En çirkin bizimki…

Hatırlayalım; İspanyollar 2011 yılında: “Marca” dergisinin öncülüğünde bir anket yaptılar. En güzeli ve en çirkini seçtiler.

Mesut Özil: Birinciliği takım arkadaşı Angel di Maria ile paylaştı. Real Madrid’in ve futbol âleminin cazibesi kıt çirkinleri seçildiler.

Derginin acımasız kıyaslaması da cabası:

Quasimodolar ( Notre Dame’ın Kamburu) unvanı onlara lâyık görüldü.  

Şimdi şöyle bir düşünelim; Mesut Özil bizim mi?

Alman vatandaşı ve Alman Milli Takımının gözbebeğini; bizim sahiplenmemiz doğru olur mu?

Olmaz ayıp olur! Biz haddimizi biliriz işgüzarlık etmeyiz.

Alman’ın hakkını Alman’a veririz.

Sondan birinci olmak da bir ayrıcalık; bakalım mutlu Mesut tacını ne zaman kime devredecek.

Futbol, futbolcular deyip geçemeyiz; yaşamı etkileyen; insanları birbirine düşüren aynı zamanda; birleştiren yönleri de inkâr edilemez.

Mesela; biz karıkoca Polonya/ Wroclaw(Breslau) 12 Haziran 2012 tarihinde oynanacak olan maça davetliydik.(Çek Cumhuriyeti-Yunanistan)

Sırf komşumuzu desteklemek adına onca yolu göze aldık.

(Berlin/ Breslau Gidiş dönüş 700 Km)

Yolculuk; stadın çevresindeki hengâme; maç başlamadan önceki gösteriler: Her biri kendi başına muhteşemdi.  

Ekranlardan futbol izlemekle; canlı canlı izlemek arasında dağlar kadar fark var. Hele hele en ön sıralardan…

Futbolcunun gözünün rengini; boyunu posunu birebir görebilmek; sesinin tonunu duyabilmek…

42.105 Seyircinin sağdan sola; soldan sağa dalgalanması; insanı etkiliyor.

Breslau stadındaki karşılaşmada; top koşturanlar arasından sıyrılan sivrilen atletler arasında 19 Numaralı formayı taşıyan uzun saçlı; sakallı orta boylu (Çek) Jiraçek ve Komşunun Mihalis Sifakis’i yeterince göz doldurdu.

Nerden nereye; kısmette bu da varmış.

Sıkıntılarından bir türlü kurtulamayan; mavi beyaz komşu: Çok çabalamasına rağmen Çeklere yenildi lâkin dün Rusları eleyerek çeyrek finale de yükseldi.

Ve bugün onların karar günü; Drahmi Euro’ya karşı; Yunanlılar oy kullanacaklar. Haklarında hayırlısı olsun.

Gülme komşuna…

En çirkini de olsa biz yine Özil’e başarılar dileyelim.

Futbolu güzel olsun.
Fiziki güzellik geçici; karın doyurmuyor diyelim ve unutmadan hemen ilave edelim.

Marca dergisinin en çirkinini açıkladık; en yakışıklısına da değinelim.

Beden dili: Johne Wayne’in kopyası; (babyface) bebek yüzlü Cristiano Ronaldo: En yakışıklı seçilmiş.  Bakalım onun tacını kim başından indirecek?

Gerçek öz, bizimkilerden biri olabilir mi?

Neden olmasın.

Alev Meisel

 Haziran 2012 Breslau/ Polonya