Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Eylül '11

 
Kategori
Siyaset
 

Sağımıza çağrı ve tavsiye

Sağımıza çağrı ve tavsiye
 

Sağın dönüş bu mudur?


Sağımız çok mutaassıptır bizim. Ahlâk ve fazilet ondan sorulur.

Herşeyin “ölçüsünü” bilir sağımız bizim. Milliyetçisinden, en radikal dincisine kadar hepsi bilir, Allah  resulünün nasıl yemek yiyip  nasıl içtiğini ve dahi  nasıl def-i hacet ettiğini. Sakalının uzunluğunu,  gusülde kaç litre su sarf ettiğini, diş dolgusunun  zaruret olup olmadığını hele faizin nerelerde saklandığını…

Sağımız hepsini bilir bilmesine de muhafazakârlıkla taassup arasındaki farkı bilmez, belki unutmuştur, belki bilir de bilmezden gelir.

Sağımız pek aşırıdır bizim. “İyilikte yarışmak” için kardeşini bile boğacak kadar hayırhahtır sağımız bizim. “Kardeşime sorsam, nasıl olur?” demez, sağımız bizim. Çocukların kafasını örtecek kadar namusuna düşkündür sağımız bizim. Çocuk tecavüzcülerini koruyacak kadar sorumluluk sahibidir sağımız bizim. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da saman altı edilen aile içi şiddet, aile içi ilişki, çocuk tecavüzcüler, fiilî livata  gibi  iğrençliklere karşı susacak kadar “edep” sahibidir, sağımız bizim…

Çünkü bunları düşünmek  korkutur sağımızı ziyadesiyle. Maazallah gerçek bir insana çarparız diye sokakta, bıyığını bile belli bir yere kadar uzatır sağımız bizim. Dinsizlerle, travestilerle, eşcinsellerle, anarşistlerle yaşamak istemez ama “herkesin partisidir”, sağımız bizim…

Pek arabesktir sağımız bizim. Allah’tan Araplar vardır da onlarla  kavrayabilir yüce dinimizi. Kendi aklının ve dilinin yerine başkasının aklını ve vicdanını kullanmayı pek sever, sağımız bizim.

Sosyalizmle barışıktır, sağımız bizim. Zenginden alıp fakire vermeyi ister, devlet eliyle ekmekler dağıtılsın, kimse diğerinden çok kazanmasın ister, kendine göre, sağımız bizim. Gırtlağındaki ekmeğe  dokunulmasının sağla ilgisizliğini kavrayamaz, sağımız bizim.  Refahı ister ama rekabeti istemez, sağımız bizim. Herkes üretsin ister ama devlet kayırsın  ister sağımız bizim.

Devlet eliyle veya kayırmasıyla yapılan işin daha en başından, yetim hakkı yemek olduğunu düşünmez, sağımız bizim. Ama her namazda sırf kısadır diye pek sever Maun Suresi’ni, sağımız bizim.

Emek için hadis ezberler, “Ya Allahlı”, “Bismillahlı” kurdele keser ama    kendi kuralına en çok uyanlara eziyet eder, işçisini joplar, ezer, memurunu döver, sağımız bizim.

Cihadı pek sever, Şeytan Amerika’yı, kuyruğu İsrail’i bir gecede yok eder; askerini arkadan sokak ortasında vuran, polisini bin çakalla  linç eden teröriste boyun eğer, sağımız bizim.

Herkesi çok sever ama Türk’ten bahsetmez  sağımız bizim. Türk’ten bahsedenleri de  kafalarına takılı tarikat ve cemaat gemini çıkartamaz, vicdanını ümmetçilere ipotekler, garip bir halitadır, sağımız bizim. Memleketin üstünden Türk adını silmek için her bezi, her örtüyü, seccadeyi ve takkeyi kullanır, sağımız bizim.

Sevgili sağ kolum, sağ elim… Sizinle taşıyorum yükümü, sizinle yazıyorum öykülerimi. Bu açıdan minnettarım ikinize de, lâkin…

Gelin artık vazgeçin melekleşmekten… Gelin, vazgeçin, masumiyet robotu olmak hayallerinden. Melek olalım diye değil, insan olalım diye yarattı Yüce Allah,  vazgeçin, haddi aşıp ilahlığa özenmekten…

Elbette sevmelisiniz din kardeşlerinizi, ve hatta tüm  insan alemini… Ama sevmeyi önce ailenizden, ve milletinizden öğrenin.

Elbette Allah’a yakarın yakarabildiğinizce ama Allah bütün dilleri bilir, onu küçümsemeyin…

Elbette zengin olmak hakkınızdır ama en büyük adalet, işini en iyi yapan, dürüst adamın öne geçmesine izin vermektir; yakınlarınızı,”taraftarlarınızı” kayırıp hak yemeyin! Kimsenin meşru kazancına el atmak haddiniz ve hakkınız değildir, Allah’ı böyle işlerinize alet etmeyin!

Elbette iffeti korumak büyük fazilettir ama kendiniz harem kurarken şeriat hilesince; bir tek Allah’ın bildiği kalplerini, bir tek  birbirlerine bağlayanlara, zulmetmeyin…

Elbette namazın hikmetinden sual edilmez. Ama kimin her adımda Allah’ı zikrettiğini bilmeden kimseye ukalâlık etmeyin…

Elbette içki kötüdür ve bir kaçış yolu edilmemelidir. Amma kimin ne sebepten içtiğini bilemezsiniz, ve kimin hangi ilhamla neyi söylediğini; bilmediğiniz işlerde kimseyi tahkir etmeyiniz.

Elbette  ölçüler bildirilmiştir, hak yol bellidir. Ama bırakın insanlar, yanlışlardan dönerek yaparak öğrenerek hayatı ve Hakk’ı bellesin. Kimseye zoraki rehberlik etmeyin!

Bu ülkenin adı Türkiyedir, sahibi Türk Milletidir. Ailenizden gelen mirastır, sıhriyettir, sıladır Türklük adı Türk Bayrağı, sıla-i rahmi unutup emanete hıyanet etmeyin!

Ebedî yurdumun üstünde inleyecek ezanları dalgalandıran bayrak, Mustafa  Kemaldir; artık hainlerin, yobazların, etnik ırkçıların  ve teröristlerin ağzıyla konuşup onu çekiştirmekten, yamyamlık edip kanlı dudaklarınızı yalamaktan  vazgeçin!

Artık kendinize gelin!

Ne mutlu Türküm diyene!

 
Toplam blog
: 153
: 503
Kayıt tarihi
: 11.02.11
 
 

Eczacıyım, memlekete meraklıyım.....