yerde bir büyük “balık” (Balina olduğunu düşünüyorum, çünkü büyük bir kuyruğu var ve biliyorum balina bir balık değildir.) gökten suya atlıyor. Ne olduğumuzu anlamıyoruz. Şoku atlatmaya çalışıyoruz. O şok bitmeden yenisi geliyor: Bir ev ve çatısı gözümüze çarpıyor. Onlarca (saymadım ama o kadardı işte) yunus “balığı” (Yunus da balık değildi sanki!?) çatıdan suya atlıyor! Bir çeşit “kurtuluş” veya intihar izlenimi veriyor durum bana. Öyle şoktayım ki kuzenime bu anları kaydetmesi için fotoğraf makinemi veriyorum. Kardeşim zaten şokta. Ablam ise başka bir fotoğraf makinesi ile fotoğraf çekiyor. Ve mutlu son, Dünya’ya hoş geldiniz! 

Yorum: 

Rüyada vapur görmek yolculuk anlamına gelir. Bu yolculuk hayırlıdır ve Rüyacıyı mutlu edecektir. Deniz Marmara ise temizliğinden şüphe edilir ama deniz görmek her zaman ferahlık ve rahatlama demektir. Balinayı balıktan sayarsak bu da kısmet ve rahatlama demektir. Yunusları da balık sürüsü gibi algılarsak ki bu da iş hayatında/kariyerde yükselme ve iyi bir konuma gelme anlamına gelir. Kısacası Rüyacı ve yanındakiler bu durumdan “nasiplerini” alacaklardır. İçlerini ferah tutabilirler. 

Sonra mı? 

Siz de görün hayra yorayım. Ciddiyim: ) 

Saygılar efendim.