- Kategori
- Blog yazarları tartışıyor!
Sağlık Bakanı Recep Akdağ Konuştu.
Hangi tür aşk, sevgili Hadise? Resim internetten alıntı.
31. Mayıs 2012 Milliyet com tr/ Haber
Editör masasına; kürtaj/Sezaryen ile ilgili yaptığı açıklamaları: Mutlaka kaile almalı.
1983 Yılında gündeme gelen bilmem kaç sayılı kanun tartışılmadan yürürlüğe girmiş. Sağlık bakanımızın değindiği husus dikkat çekici; düşündüm de kadın yaşamı boyunca, arızalanmadan kaç kez kürtaj masasına yatabilir?
Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan “Kürtaj bir cinayettir” Demiş.
Çok doğru söylemiş.
Hem de cinayetlerin en acımasızı; ANACİNAYET…
“Bedenime dokunma; vajinam benimdir” diyen ÖZGÜRLERE…
Arşivlerden KÜRTAJ DİZİLERİ seyrettirilmeli.
Parça parça; dilim dilim kesilen masum talihsiz canlılar; onlar acı duymazlar mı?
Yapanın yaptıranın vicdanı sızlamaz mı?
Günümüzde bin bir türlü korunma yöntemi var iken; bu vurdumduymazlık niye? Bir anlık hazzın bedelini: Minnacıklar mı ödemeli?
Eskiler bilmezlerdi; sabuna varıncaya dek…
Bedenlerine işkence ederlerdi.
Şimdiki zamanda KADININ bilmediği ne var?
Üstesinden gelemediği ne kaldı?
KADIN İSTERSE… İstediğini elde eder.
Zaten hep etmemiş midir?
Bence Âdem: Fiziki güçle donatılarak; arenaya salıverilmiş.
Havva’da yok yok! Kaba kas güçsüzlüğünü, saymazsak.
İster eğri ister doğru oturalım; yeter ki doğruca düşünüp, doğru konuşalım.
Erkek: İstediği kadar cinsel ilişkiye girsin; biliyoruz ki hamile kalmıyor; bırakıyor.
Bu avantaj; onu özgür kılıyor.
Keyfini çıkarıyor. “Doğadan bir kıyak daha vay be” demeden önce yemeniyi sermeli; tarafsızca( biliyorum imkânsız) kafa yormalı.
Karşı cinse dokuz ay önce ne yaptığını gizleme şansı verilmemiş.
Tamam, bu konuda doğa ana: Babayı kayırmış destek vermiş.
Lâkin geriye ne kaldıysa kadının olmuş.
Siz gerçekten, dünyanın; erkekler tarafından güdüldüğüne mi inanıyorsunuz?
Yanılıyor olamaz mısınız?
Erkekler: Kaba kuvvetlerinin; dozunu ayarlayabilseler; kadınlar: Maske takmadan sahnede yerlerini alabilecekler.
Gizli silahlarını kullanmalarının da bir esprisi kalmayacak.
Masum canlar yanmayacak.
Kürtaj; kontrolsüz kürtaj eylemleri kadını özgür kılamaz.
Katil eder; ruhu ve bedeni yıpratır.
Tekrar soruyorum.
Kadın: Yaşamı boyunca; arızalanmadan kaç kez kürtaj masasına yatabilir?
Sezaryenle kaç doğum yapabilir?
Kadın üzerinden siyaset yapan kimlerdir?
İktidar mı?
Muhalefet mi?
Ya zemin hazırlayanlar; onları kimse hesaba katmıyor öyle değil mi?
Böyle özgür olunmaz.
Beğenmediğimiz Batı ülkelerinde bir yöntem tıkır tıkır işliyor.
“Bu kadar çocuk bana yeter” diyenler: Prezervatif SİZ, kürtaj SIZ rahat rahat cinsel yaşamlarını sürdürüyorlar.
Tabii ki bu yöntem bize uygun düşmez.
Erkekliğimizi, kadınlığımızı kaybetme korkusu sarar dört bir yanımızı.
Evet; aklınıza gelen yöntem; neden olmasın?
Köstek olmadan; yaygaraya vermeden şu çoğunlukla iktidara taşıdığımız hükümete yardımcı olmayı denesek; onlar da kendilerini savunmaktan helâk olmasalar; bu millet vergiler ödüyor. Bu vatan hizmet bekliyor.
Her gün aynı eserleri izlemekten yorulanlar: Büyük bir aşkla…
Yaşamları boyunca, hiç olmazsa, bir dönem olsun; doya doya…
Sere serpe yatmak istiyorlar.
Engel olan kim?
31 Mayıs 2012 Perşembe
Alev Meisel/İzmir