Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Aralık '16

 
Kategori
Ruh Sağlığı
 

Saçma sapan takıntılar; girintiler, çıkıntılar

Saçma sapan takıntılar; girintiler, çıkıntılar
 

Nerede bir müdür görsem kafamın tası atıyor!


İnsanın bireysel, kişiden kişiye değişen saçma sapan takıntıları; girintileri ve çıkıntıları vardır.

Bazen bu takıntılar öyle şeylerdir ki, üçüncü kişiler anlayamaz, anlamakta ciddi şekilde güçlük çekerler.

Bu takıntılar nadiren bir kısım insanların yaşam standartlarını, refah düzeylerini yükselten şeyler olsalar da çoğu kez onu olumsuz anlamda farklı kılan; eleştirilmesine neden olan şeyler şeklinde kendilerini gösterirler.

Bu takıntılar kapalı toplumlarda çoğunluğunu erkeklerin teşkil ettiği bir kesimin cinsel eğilimleri ile birlikte hareket ettiklerinde ise gazetelerin üçüncü sayfa haberlerini besleyen sonuçlar doğururlar.

Bu takıntıların bilinenleri ancak bir buz dağının dışarıdan görülen kısmı kadardır. Uzman ya da derin bir bakış olmaksızın genellikle fark edilmezler.

Takıntı sahipleri bazen bunun bir anormallik olduğunu kendileri de bilmezler. Bilseler bile açıklamaz, dışa vurmaz, kendilerinde tutmayı tercih ederler.

Kimi takıntılar insanın cinsi ile ilgilidir. John Gray'in “Erkekler Marstan Kadınlar Venüsten” kitabında net bir şekilde ifade ettiği gibi cinslerin kendilerine has özellikleri vardır. Söz gelimi erkekler kimi şeyleri çabuk unutur, kadınlar unutmaz. Erkekler cinselliği kadınlar romantizmi daha çok düşünür. Genel anlamda kadınlar erkeklere göre ayrıntılara, temizliğe, düzene daha çok dikkat ederler.

Bu farklılıklar doğal bir şekilde bireysel takıntıların, bireydeki girinti ve çıkıntıların kaynağı haline gelir. Erkeklerin takıntıları ile kadınların takıntıları farklılaşır.

İnsan her canlı gibi yaşadığı ortamlardan ve koşullardan etkilenir. Düşünen bir varlık olduğu için diğer canlılardan farklı olarak düşünceleri de kendi yaşam deneyimlerinden, tanıklıklarından  etkilenir.

Çocukluğunda kimi konularda kısıtlanmış insanların ileri yaşamlarındaki takıntıları benzer özellikler gösterseler de bireysel ve farklı olurlar. Bu kısıtlanmalar maddi kökenli parasal kısıtlamalar olabileceği gibi inanç, ilke kökenli davranış, düşünce kısıtlamaları da olabilir.

Bireyler o kısıtlandıkları konularda kendi hayal dünyalarında bazı balonlar bulup, o balonlara tutunup gerçek dünyanın dışında bir yerlerde gezintilere çıkabilirler ve o balonları yakalayıp aşağıya çekmek için zaman zaman güçlü uzman desteğine gereksinim duyulabilir.

Tıpkı fiziksel rahatsızlıklar gibi erken farkına varılan olumsuz haller, takıntılar, girinti çıkıntılar doğru ellerde düzene sokulabilirken geç dönemlerde sorunlar büyüyebilir.

Yine tıpkı fiziksel rahatsızlıklarda olduğu gibi yanlış tanı, yanlış tedavici ve yanlış tedavi ile işler daha da içinden çıkılmaz hale gelebilir.

Takıntıların büyük bir kısmı üçüncü kişileri çok etkilemez. Takıntı sahibinin zamanını, kafa ve beyin enerjisini sömürür, yürümesi gereken ve yürüyebileceği doğru yolları etkilemekle kalır.

Ancak takıntıların bir kısmı doğrudan diğer insanlarla ilgilidir ve gerçek anlamda sıkıntı kaynağı durumundadırlar. Bazen tek bir kişi için, bazen o kişi ve çevresindeki başka kişiler için sıkıntı kaynağıdırlar.

Bu kişi takıntı sahibinin ebeveynleri, yakınlarındaki başka biri, sözgelimi bir komşuları, akrabaları ya da iş arkadaşlarından, patronlarından biri olabilir.

Yirmi beş yıl önce “Nerede bir müdür görsem kafamın tası atıyor” diyen bir arkadaşım vardı. Bulunduğu şehirden müdürüne kafa attağı için sürgüne gönderilmişti. Her yönüyle çok iyi bir insandı ama öyle bir takıntısı vardı. Uzun zamandır görüşemediğimiz bu dostumu, Osman'ı sevgiyle anıyorum.

Tabii, yukarıda da ifade ettiğim gibi insanların içine cinsellik kaçmış takıntıları da vardır. Aşamadıkları sorunlarla uğraşırken kendilerini yıpratırlar. Çoğu kez karşı cinsten biri için sıkıntı kaynağı olup dururlar. Yeni tanıştığı genç kızı taciz eden ya da bir çocuğu parayla, şekerle, oyuncakla kandırıp istismar eden kimseler bunlardan çıkar. Bunlar kendi içlerinde tatmin edilmemiş arzularla yaşarken toplumsal ortamlarda sağlıklı bireyler gibi dolaşırlar.

Bunlar bizim ülkemizde daha çok boşanmış eski eşlerine ya da boşanmak isteyen eşlerine karşı takıntılı erkekler şeklinde kendilerini gösterirler. Gazete ve televizyon haberlerinde her ay en az bir kere boy gösterirler.

Aslına bakarsanız kimi durumlarda özellikle gelişmemiş kapalı toplumlarda sağlıksız, insan doğasına aykırı toplum kuralları da bazı takıntıları tetikler ve beslerler. Gerçekte normal kimseleri anormal olarak damgalayabilen bu toplumlarda sıkıntı çoğu kez bireyden değil, kuraldan kaynaklanır. Doğru davrananlar yanlış kişi olarak işaretlenir. 

Sonuç olarak insanın ve insanlığın böyle bir sorunu vardır ve bu sorun gerçekte sayısız bileşenlerden oluşan ve farklı şekillerde kendini gösteren bir sorunlar yığınıdır. Bireyler yakın çevrelerindeki bu durumların farkında olmak, korunmak ve duruma göre gidermek zorundadırlar.

Her insan farkında olmak ve korunmak için elinden geleni yapmalı; sorun sahibinin kendisi ile en yakınında bulunanlarla bu işin gerçek uzmanları da çözüm için kolları sıvamalıdır.

 

10/12/16

10.19

 
Toplam blog
: 284
: 245
Kayıt tarihi
: 21.06.14
 
 

Yaşadığımız evrenin oldukça zengin bir yer olduğunun farkındayım.  Bu zenginliğin çok az bir kısm..