Sahte aşkların tanrısı

Makam sahibi olabilirsen kilonun, boyun hatta soyun bile önemi yok.

Makam hepsini örtüyor.

Başkalarının gözlerini hipnoz ediyor.

Tıpkı Mecnunun Leyla’yı gördüğü gibi.

Boyun 1.50 mi makam sahibi olduğunda 1.80 görürler.

Hani ne demişler;

Fakir aksırsa verem derler. Zengin öksürse boğazını temizledi derler.

Fakir ayağı sürçse takla attı derler. Zengin takla atsa ayağı sürçtü derler.

Hizmetçiye krallık verilince o artık kral gibi düşünmeye, giymeye hatta yemeye başlar.

Krala da hizmetçilik verilse o da hizmetçi gibi düşünmeye başlar.

Ne kadar itiraz etseniz de itirazlarınız istinse de kalır ve bu böyle olarak kayıtlara geçer.

Bunun adına ister düşünce isterse görüntü şaşırtması deyin.

İnsanın ruhuna inilemeyen dünyada bu böyledir.

Bir de çoğu sevdiği kişiyi taklit eder.

İnsanın sevdiği ve hayranı olduğu kişiler çirkin de olsa onu dünya güzeli olarak görür. Kendisi de ona benzemeye çalışır.

Madde sevgisi materyal bağımlılığı her geçen gün artıyor.

Şan şöhret para birçok şeyin önüne geçiyor.

Bunun adına aşk denilirse tabi.
Onlar bitip tükendi mi insanın gözü açılıyor ve aş denilen şey oracıkta bitiyor.

Yaşadığımız dünyada paranı kadar sevilebilir paranız kadar âşık olabilirsiniz.

Paranız bittiğinde size olan aşklarında bittiğini görebilirsiniz.

Boyum kısa boyum uzun, kilom az kilom çok diye üzülmenize gerek yok.

Cüzdanınız ne durumda siz ondan haber verin.

Herkes cüzdanınıza göre size yakışan boyu kiloyu uydurur.

Para pul sahte aşkların tanrısı olmuş.

Rağbet insana değil onun sahip olduğu mala mülkedir.

Onların sana tapıyorum deyip tanrılaştırdıkları şeyler zenginlikleridir.

Öyle olmasaydı üç günde bir sevgili değiştirirler miydi?

Yakıtı biten araç gibi.

Şimdiki aşıklar otostop yapıyorlar.

Nerde trak orda bırak.

İnsanın öylelerine aşk kelimesini gerçek sahiplerine bırakın.

Kirletmeyin diyesi geliyor.

Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz bilmiyorum.