- Kategori
- Efsaneler
Şahmaran Efsanesi
Şahmaran efsanesi, insanoğlunun güvenilmezliğini anlatan en iyi özeleştiri hikayelerinden biridir.
Şahmaran’ın ayrıntılı olarak anlatıldığı eserlerden olan Camasbname, Binbir Gece Masalları’ndaki “Camasb’ın (Hasib) Serüvenleri”nden alınmıştır. Olaylar, Keyhüsrev zamanındaki İran’da geçer. Hikayenin ilk bölümünün kahramanı, Danyal Peygamberdir.
Danyal Peygamber tüm hastalıklara ve hatta ölüme çözüm olan ilaçların reçetesinin bulunduğu bir kitabı ele geçirmiştir. Bununla birlikte bir problem vardır. Bu ilaçları yapmak için gereken otlar, Amu Derya Nehri’nin ötesinde bulunmaktadır. Hazreti Danyal, bu otları bulmak için, Amu Derya’nın ötesine geçmeye karar verir.
Tanrı, Danyal Peygamberin ölümsüzlüğü bulmak ve insanlara vermesini engellemek için, Cebrail’i gönderir.
Hz. Danyal ve Cebrail dar bir köprü üzerinde karşılaşırlar. Cebrail insan kılığında olduğundan, Hz. Danyal onu tanıyamaz. Cebrail, onun elindeki kitabı alarak nehre atar.
Hz. Danyal umutsuzluk ve üzüntüyle evine döner. Ölüm döşeğinde doğacak oğlu için bu kitabı bulmasını vasiyet eder.
Yıllar geçer fakat oğlu Camasb (Binbir Gece Masalları’ndaki Hasib Kerümiddin) hiç de ilim irfanla ilişkili bir çocuk değildir. Hayatını odunculuk yaparak sürdürmektedir.
Bir gün Camasb ve arkadaşları, dağa, odun kesmeye giderler. Bu sırada bir yağmur başlar. Yağmurdan kurtulmak için birlikte bir mağaraya sığınırlar. Mağarada, içi bal dolu bir kuyu bulurlar. Hep birlikte balı çıkartmaya başlarlar. Balın tamamını çıkarttıklarında, arkadaşları, Camasb’ın payına el koymak için onu kuyuya atarlar.
Camasb, kuyunun dibinde feryat ederken, yanı başındaki duvardan bir akrebin çıktığını görür. Bıçağını çekerek akrebi öldürür. Bıçağını çıkartınca, duvardan toplu iğne büyüklüğünde bir yerden ışık sızdığını fark eder. Deliği genişlettiğinde, ardında bir bahçe olduğunu anlar. Bahçeye girdiğinde yılanları ve tahtta oturan onların efendisini görür.
Şahmaran ona korkmamasını, kendisinden zarar gelmeyeceğini söyler. Bahçedeki birbirinden güzel yiyeceklerle onu doyurur. Camasb’dan hikayesini anlatmasını ister. Camasb başından geçenleri anlatır. Şahmaran başını sallayarak “İnsanoğlu fenadır, nankördür, hilekardır. Küçük bir menfaat için, başkasının başına gelecek büyük zararlara razı olur” der.
Bir süre sonra Camasb gitmek ister. Şahmaran, Camasb’ın gitmesinin sonu olacağını hissetmektedir. Onu alıkoymak için iki uzun öykü anlatır. Öyküler bittiğinde Camasb ailesini çok özlediğini söyleyerek, gitme isteğini tekrar eder. Şahmaran onu tutamayacağını anlayınca gitmesine izin verir ama tek şartla; Bir daha ömrü boyunca hamama gitmeyecektir. Camasb bunu kabul eder ve Şahmaran’ı gördüğünü kimseye söylemeyeceğine dair söz verir.
Yedi yıl sonra yeniden köyüne geri döner ve hayatına devam etmeye başlar.
Bu sırada Keyhüsrev hastalanır. Büyücü olan veziri hastalığının tek çaresinin Şahmaran’ın eti olduğunu söyler. Şahmaran’ın yerini kimsenin bilmemesi büyük bir sorundur ama ona ulaşmak için bir ipucu da vardır. Şahmaran’ı gören kişi, hamama gittiğinde, bacaklarının pulla kaplı olduğu belli olacaktır.